ORUÇLA ilgili tavsiye alacağımız doktorun, müslim ve hâzık bir
tabip olması gerekir. İslam düşmanı bir doktordan bu konuda tavsiye
almak ahmaklıktır. Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona),
“Oruç tutunuz sıhhat bulunuz” buyuruyorlar. Her hasta oruç tutamaz
diye bir hüküm ve kural yoktur. Nice hastalıklar oruçla tedavi
edilebilir. Ensüline bağımlı olmayan diyabet hastaları elbette oruç
tutabilir. Zaten şu anda Türkiye’nin yarısı diyabetlidir. Çarpık
beslenme ve bozuk gıdalar, zararlı meşrubat (içecekler) ile çeyrek
yüzyıl sonra herkes diyabetik olacaktır. (Türkiye Diyabetikler
Cumhuriyeti!) Hastalık yüzünden oruç tutmamak için en az üç gerçek
dindar doktorun raporu olmalıdır. Uzun günlerde, normal insanlar
bile biraz sarsılabilir. Oruç şifa kaynağıdır. Orucun maddî ve
mânevî faydaları saymakla bitmez. Oruç insana irade ve sabır
kazandırır. Allah rızası için ihlasla oruç tutan kimse O’nun
rahmeti altında gölgelenir. Allahü Teala Ekremül Ekremîn’dir. Hiç,
kendisine ibadet etmek niyetiyle, ihlasla oruç tutan kulunu
mükafatlandırmaz mı?
Dört sene önce bir diyabet uzmanı bendenize “Ağabey gerekirse
Ramazanda oruç tutmayacaksın” demişti. Kulak asmadım ve tuttum, hiç
sıkıntı çekmedim. Hattâ, eskiden oruçlu iken yazı yazmakta
zorlanıyordum, şimdi açken daha kolay yazabiliyorum. Elimde para ve
imkan olsa, Oruçla Tedavi Kliniği (OTK) açar ve nice hastaları ve
hastalıkları bu yolla tedavi etmeye çalışırım. Resulullah
Efendimiz, oruç tutunuz sıhhat bulunuz diyorsa, bu söz çok doğrudur
ve ona uyulmalıdır. Çünkü o Muhbir-i Sâdık’tır, söylediği her söz
doğrudur. Resulullah’ın söylediklerine aykırı konuşanlar bâtıl
üzeredir, onlar dinlenmez. Keşke yeme içme, uyuma, dinlenme
konularında onun Sünnetine uyabilsek. Bendeniz eminim ki, Türkiye
Müslümanları Sünnete göre yiyip içseler, yaşasalar, hastaların
sayısı onda bire düşer, memleket sıhhat ve zindelik bulur. Oruç
sadece tedavi etmez, gençleştirir, zindelik verir. Halk sağlıklı
olursa bunca doktor, eczacı, hastahane, eczahane, yerli ve yabancı
ilaç firmaları ne yapacak diyen olursa, o başka iş, başka konu
derim.
Âyette namazın azgınlıklardan, münker (yasaklanmış haram) işlerden
alıkoyduğu beyan buyuruluyor. Bunun asgarîsi (en azı) namaz
kılarken insanın günah işleyememesi, mesela gıybet edememesidir. Bu
da bir koruma ve korunma değil midir? Bugün Türkiyemizde namaz
konusunda büyük gerileme, bozulma, ihmal, tehâvün (hafife alma) ve
hıyanet görülmektedir. En büyük felaket, rejimin cami imamlarını
maaşlı namaz kıldırma memuru derekesine düşürmüş olmasıdır. İslamda
böyle bir şey yoktur. Bu satırları, gerçek imamları tenzih ederek
yazıyorum. Milyonlarca dolarlık hizmet bütçelerine sahip büyük
cemaatlerin ve tarikatların namaz konusunda ayrı ayrı değil,
müşterek=ortak bir seferberlik başlatmaları gerekmektedir. Önemli
olan süslü, kubbeli, yüksek minareli, bol şerefeli, klimalı,
kaloriferli, hoparlörlü, yaldızlı, cicili bicili cami binaları
değildir; o camilerdeki hizmetliler ve cemaattir. Keşke camilerimiz
kerpiçten yapılsa da, mihraptaki imamlar çok kaliteli olsa ve
binalar lebalep uyanık cemaat ile dolsa.
Söz uzadı… Yüz kere yazmışımdır ama yüz birinci kere yine yazayım:
Biz Türkiye Müslümanları, en az yüzde doksanımız devamlı namaz
kılmazsak, namazı dosdoğru kılmazsak, farzları cemaatle kılmazsak,
namazı imandan sonra ikinci ana vazifemiz bilmezsek kurtulamayız,
necat ve felah bulamayız, bugün olduğu gibi zillet ve esaret içinde
sürünür dururuz. Namaz kılınmayan bir İslam ülkesinde din işleri
iyiye gidiyor diyen hafif akıllı özürlüleri muhatap kabul
edilmez.
(İkinci yazı)
Liseli ve Üniversiteli Gence
1. Hiç vakit kaybetmeden Osmanlıca öğrenmeye başla. Biraz
biliyorsun iyi ve mükemmel şekilde bilmek için çalış.
2. Beş vakit namazı kıl.
3. Namazı takke ile kıl, başı açık kılma.
4. Nâmahremlere bakma, göz zinası yapma, hafızan silinir, çok
unutkan olursun.
5. Allahı ve Resulünü (Salat ve selam olsun ona) seven bir mü’minin
zatına, bütününe düşmanlık etme, onu kardeşler defterinden silme.
Sadece onun günahına buğz edebilirsin.
6. Eski İstanbul İslam ahlakına, kültürüne, terbiyesine,
nezaketine, kibarlığına, görgüsüne, mürüvvetine sahip olmak için
ehliyetli ve liyakatli kimselerden ders al.
7. Geleneksel el sanatlarımızdan birini mutlaka öğren, ürün ver. Bu
sana ileride çok faydalı olacaktır. Sakın bu konuyu ihmal etme.
8. Annen baban senin velinimetlerindir, Onlara, senden dine aykırı
bir şey istemedikleri müddetçe itaat ve hürmet et, gönüllerini
yap.
9. Şeriattan kıl kadar ayrılma.
10. Tarikata girmek bir nasip meselesidir. Sabun reklamı gibi
yapılan tarikat reklamlarına inanma, kanma, aldanma.
11. Çok konuşmaktan, gevezelikten, zevzeklikten uzak dur, dilini
tut. Konuşursan faydalı ve hikmetli söz et.
12. Siyasetle, futbolla, günlük magazin haberleri ile meşgul
olma.
13. Dini konuları mıncıklayan, magazinleştiren, ayağa düşüren cıvık
programları seyr etme.
14. Din sömürücüsü haşarattan ve eşkıyadan kaç bucak bucak.
15. Bir İhyâu Ulûmid Din tercümesi edin ve her gün birkaç sayfa
oku. Okuduklarını belle ve hayata geçirmeye çalış. (Karışık
okuyabilirsin)
16. Dinî konularda cahillerle sakın tartışma.
17. İtikat ve fıkıhta Ehl-i Sünnet dairesi içinde ol.
18. Latin harfleriyle güzel yazı (Kaligrafi) dersleri al, cahiller
gibi eciş bücüş yazma.
19. Ramazanda yatsı ezanı okununca camiye git, Rahmana secde et.
Sakın sakın sakın, namaz vakti eğlencelere, şenliklere,
etkinliklere katılma.
20. Kendini öyle yetiştir ki, düşmanların bile senin faziletini ve
meziyetleri kabul ve tasdik etsinler.
21. Nefs-i emmâreni en büyük düşmanın bil. Nefsini kına, sakın
nefsini tebrie ve tezkiye etme. (Aklama, temize çıkarma)
22. Her gün on Osmanlıca kelime öğren. (Nezaret, Şûra-i Devlet,
tezekkür, teemmül, ictinab, istinkâf, bilâ tevakkuf, muhadderat,
Meşihat Dairesi, Mâbeyn-i Hümâyun gibi)
23. Yine her gün on kültür referansı edin. Abdülkadir Meragî,
Hattat Sâmi efendi, Şeyh Hasan el-Ünsî, İmamı Gazalî’nin hocası
İmamü’l-Haremeyn, İbn Fazlan Seyahatnamesi, Şehbenderzâde Filibeli
Ahmed Hilmi bey, Abdürreşid İbrahim, İstanbuldan Güney Afrika
Müslümanlarını irşada giden Ebubekir efendi, M. Kemal’in hocası
Şemsi efendi nâm-ı diğer Şimon Zvi, Pakraduniler…)
24. Her yeni günün, bir öncekinden daha hayırlı olsun.
25. Doktor, mühendis, işletmeci, bilgisayar uzmanı olman önemli
değildir. Sen öncelikle adam olmaya, iyi Müslüman, iyi insan olmaya
bak. Öncelikle veya sırf paraya, dünya menfaatine yönelik olursan
belanı bulursun. Dine imana ahlaka ibadete hayır hasenata yönelik
olursan Mevlayı bulursun.
26. Günde en az bir kere tezekkür-i mevt yap, yani ölümü düşün, ona
hazırlan.
27. Aklına düşerse bu fakire de dua et, emi.