1. Kur’an, Sünnet, Cemaat Müslümanlığında hür ve mukim
erkeklerin farz namazlarını cemaatle kılmaları gerekir. Kadınlara
böyle bir mecburiyet yoktur.
2. Cemaati, şerî bir özrü olmaksızın devamlı olarak terk etmek
(Mecazî mânada) esirlik kölelik statüsünü kabul etmek olur.
3. Namazı ve cemaati terk eden, yitiren Müslüman bir toplum
izzetini kaybeder, zillete düşer.
4. Farz namazını cemaatle kılmamak için Hanefî fıkhında yirmi küsur
özür vardır. Bu şer’î özürlere sahip olanlar cemaate
katılmayabilir. (Bu özürleri mufassal fıkıh kitaplarından okuyup
öğrenmek gerekir.)
5. Bu özürlere sahip olmayıp da farz namazları mütemadiyen tek
başına (münferid) kılanlar târik-i cemaat, Sünnete aykırı bir iş
yapmış, bid’ate sapmış olurlar.
6. Farz namazları cemaatle kılıp kılmamak Müslümanın keyfine ve
tercihine bırakılmış değildir.
7. Üç fıkıh mezhebinde namazı cemaat halinde kılmak farzdır. Hanefî
mezhebinde farza yakın bir mükellefiyettir.
8. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, farz namazları
kendileri imamlık yaparak cemaatle kıldırmışlardır.
9. Şeriatın ve fıkhın kabul etmediği şeytanî ve dünyevî özürler
geçerli değildir.
10. Özürlere bir örnek: Hastalık… Lakin bunun iki şartı vardır.
Camiye gider, cemaate katılırsa hastalığı ya şiddetlenecek, yahut
uzayacaksa gitmeyebilir. Aksi takdirde hasta da olsa gitmesi
gerekir.
11. Yedecek (kolundan tutup yol gösterecek) bir kimsesi olan âmânın
da cemaate katılması icab eder.
12. Günümüz Türkiye’sinde namaz kılan Müslümanların sayısı azınlığa
düşmüştür. Bu durum, ülkemizde dinin yıkılmaya başladığının
alametidir.
13. Ülkemizdeki laik ve Kemalist düzen cami imamlığını, parayla
maaşla namaz kıldırma memurluğu haline getirmiştir. (Böyle olmayan
gerçek imamları tenzih ederim.)
14. Cami imamlarının, tabakat-i fukahanın en alt derecesi olan
ashab-ı fetva seviyesinde fakih olmaları ve geçerli icazetleri
bulunması gerekir.
15. Aldığı maaşı namaz kıldırma ücreti niyetiyle alan kişinin
arkasında namaz kılınmaz.
16. Sahih itikada sahip olmayan, Allahü Tealayı kemal sıfatlarla
sıfatlamayan ve noksan sıfatlardan tenzih etmeyen kimsenin
arkasında namaz kılınmaz.
17. Mezhepsiz kimsenin arkasında namaz kılınmaz.
18. Ayakta tebevvül eden imamın arkasında namaz kılınmaz.
19. Haftada bir gün tatil yapan, bu günde namaz kılmayan kimsenin
arkasında namaz kılınmaz.
20. Mücessime, müşebbihe, Mutezile inancına sahip olanlar Ehl-i
Sünnete imam olamazlar. Onların arkasında kılınan namazlar tekrar
kılınmalıdır.
21. “Tasavvuf ve tarikat evliyası evliyaurrahman değil,
evliyauşşeytandır” diyen, böylece evliyayı tekfir ederek kendisi
kafir olan bir aşırının ardında namaz kılınmaz.
22. Zamanımızda üç hak ibrahimî din vardır. Bunların bağlılarının
hepsi ehl-i necat ve ehl-i Cennettir diyenin arkasında namaz
kılınmaz.
23. Cami imamları doğru ve derin din kültürüne ve geniş dünya
kültürüne sahip olmalıdır.
24. İmamlar karizmatik olmalı, başta gençlik olmak üzere halkı
camilere çekmelidir.
25. İmamlar, hiçbir şekilde cemaatten para toplamamalıdır.
26. İmamların edebiyat, tarih, sanat kültürleri yüksek
olmalıdır.
27. Camilere politika sokulmamalıdır.
28. Diyanet’in birinci vazifesi tashih-i itikat, ikinci vazifesi
namaz için çalışmaktır.
29. Bütün islamî cemaatler, cemaatçilik yapmadan namaz ve cemaat
için çalışmalıdır.
30. Bütün tasavvuf tarikatları, tarikatçılık yapmadan namaz ve
cemaat için çalışmalıdır.
31. Namazın edeplerinden ve sünnetlerinden olduğu için; takkeli,
fesli, arakiyeli, imameli yani başı örtülü olarak kılınmalıdır.
32. Kadınların camiye gelmelerine izin verilmiştir. Efdal olan,
namazı evlerinde kılmalarıdır. Erkekleri camiye çağırmayıp,
kadınları çağırmak dengesizliktir.
33. Camilerde erkeklerle kadınların yerlerini ayıran kafesleri ve
perdeleri kaldırmak asla caiz değildir.
34. İman, İslam, Kur’an, namaz hizmetleri ihlasla yapılmalıdır.
35. İhlasla kılınmayan namaz kabul edilmez.
36. Türkiye çok kötü günler yaşıyor. Allahü Tealadan sabırla ve
namazla yardım istememiz gerekir.
37. Mahalle aralarında evlerin arasındaki camilerin hoparlörlerini,
bilhassa seher vakitlerinde sonuna kadar açarak yüksek aşırı sesle
ezan okunmamalıdır.
38. Hiçbir cemaat, tarikat, sekt; camilerde taraftar ve yandaş
devşirme faaliyeti yapmamalıdır.
39. Camiler ve namaz hiçbir holiganlığa, militanlığa alet
edilmemelidir.
40. Din, iman, Kur’an hizmetleri şahsî menfaat, ün, alkış, siyasî
veya şahsî prestij devşirmeye alet edilmemelidir. Bunlar ihlasa
aykırı rezilliklerdir.
41. “Namazı yitiren ve şehvetlerine uyan” Müslüman toplumlar çok
kötü durumdadır. Kendilerini ıslah etmezlerse buhrandan buhrana
sürüklenip çok acılar çeker, çok tokat yerler.
42. Namazı tahkir eden küfre girer.
43. Namazı istihfaf eden kâfir olur.
44. Namaz konusunda en ufak bir tehâvün bile kula büyük zarar
verir.
45. Efendimiz “Namaz mü’minin mi’racıdır” buyurmuşlardır.
46. En önemli sanılan siyaset ve dünya dedikodularının iki rekat
namaz kadar kıymeti ve önemi yoktur.
47.Resulullah Efendimiz “Namaz dinin direğidir” buyurmuşlardır.
Bugün Türkiye’de halkın yüzde onu veya on beşi namaz kılıyor. Demek
ki, Müslüman toplumun binasını ayakta tutan yüz direk ve kolondan
seksen beşi yıkılmıştır. Bina (maazallah) çökebilir. Bina çökerse,
namaz kılanlar da enkazın altında kalır.
48.Namaz konusunda etkili, yoğun bir nasihat, davet seferberliği
başlatılmalıdır.
49.Namaz ve cemaat, emr-i mâruf ve nehy-i münker farizasının temel
maddelerindendir, bunun terki asla caiz olamaz.