İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Kongresi liderlerinin daveti üzerine Kongre'deki ortak oturumda yaklaşık 1 saat süren alçak bir konuşma yaptı.
Katil çıktı tam da kendinden beklenenleri söyledi.
Tabii ki binlerce Filistinli sivili katlettik demeyecekti.
Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden'a Gazze saldırılarında İsrail'e verdiği destek ve "gururlu bir siyonist” olduğunu söylemesinden dolayı teşekkür de edecekti elbette!
Gazze'ye "40 binden fazla insani yardım kamyonunun geçişine izin verdiklerini" zırvalayan Netanyahu, "Gazze'de yeterince yiyecek alamayan Filistinliler varsa, bunun nedeni İsrail'in bunu engellemesi değil, Hamas'ın bunları çalmasıdır." şeklinde yalan da söyleyecekti kuşkusuz!
Netanyahu, "Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) bizi prangaya vurmak istiyor, kendimizi savunmamızı engellemek istiyor." ifadelerini kullanarak, "Eğer İsrail'in elleri bağlanırsa, sıradaki (hedef) Amerika olur." propagandası da yaptı.
İsrail her cephede savaşırken Amerika'nın desteğini esirgemediğini belirten Netanyahu, destek için teşekkürlerini iletmese olur muydu hiç!
Teklifi bile vardı!
ABD ve İsrail'in birlikte Ortadoğu'da İran tehdidiyle mücadele etmek için bir "güvenlik ittifakı" kurabileceğini kaydederek, "Bu güvenlik ittifakına İsrail'le barış içinde olan ya da olmak isteyen tüm ülkeler davet edilmelidir."
Her cümlesinin sonunda ABD Kongresi üyeleri tarafından ayakta uzun uzun alkışlandı.
Bu da hiç şaşılacak bir durum değil!
ABD’yi siyasetten ekonomiye, sağlıktan medyaya her alanda Yahudi lobileri ve bu lobilerin de arkasındaki “aşırı” zengin Yahudi aileleri yönetiyor.
Bunların da başında Rothschild ve Rockefeller geliyor. Bu ikisi devasa boyutlarda zenginliğe sahip para babaları ülkenin bütün ekonomik/ ticari alanlarına tam anlamıyla çökmüş durumda!
Ülkenin merkez bankası konumundaki FED, Yahudi patronların elinde!
ABD’deki Yahudi lobileri zaman zaman kendi aralarında güç mücadelesine girişip çekişme yaşasa da en nihayetinde amaç aynı olunca birleşmeleri de zor olmuyor.
Bu lobiler sadece ABD’nin dış politikasını, askeri harcamalarını ve küresel askeri operasyonlarını İsrail lehine gelişecek biçimde yöneltmekle yetinmiyor elbette ABD’nin iç kamuoyuna yönelik etkin bir İsrail/Yahudi propagandası yapıp, İsrail’i ve Yahudileri olabildiğince “iyi” gösteriyorlar.
ABD’deki İsrail/Yahudi lobilerinin başında Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (American-Israel Public Affairs Committee, AIPAC) geliyor.
Netanyahu’nun konuşmasını elleri patlarcasına alkışlayan ABD Kongresi’nin her iki kanadında da (Temsilciler Meclisi, Senato) oldukça etkin bir lobi. 1951 yılında ilk kurulduğunda ismi “Amerikan Siyonist Konseyi” idi.
Şimdiki adını 1959’da aldı. Tam anlamıyla ABD siyasetini ve yönetimini elinde tutuyor da denebilir.
Kuruluş, temel görevini, ABD’nin ve İsrail’in güvenliğini artırmaya yönelik olarak iki ülkenin ilişkilerini güçlendirmek ve bu yöndeki politikaları desteklemek biçiminde açıklıyor. İsrail’e yapılan ABD kaynaklı askeri ve ekonomik yardımların mimarı da bu kuruluş. AIPAC’ın yaptığı önemli işlerden biri, siyasi eylem komiteleri oluşturup, Cumhuriyetçi ya da Demokrat fark etmeksizin İsrail yanlısı adaylara maddi destek sağlamak.
ABD’de daha birçok Yahudi kuruluşu var. Hepsi de ABD’yi sarmış durumda.
Hal böyle olunca Netanyahu’yu da alkışlatırlar, katliamları da övdürürler. Vicdanı olmayanlar ile vicdanı kalmayanların birlikteliğinden sonuçta alkış tufanı çıkar.