SİHİR

Sihir, olmayan ve olması da mümkün olmayan ve ya, olan bir durumu gerçek mecrasından çıkarıp bambaşka ( yalan ) bir formatta tekrar piyasaya sürme işlemidir. Bu işlem sadece ve yalnızca sihirbazlar eliyle yapılan bir işlem değildir.

Kimi zaman Din adamları eliyle, kimi zaman gazeteci eliyle ve kimi zaman bilim adamları eliyle tedavüle sokulur. Ve bu durumun tezahür ettiği durumların ana omurgasını da siyasi arenada görmekteyiz. Bu duruma moda tabirle algı operasyonu denmektedir. İnsanların algıları ile oynayarak, var olan durumu bin bir türlü üçkâğıtçı yol ve yöntemlerle karayı ak gösterme kurnazlığıdır.

Peki bu sihir ve sihirbazlar eliyle yapılmak istenilen nedir !?

Aklını ve iradesini kendi eline almış, hakka hak diyen, batıla batıl diyen, korkmayan, sinmeyen ve yeri geldiği zaman hak edenin kimliğine bakmaksızın yüzüne yüzüne hakkı haykıracak insan profilini ortadan kaldırmaktır.

Zira onlar için makbul insan, önüne ne konulursa konulsun tabi olan, itiraz etmeyen, bütün yalan ve yanlışları olduğu gibi kabul eden bir hayvan sürüsü türetmektir. Oysa hayvanlar bile kendi fıtratları üzere bir istikamet sürerken, bu istikameti akamete uğratacak olanlara bir şekilde engel olmakta ve kendi dillerince itiraz etmektedirler.

Haysiyetsiz, şahsiyetsiz, kimliksiz, gurursuz, onursuz insan oluşturmak isteyen bu sihirbazlar, tüm renklerine rağmen İslam’ın dışında kalanlardır. Dillerinin, renklerinin ne söylediğine bakılmaksızın durdukları yere, yaptıkları işe ve söyledikleri ile gerçekler arasında ki geniş farka bakarsanız, aşağılık sihirbazlar olduklarına tanıklık edeceksiniz.

Bütün sihirbazların ki bu sihirbazlar az evvel de söylediğimiz gibi kimi zaman ilahiyatçı, kimi zaman gazeteci ve kimi zaman da bilim adamı kisvesi ile karşımıza çıkarlar; hepsinin tek ve ortak hedefi otur deyince oturacak, sus deyince susacak, kalk deyince kalkacak, in deyince inecek, bin deyince binecek ruhsuz yığınlar oluşturmaktır.

Kuran’ın Zuhruf süresi 54. Ayette Rabbimiz aynen şöyle buyurur

‘’ firavun halkını aptallaştırdı ‘’

Aptallaşmak ve aptallaştırılmak nedirin izahını yapmaya çalıştık yukarıda. Bu aptallaştırmanın birçok yolu yöntemi vardır elbette. Müstekbirler kimi zaman tehdit ederek, kimi zaman kolluk güçlerini kullanarak, kimi zaman iş ve aş tehdidinde bulunarak, kimi zaman şehvet, servet ve şöhretle aptallaştırmakla birlikte, esasen bilinç ve algılar ile oynayarak bir sihrin kuşatması altına alarak yapmaktadırlar.

Günümüzün en etkili sihri ve sihirbazları ise televizyonlar ve gazeteler ile neşvü nema bulmaktadırlar. Günün her saatinde bilince yapılan iğfal girişimleri ile insan, akıl ve irade teslim alınmakta ve kendilerine gönüllü köleler inşa etmektedirler. Farkına varmadan ince ince doğranıyor insan. Fark ettirilmeden köleleştiriliyor, haysiyetsiz kitleler ve daha da ötesi haysiyetsiz nesiller inşa ediyorlar.

Sihirbazlar uyumuyor !

Ellerinde sayısız imkân, alet, edavat var ve bunları son demine kadar kullanarak bu zalim çarkın kusursuz işlemesi için mesai üstüne mesai yapıyorlar. Var olanı yok yok olanı var gibi göstermek için çıldırasıya paralıyorlar kendilerini. Ve bunca emekleri de elbette karşılıksız bırakılmıyor. Aklınızı elinizden alacak maaşlara, servetlere, imkân ve güce kavuşuyor bu sihirbazlar. Her türlü kapılar ardına kadar açık sihirbaz kitlesine. Girmedikleri makam, mevki kalmıyor ve bir elleri yağda ötekisi bal da bir hayat yaşıyorlar.

Aklını ve iradeni kendi eline al ey İnsan !

Bunu gerek İnsan olarak ve gerekse Müslüman olarak yapmak zorundasın. Edilgen, aciz, vakursuz, haysiyetsiz ve şahsiyetsiz kalabalıklara inat bir fark yarat ve insan olmanın, Müslüman olmanın tezahürü olan şahsiyetini ön plana taşı. Aksi halde dünyayı kaybetmekle beraber ukbaya dair de bir beklentin olmayacak…!