Türk halkının Türkiye'nin İsrail ile ticari ilişkilerinin devam etmesine karşı protestoları sürüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bursa'ya geldiğinde "İsrail'le ticaret ihanettir! Bu ihanete son vermenizi istiyoruz. Kahrolsun ticaretiniz!" sloganlarıyla karşılaştı.
Allah'tan korkun ve İsrail ile ticareti durdurun!
Türk halkının Türkiye'nin İsrail ile ticari ilişkilerinin devam etmesine karşı protestoları sürüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bursa'ya geldiğinde "İsrail'le ticaret ihanettir! Bu ihanete son vermenizi istiyoruz. Kahrolsun ticaretiniz!" sloganlarıyla karşılaştı.
Buyrun beraber bu utanç ticaretine göz atalım.
1996 yılında Türkiye ve İsrail, her iki ülkeyi de endüstriyel ürün ithalatında gümrük vergisinden karşılıklı olarak muaf tutan bir Serbest Ticaret Anlaşması (FTA) imzaladı ve bu anlaşma, İsrail-Türkiye ekonomik ilişkilerini önemli ölçüde geliştirdi.
Türkiye ile İsrail arasında ortaya çıkan çeşitli siyasi krizlere rağmen (İsrailli komandoların Türk bayraklı Gazze yardım gemisine baskın yapıp yardım çalışanlarını şehit ettiği Mavi Marmara olayında olduğu gibi), özellikle ekonomik bağları arka planda sessizce büyümeye devam etti.
İkili ticaret hacminde yıllar geçtikçe kayda değer bir artış görüldü: Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Türkiye'nin İsrail'e ihracatı 2000'li yılların başındaki 1,4 milyar dolar iken, 2023'te 5,1 milyar dolar olmak üzere, beş kat arttı. İsrail'in ithalatında ilk dört ülke.
TÜİK verilerine göre; Türkiye, son dört ayda İsrail'den milyonlarca lira değerinde hurma satın aldı.
Yine TÜİK verilerine göre; Türkiye, 2024'te yaklaşık 6 milyon lira değerinde dikenli telleri işgalci İsrail'e ihraç etti.
TÜİK'in açıkladığı bir diğer veri ise; Türkiye'nin, Aksa Tufanı Harekatı'ndan sonra İsrail'e ihraç ettiği bazı ürünlerin listesi
Türkiye, İsrail'in çelik ithalatının yüzde 65'ini sağlıyor, İÇDAŞ, Gazze savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'e 50.000 ton çelik sevk etti.
Bu çeliğin bir kısmı, halihazırda yoğun nüfuslu Gazze bölgesini yok etmek ve komşu Lübnan ve Suriye'ye saldırmak için kullanılan mühimmat üretiminde İsrail'in askeri endüstrisini destekliyor. İÇDAŞ, 2023'te 64, 7 Ekim'den sonra ise dokuz sevkiyatla Hayfa limanına çelik ihracatını kolaylaştırdı.
İÇDAŞ'ın katkıları ticaretin ötesine uzanıyor; Şirket aynı zamanda Çanakkale'de cami inşaatı konusundaki rolüyle de takdir topladı ve bu çalışma Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in takdirini kazandı. İsrail'in 69. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende İÇDAŞ'ın İsrail'e en çok ihracat yapan Türk firma olarak onurlandırıldığı belirtildi.
Ayrıca İsrail, çimentosunun yüzde 95'ini Türkiye'den sağlıyor ve aralarında İsrail Savunma Bakanlığı'nın da bulunduğu önemli müşteriler var. Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre İsrail'e çimento ihracatı 2023 yılında 174 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın 6,39 milyon doları 7 Ekim'den bugüne kaydedildi.
İsrail'e önde gelen Türk çimento ihracatçıları arasında Akçansa, Limak, Oyak, Nuh Çimento ve Eren Holding yer alıyor. MÜSİAD üyesi olan ikincisi, 7 Ekim'den bu yana İsrail'e 200.000 tonun üzerinde malzeme tedarik etti.
İsrail'e yaptığı ihracat nedeniyle halkın öfkesiyle karşı karşıya kalan MÜSİAD, 10 Şubat'ta üye şirketlerinin İsrail ile ticaretine yönelik bir açıklama yaptı :
"MÜSİAD olarak öncelikle siyonist İsrail’in, Filistin halkına karşı çocuk, kadın, yaşlı demeden gerçekleştirdiği insanlık dışı zulmü hiçbir şekilde kabul etmiyor, bir soykırım olarak niteliyor ve lanetliyoruz. MÜSİAD, milli ve manevi değerlere sahip 14 bine yakın üyesi, 60 bine yakın şirketiyle ve sahip olduğu 34 yıllık birikimiyle gösterdiği duruş neticesinde ülkemizde ve uluslararası platformlarda söz sahibi olmuş önemli bir kuruluştur. Bu söz sahipliği ve etki alanının genişliği, iyi niyetli olmayan bazı çevreleri rahatsız etmiş ve Derneğimizin itibarına zarar verme noktasına taşınmıştır. Toplumsal algıyı yönlendirme gayretiyle ortaya atılan iddia ve hezeyanlarla kamuoyunu meşgul etmektedirler. MÜSİAD olarak bu türlü mesnetsiz iddialarla uzun zamandan beri mücadele etmekteyiz.
Son günlerde de 'birkaç üyemizin İsrail ile gerçekleştirdiği iddia edilen ticari faaliyetleri' gerekçe gösterilerek, kurumumuz ve tüm üyelerimiz töhmet altında bırakılmaktadır. Bu sebeple, kurumumuzu ve tüm üyelerimizi zan altında bırakan iddiaları tüzüğümüz doğrultusunda, titizlikle inceliyor ve kurum içi süreçlerimizi işletiyoruz. Süreçler tamamlandığında kamuoyuna bilgilendirme yapılacaktır."
"Siyonist İsrail yönetimi, sempatizanları, destekçileri ve yandaşlarıyla ticaret yapan çevreleri kınıyoruz"
Açıklamada, Filistin topraklarının işgal edildiğine işaret edilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Unutulmamalıdır ki işgal edilmiş Filistin topraklarında ve İsrail zulmü altında 6 milyondan fazla Müslüman Filistinli yaşamaktadır ve bağımsızlıklarını elde edene kadar da zorunlu olarak ticaretlerini İsrail üzerinden sürdürmektedir. Bu çerçevede bizler de MÜSİAD camiası olarak, ahlaklı ticareti kendisine şiar edinmiş üyelerimizin ortak değerler doğrultusunda ticari faaliyetlerini sürdürdüklerine olan inancımız tamdır. Bir kez daha duruşumuzu net olarak ifade ediyor, siyonist İsrail yönetimi, sempatizanları, destekçileri ve yandaşlarıyla ticaret yapan çevreleri kınıyoruz. MÜSİAD değerlerine sahip çıkan hiçbir kardeşimizin, Filistin’e bu zulüm reva görülürken Siyonistlerin ateşine yakıt taşıyabileceğine inanmıyoruz."
"İftira niteliğindeki karalayıcı haberlere itibar edilmesin"
Tüm dünyadaki samimi ve iyi niyetli dostlarını Filistin davasını savunmaya teşvik ettikleri ve bu alanda göstermiş oldukları hassasiyeti önemsedikleri bildirilen açıklamada, Filistin davası için yapılan her iyi niyetli girişimin MÜSİAD için çok kıymetli olduğu aktarıldı.
Açıklamada, "Kurumumuz ve üyelerimiz hakkında ortaya atılan iftira niteliğindeki karalayıcı haberlere itibar edilmemesini hassasiyetle rica ediyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, 'Bir ve Beraber' olma düsturuyla hareket ederek, ahlaklı ticaret vurgumuzu her alanda ortaya koymaya devam edeceğimizi bir kez daha teyit ediyoruz." denildi.
Bu söze rağmen MÜSİAD, Evrensel gazetesinin süreçlerine ilişkin bilgi taleplerine yanıt vermedi ve İÇDAŞ'ın İsrail'e çelik ihracatının hız kesmeden devam ettiğine dair deliller ortaya çıktı.
MÜSİAD'ın iki yüzü İsrail’in çelik ihracatının %65’i Türkiye’den yapılırken, MÜSİAD üyesi İÇDAŞ İsrail’e en çok çeliği ihraç eden patron olurken MÜSİAD üyesi patronlar İsrail’e kablo, inşaat malzemesi de satıyor…TİM verilerine göre İÇDAŞ, 2024 yılının Ocak ayında 35 milyon $ , Şubat ayında ise 38,5 milyon $ tutarında çelik ihracatı gerçekleştirdi.
Deniz ablukasını aşmak Tel Aviv'in Gazze'de devam eden savaş suçlarına rağmen, Türkiye ile İsrail arasındaki sürdürülebilir ekonomik ilişkinin önemli bir göstergesi, her iki ülkenin limanlarını birbirine bağlayan aktif deniz trafiğidir. Bu , Yemen'in Ensarallah'a bağlı silahlı kuvvetlerinin İsrail limanlarına giden gemilere Kızıldeniz'de deniz yoluyla abluka uyguladığı, dünya çapındaki Arap ve Müslüman nüfus tarafından yoğun bir şekilde desteklendiği bir dönemde gerçekleşti .
Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, gazeteci Kemal Öztürk ile yaptığı görüşmede, 7 Ekim ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasında Türk limanlarından İsrail'e 701 geminin yanaştığını ve günde ortalama sekiz sefer yapıldığını açıkladı .
Bu rakam, İsrail'e gitmek üzere doğrudan Türk limanlarından kalkan 480 gemiyi ve üçüncü ülke limanlarından çıkan ve İsrail'e giderken Türkiye'ye yanaşan 221 gemiyi kapsıyor.
İsrail'e yönelik olumsuz söylemler artsa da Türkiye-İsrail ekonomik ilişkileri daha önce hiç olmadığı kadar gelişiyor. Türkiye, İsrail'in kritik çelik, çimento, sebze, meyve, otomobil ve elektrikli ev aletleri ihtiyacını karşılamaya devam ederken, Zorlu Holding, işgal devletindeki enerji yatırımları sayesinde İsrail'in elektrik ihtiyacının yüzde 7'sini karşılıyor.
Ankara ile Tel Aviv arasında kamuoyuna açık bir şekilde görülen siyasi gerginliklerin ticari cephede hiçbir etkisi olmadığı görülüyor.
Vel hasılı kelam, Allah Aşkına, Peygamber Hatırına, Şanlı Mazimizin hatırına İsrail ile ticareti durdurun. Allah'tan korkun ve İsrail ile ticareti durdurun!
Bu utanç bize fazlası ile yetti.