Bendeniz daha önce birkaç akaid kitabı okudum. Şimdi ise Said
Ramazan el-Buti merhumun akaide dair olan 'Kübra'l-
Yakiniyyati'l-Kevniyye' kitabını okumaya niyetlendim. Lakin bu
kitap galiba Eş’arî mezhebine göre yazılmış. Maturidî olduğum için
biraz tereddüt yaşadım. Bu tereddüdüm, Eş’arînin hak mezhep
olmadığı değildir; mezhepleri karıştırma korkumdandır. Size sormaya
karar verdim. İkinci olarak da, tıp doktoru olmaya aday bu
kardeşinize nasihat ederseniz çok memnun olurum… Allah'a emanet
olunuz.
***
Cevabım: Aleykümüsselam… (1) Madem ki, daha önce birkaç akaid
kitabı okumuşsunuz, yeni bir kitap okumanıza lüzum yoktur… Mâtüridî
ve Eş’arî arasında usule ve esasa dair ihtilaf yoktur, iki mezhep
bir sayılır, bunlar birbirini tadlil etmez… (2) Size Ehl-i Sünnete
uygun kısa bir Usûl-i Fıkıh kitabı okumanızı tavsiye ederim… Sakın
reformcuların te’lif ve tasnif ettiği içlerinde doğru bilgilerin
yanında bozuk inançlar ve bilgiler de bulunan kitapları okumayınız,
sapıtabilirsiniz… (3) Osmanlıca okumayı ve yazmayı mükemmel şekilde
bilmelisiniz, Osmanlı edebiyatına vakıf olmalısınız. Bunun için MEB
ve Hayret Vakfının birlikte yürüttüğü kurslara kayd olunuz…
İnternetten bilgi alabilir, kayıt yaptırabilirsiniz… (4) Kupkuru,
genel kültürsüz, boyutsuz, sanatsız, renksiz, mânevî neş’esiz, dini
imanı para ve prestij olan sıradan bir tabip olmayınız. Merhum
Profesör Doktor Süheyl Ünver gibi hezarfen münevver sanatkar çok
boyutlu bir doktor olunuz. Profesör Ahmet Güner Sayar’ın Süheyl
Ünver hakkındaki kitabını mutlaka okuyunuz… (5) Ehl-i Sünnete çok
bağlı olunuz, beş vakit namazı dosdoğru eda ediniz… (6) İhyau
Ulûmi’d-Din başucu kitabınız olsun… (7) Mutlaka islamî millî
sanatlarımızdan birini öğreniniz, ürün veriniz ve ben eserlerimi
ucuza satmam demeyiniz… (8) Faydalı kitaplardan oluşan özel bir
kütüphaneniz olsun… (9) Bir tarikata mensup olabilirsiniz ama sakın
sakın sakın ha, holiganlık, militanlık yapmayınız… Zengin, mânalı
bir iç hayatınız olsun… Allah yardımcınız olsun.
(Türk dil ve Tarih Kurumunun yayınladığı son İmla Kılavuzu’nun
başındaki imla ve noktalama kurallarını iyice okuyup bellemenizi
tavsiye ederim.)
(İkinci yazı)
Ümmet ve Râşit İmama Biat
TÜRKİYE Müslümanları, tek bir Ümmet haline gelmek, bu tek Ümmet
çatısı altında birleşmek ve teşkilatlanmak, râşid ve âdil bir İmama
biat ve itaat etmek, meşreb farklılıklarına rağmen kardeş olmak
konularında derhal harekete geçmezler; bugünkü parçalanmışlığı,
bölünmüşlüğü, kopukluğu, keşmekeşi sürdürürlerse; sonları kötü
olacak, Suriyenin, Mısırın, Afganistanın durumuna düşecek,
Ukraynaşacaklardır.
Sevgili Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) “Birlik rahmettir,
tefrika azaptır” buyurmuşlardır. Bugün Müslümanlar birlik içinde
değildir, tefrika içindedir ve bu tefrikayı sona erdirip
birleşmezlerse azaba uğramalarından korkulur.
Meşreb çeşitlilikleri ancak ve ancak Ümmet birliği içinde bir
kıymet ve zenginlik olur.
Yaşadığı zamanın İmamına biat ve itaat etmeyenlerin sanki cahiliyet
ölümü ile öleceklerini Efendimiz haber vermiştir.
Ümmet birliği, râşid ve âdil bir imama biat ve itaat için kimler
çalışacak, kimler propaganda yapacak, kimler nasihat edecektir?
Elbette ulema, fukaha, ziyalı Müslümanlar… Onlar, ellerinde imkan
fırsat hürriyet olduğu halde bu hizmeti yapmazlarsa Müslüman halkın
vebali üzerlerine olacaktır.
Bütün mü’minlerin tek bir Ümmet oluşturmaları ve râşid bir İmama
biat ve itaat etmeleri farzdır. Farzları inkar edenler kafir olur,
yerine getirmeyenler fasık facir ve günahkar olur.
(Üçüncü yazı)
Siyonizm Yahudiliğe ve Musevîliğe Zararlı bir İdeolojidir
SİYONİZM bir ideolojidir. Irkçı bir ideoloji olduğunu ileri sürerek
kötüleyenler çoktur. Yahudilerin bir kısmı bu ideolojiye karşıdır.
Mesela Naturei Karta hahamları (internete bakınız) Siyonizmin,
Tevrat’a göre küfür olduğunu iddia etmektedir. Hiçbir insan hakları
temel metni, beyannamesi, sözleşmesi; ideolojileri mutlak birer
değer olarak kabul etmemekte ve korumamaktadır. Nazizme, Faşizme,
Marksizme, Kemalizme karşı olunduğu gibi Siyonizme de karşı
olunabilir. Filistin faciası dolayısıyla biz Müslümanlar Siyonizme,
haklı sebep ve gerekçelerle karşıyız. Bazı Yahudiler bu ideolojiyi
kutsallaştırmakta, tabulaştırmakta ve ona muhalif olanları
karalamaktadır. Naziliğin Almanyaya, Almanlara büyük zararlar
vermiş olması gibi, Siyonizmin en büyük zararı Yahudilere
olacaktır. Üçüncü dünya savaşının Siyonizm yüzünden çıkacağından
korkulmaktadır. Âdil, insaflı, insan haklarına saygılı Yahudi
düşünürlerinin, bilgelerinin, hahamlarının; Siyonizm konusunda daha
esnek ve tartışmaya açık olmaları gerekir. Siyonizm Yahudilikle ve
Musevî diniyle özdeşleştirilmemelidir. Naturei Karta hahamlarına ve
diğer anti-siyonist Yahudilere kulak verilmelidir. Temel insan
haklarına aykırı ırkçı mülahazalarla Filistin halkına, İslam
dünyasına, bütün insanlığı acı çektirilmemelidir. Siyonist
İsrail’in, Üçüncü Dünya Savaşının galibi olacağına dair bir garanti
yoktur. Tarih boyunca Yahudilere Osmanlı devleti büyük iyilikler
yapmış, İspanyadan kovulduklarında onlara kucak açmış;
kimliklerini, kültürlerini korumaları için imkan, hürriyet ve
fırsat vermiştir.
Bir kısım Yahudiler buna teşekkür edeceklerine, Hilafet-i
islamiyenin yıkılması ve gizli bir Yahudi saltanatı kurulması için
çalışmışlar, Müslümanların büyük acılar çekmesine, haksızlıklara
uğramalarına yol açmışlardır. Irkçı bir ideolojiyi din ve tabu
haline getirmek büyük bir hatâdır. İsrail Oğulları ve Yahudilik ile
Siyonizm özdeşleştirilmemelidir. Şu hususu da belirtmek gerekir ki,
Siyonizmi çıkartanlar ve İsraili kuranlar gerçek dindar Yahudiler
değildir. 1939’da Hitler Almanyasında Nazizmi tenkit etmek mümkün
müydü? Keşke tenkit edilebilmiş olsaydı…