EY gerçekten iman etmiş olanlar!..
Ey, gerçekten iman etmiş olmayıp da sadece dıştan Müslüman görünen
o cahil ve medeniyetsiz lâ yüflihûn ‘ârabîlerden olmayanlar!
Ey iman sorumluluğu taşıyanlar!
Ey Rabb olarak Allahü Teala ve Tekaddes hazretlerinden razı
olanlar!
Ey Kur’an-ı Kerimi Kitab ve Düstur olarak kabul edip ondan razı
olanlar!
Ey din olarak İslamdan razı olanlar!
Ey, nebi ve seyyid olarak Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve
sellemden razı olanlar ve onun Sünnetine uymanın kurtuluşa
götüreceğini yakînen bilenler.
Ey, dünya nizamı olarak Şeriat-i Garra-i Ahmediyyeden razı ve
hoşnut olanlar!
Ey, ümmet olarak Ümmet-i Muhammed’ten razı olanlar!
Sizler, hicrî 15’inci, miladî 21’inci asırda Allahın, Kur’anın,
İslamın, Şeriatin şahitlerisiniz. Sakın bu şahitliği ihmal
etmeyin.
Âhir zaman insanlığına İman, Kur’an, Sünnet, Şeriat hakikatlarını
ve nurlarını ulaştırmak sizlerin vazifesidir.
Bu maksat ve niyetle birleşiniz ve Allahın ve Resulünün (Salat ve
selam olsun ona) istedikleri gibi tek bir Ümmet olunuz.
Sakın parçalanıp ayrılmayınız.
Sakın birbirinize düşmeyiniz.
Sakın birbirinize düşman olmayınız.
Sizden olan râşid, âdil, âbid, muhlis, muslih, müdebbir, muktedir,
muttaqi, zahid bir İmama biat ve itaat ediniz.
Kötülüklerle emr eden nefs-i emmarenizle ve saldırgan ve harbî din
düşmanlarıyla cihad ediniz.
Maruf ile emr edenlerden ve münkerden nehy edenlerden olunuz.
Yolunu şaşırmış, başsız kalmış, dinini doğru olarak öğrenememiş,
saptırılmış, parçalanmış, birbirine düşürülmüş Müslümanların vebali
sizin üzerinizedir.
Kendilerini kurtuluşa götürecek ışık arayanların vebali
üzerinizdedir.
İrşad edilmeleri gerektiği halde edilmeyenlerin vebali…
Müjdesiz, uyarısız, irşadsız, rehbersiz kalanların vebali…
Altınlar gümüşler, dolarlar Eurolar, liralar, lüks ve müzeyyen
meskenler ve sayfiyeler, gurur ve kibir veren lüks dabbeler, bütün
şeytanî ve tağutî konforlar, israflar, tüketimler sakın sizi
aldatmasın.
Siyaset şeytanlarının tuzaklarına düşmeyin!
İman, Kur’an, İslam, Şeriat hizmetleri konusunda birleşin.
Rabbanî, muttaqi, râsih ulemayla, fukahayla, meşayihle işbirliği
yapın.
Din baronlarını terk edin.
Kendilerinde Ümmet birliği ve İmama biat ve itaat şuuru
bulunmayanlara nasihat edin, onları uyarın, dinlemezlerse terk
edin.
Din, iman, Şeriat tehlikede iken fantezilerle uğraşanlardan hayır
gelmez.
İslam medeniyet dinidir, bedevîler onu temsil edemez, ona doğru
dürüst hizmet edemez.
Akıl dinini kaynağı değildir ama aklı olmayanın dini yoktur.
Dünya tuzaklarına düşmüş olanlar Dine, İmana, Kur’ana hizmet
edebilir mi?
Ülkemizdeki, İslam alemindeki ve bütün dünyadaki maddî ve mânevî
yangınların itfaiyesi sizlersiniz. Bu ateşleri söndürmek için
harekete geçin.
Deccalperestlerle, Kezzabîlerle, Süfyanîlerle, Tağutîlerle mücadele
edin, onların fitne ve fesat yangınlarını söndürmeye çalışın.
Sizler yeryüzünde Allahın, Kur’anın, İslamın, Şeriatin
şahitlerisiniz, bu şahitliğinizi yapın.
İnsanları sahih imana, namaza, Kur’ana ve Sünnete uygun şekilde
zekat vermeye, salih imamların ardında cemaat olmaya, yüksek ahlaka
ve karaktere, tevazua, ölçülü olmaya çağırın.
Bir insanın hidayetine vesile olmanın, üzerine güneşin doğduğu
battığı her şeye sahip olmaktan daha hayırlı olduğu size Muhbir-i
Sâdık tarafından bildirilmiştir.
Beyinlere, kalplere, evlere, mekteplere, çarşı pazarlara İman,
İslam, Kur’an nurları doldurun.
Sizler toplumda yeteri kadar ve etkili emr-i mâruf ve nehy-i münker
yapmazsanız büyük yıkım olur ve enkazın altında siz de
kalırsınız.
Sodom Gomoreleşen topluma nasihat edin.
Riba ile mücadele edin.
Zina ile mücadele edin.
Lüks, israf, aşırı tüketim, gurur ve kibir ile mücadele edin.
Müstehcen neşriyat ile mücadele edin.
Bütün Ehl-i sünnet cemaatleri, tarikatları, dernekleri, vakıfları,
hizipleri, fırkaları, grupları, parçaları bir araya gelip müşterek
(hep birlikte) doğru bir ilmihal özeti ve İslam Talimatnamesi
hazırlasınlar ve bu kitapçık milyonlarca basılarak halka
dağıtılsın, içinde bilgiler öğretilsin ve hayata uygulansın.
Dinde bid’atlerle mücadele edin.
İslamı temelinden yıkmak istiyorlar. Dıştan muslih (ıslah edici)
görünen o müfsitlerle (fesat ve fitne çıkartanlarla) mücadele
edin.
Cahil bırakılan bir kısım halk bilmeyebilir ama siz çok iyi
bilirsiniz ki, bir İslam ülkesinde İslam medreseleri olmaz ve bu
nurlu okullarda icazetli gerçek din alimleri yetiştirilmezse orayı
cehalet, dalalet ve fısk karanlıkları basar ve büyük sarsıntı ve
bozukluk olur.
Ülke idarecilerinden bağımsız gerçek İslam Medreselerinin en kısa
zamanda açılmasını isteyiniz.
Ülkede yüz bine yakın cami var ama (taşrayı bilmiyorum) İstanbulda
sabah namazlarında camiler genellikle boştur. Seher vakitlerinde
mabetlerde liseli ve üniversiteli dindar çocuklarımız görülmüyor.
Namazı ve cemaati yitiren Müslüman bir toplumun iflah olmayacağını
biliyorsunuz. Bu konuda neler yapılması gerekiyorsa onları yapmak
sizin boynunuza borçtur.
İslam kadın ve kızlarının büyük bir kısmının tesettürleri dine
uygun değildir. Onları uyarmak, şeytanî tesettürden Şer’î tesettüre
geçiş yaptırmak sizin vazifenizdir.
Türkiyenin seçkin mü’minleri, İslam için, dâvet için; en az Yahova
Şahitleri dini mensuplarının kendi dinleri için yaptığı kadar
çalışmakla mükelleftir. Onlar kendi dinleri (veya sektleri) için
her ay yüz küsur lisanda, kırk küsur milyon tirajı olan dünya
çapında bir dergi çıkartıyor.
İslamın iyi haberlerini, müjdelerini halka ulaştırmak sizin
vazifenizdir.
Halkı uyarmak, korkutmak da sizin vazifeniz.
Sapıtanların vebali sizin üzerinedir.
İmansız kalanların vebali sizin üzerinizedir.
İslam teselli dinidir. Niçin insanları teselli etmiyorsunuz?
Evet, yetmiş altı milyon halkın vebali sizin üzerinizedir.
Bu halkın büyük kısmı benim cemaatim, benim tarikatım, benim
meşrebim deyip duruyor. Onların hepsinin benim Ümmetim demesi için
çalışmak boynunuza borç değil midir?
Herkese selam ve hürmet eder, ellerinden öperim.