Hesapsız, kitapsız iş yapmayanlar, koltuk sevdasıyla siyaset yapanlar bu sevgiyi ve bizim neden AK Parti’den aday adayı olduğumuzu anlayamaz.

İnsan yaşı kaç olursa olsun 'Yiğit nasıl oluyor'görüyor.

Bende görmüştüm.

9 yaşında çocuk görür mü? Öyle de bir görür ki!

Heleki evde babası bu haberi duyunca kahrolduysa!

Aralık 1997'de Siirt'te dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken Ziya Gökalp'a ait 'Asker Duası' isimli şiiri okumuştu Recep Tayyip Erdoğan!

O gün mıh gibi zihnime saplandı.

"Minareler süngü, kubbeler miğfer; camiler kışlamız, müminler asker.'

Bu mısraları kaç kez yüksek sesle avazım çıktığı kadar okudum bilmiyorum.

Her defasında bir yiğidin arkasındaki asker gibi hissettim kendimi.

Siyasi hayatını sona erdirmek isteyenler 'Muhtar olamaz' diyorlardı.

Ama o gün en büyük oyun kurucunun Allah olduğunu bilmeyenler bunu yaparak o vakur duruşlu lideri gösterdi bize.

Çok sevdik onun adamlığını!

Hesapsız, kitapsız iş yapmayanlar, koltuk sevdasıyla siyaset yapanlar bu sevgiyi ve bizim neden AK Parti'den aday adayı olduğumuzu anlayamaz.

Biz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yolundan gitmeye yemin ettik.

O vatanını, milletini nasıl seviyorsa onun bu sevgisi, yanında dimdik durmamızın en masum referansıdır.

Siyasetin tek limanını ahlak gören, mücadelesini Allah rızası ve ülkesi için yapan bu uğurda her bedeli ödemeye razı olan bir liderin yanında durmayıp da kimin yanında duracağız.

Biz de ancak liderimiz gibi rükûda eğiliriz.

Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan gibi biz bu millete efendi olmak için değil hizmetkar olmak için bu yola girmeyi istedik.

'Biz bugün var, yarın yokuz ama bu millet inşallah ilelebet var olacak.' düsturu ile hareket eden liderimizin yanında olmak için milletvekilliği görevine talip oldum.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 'Her kim bu vatana göz dikerse önce bin yıldır ödediğimiz bedellere baksın. Adımını da ona göre atsın zira o adımı son adımı olabilir.' demek için yanı, yanımızdır.

Evliya Çelebi, Erzurum insanını naif, fedakar ve misafirperver oldukları kadar, kahraman, azametli, ihtişamlı, sert ve vakur olarak da tanımlar. Devletine, dinine ve diyanetine hesapsızca bağlıdır. Devletinin yanındadır, haklının yanında, haksızın karşısındadır" der.

Alev Alatlı'ya göre ise Erzurumluluk; 'Haysiyetliliktir, erdemliliktir, cesarettir, mertliktir; samimiyettir, sadakattir, vefadır; mükemmel ahlaktır; tükenmez bir sevgi ve karsız bir saygıdır. Erzurumlu olay ve fikirleri araştırır; insanların ayıplarını asla araştırmaz.'

Çok doğru tespitler annemizden babamızdan aynen bu şekilde gördük. Bu gördüklerimizi de ilke edindik.

Elbette ülkemizin dört bir yanında ki milletimiz de böyle.

Gümdemi belirleyen ve uzmanlık alanım olan sosyal medyadan tutun da şehrimize, milletimize ne hizmetler yapmayı planladığımdan bahsetmedim. Eski ve sevmediğim bir siyaset yöntemi bu.

Hayatta en önemli olan güvenilir olmaktır. O güveni zaten sizlere verdiğimde gerisinin geleceğini bilirsiniz.

Milletimize hizmet vermek nasip olursa ben de kefenimi yanıma alıp liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında davasının neferlerinden olacağım.

Size tek bir söz veriyorum;

Milletimize hizmet görevimiz bittiğinde hem liderimize hem de sizlere; 'Sonuna kadar sana hakkımız helal' diyebileceğiniz bir siyasetçi olacağım.

Çıktığımız bu yolda dualarınızı esirgemeyin.

Gayret bizden tevfik Allah"tan!