MODERN Ortodoks tıp, büyük ölçüde ticarî ve iktisadî dev bir sektör, fanatik bir kilise haline gelmiştir.
Hastalara müşteri gözüyle bakılmaktadır.

Uluslararası dev ilaç şirketleri tıbbı pençesine almıştır.

Haddinden fazla faydasız, hattâ bazen zararlı ilaç yazılmakta ve tüketilmektedir.

Gerekmediği halde çok sayıda ameliyat yapılmaktadır.

Sağlık bütçesinin büyük kısmı birtakım çeteler ve çıkar grupları tarafından hortumlanıp yağmalanmaktadır.

Amaç şudur: Daha çok hasta-müşteri, daha çok ilaç, daha çok tedavi, daha çok ameliyat, daha çok kâr, daha çok kazanç, para para para!..…

Milyarlarca dolarlık aşı kampanyaları aleyhinde çok ciddî iddialar vardır.

İnsanlığa daha fazla ilaç tükettirmek için gerçek dışı teoriler üretilmekte, hastalıklar icad edilmektedir.

Kolestrolle ilgili iddiaların çoğu kof ve ilim dışı çıkmıştır.

Modern Ortodoks Tıp kilisesi koruyucu hekimliğe gereken önemi vermemektedir.

Fransız Akademisi üyelerinden Jules Romains’in “Knock ou le Triomphe de la Medecine” isimli piyesi modern tıbbı tenkit etmektedir. (Filmi de çevrilmiştir).

Bazı hastalar hastahaneye yürüyerek gitmekte, muayeneden sonra sedye ile çıkmaktadır.

Yan tesirli ilaçlar, kaşığı ile tedavi ederken, sapı ile göz çıkartmaktadır.

Tıp elbette çok faydalı bir ilim dalıdır ama modern Ortodoks Tıp Kilisesi madalyonunun bir tarafından fayda vardır, öbür yüzünde ahlaka, vicdana, bilgeliğe aykırı işler görülmektedir.

Bazı yumuşak-paralel tıp ekolleri, bazı hastalıkları modern tıptan daha iyi, daha ucuz, daha kolay tedavi etmektedir.

Hastalığı, tıbbı, ilacı, tedaviyi kabul etmeyen Christian Science kilisesi (kurucusu Mary Baker Eddy, 1821-1910) mensupları, tıbba ve ilaca bağımlı insanlardan daha sağlıksız değildir.

Zamanımızda bazı doktorlar Hipokrat yeminine hıyanet etmektedir.

Modern tıbbın tedavi edemediği grip için her yıl dünya çapında milyarlarca dolarlık ilaç yutturulmaktadır.

Yeryüzünde bir tek tıp yoktur, çeşitli tıp ekolleri vardır.

Çinlilerin geliştirdiği akupunktur bunlardan biridir ve bazı ağrıların tedavisinde modern tıptan üstün olduğu iddia edilmektedir.

Modern tıp, işine gelmeyen, ilaç ve tedavi ticaretine zarar veren paralel tıp ekollerini, ucuza mal olan faydalı ilaçları karalamaktadır.

Modern tıp sektörü için en büyük felaket ve yıkım, insanların büyük kısmının sağlıklı olması, tıbba ilaca doktora hastahaneye ihtiyacı kalmamasıdır.

Bugünkü ortamda doktor hastahane eczahane sayısı aritmetik diziyle artarken, hastaların ve hastalıkların sayısı sanki geometrik diziyle artmaktadır.

Vahşi kapitalizmin tıbbı sadra şifa olmamaktadır.

Dünyada modern tıp aleyhinde çok sayıda ciddî kitap yayınlanmıştır.

Tıp çok ciddî ve hayatî bir uzmanlıktır. Tababet sahasında hiçbir soytarı, şarlatan, ahlaksız, üç kağıtçı, dolandırıcı, tokatçı, muslukçu, merdiven altı mahluk yaşatılmamalıdır.

İşbu yazım faydalı, şefkatli gerçek ve iyi tıbbın ve gerçek haysiyetli doktorların aleyhinde değildir. Onları tenzih ediyorum, kendilerine hürmetlerimi, minnetlerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.

(Prof. Dr. Rasim Küçükusta’nın modern tıp sahasında yapılan uygunsuz işleri tenkit eden makalelerini okumanızı tavsiye ediyorum. /ahmetrasimkucukusta.com/)

(İkinci Yazı)

Zarurî bir Cevap

Terbiyesiz ve saygısız bir üslupla yazdığınız hakaretâmiz mektubunuzu aldım.

Fakir, bağımsız bir yazarım. Hiçbir topluluğu, ücretli veya ücretsiz övmeye mecbur değilim.

Siz zengin bir gruba mensupsunuz. Büyük paralarla oynuyorsunuz. Birini bulur, ücretini verir ve kendinize övgüler, destanlar yazdırabilirsiniz.

Sizi övmediğim gibi, yermiyorum da. Anonim tenkitlerimi üzerinize almanız kuruntudan, vehimden ibarettir.

Tashih-i itikada önem vermeyen, namazı dosdoğru kılmayan, ihlasa aykırı tavırları olan bir kimseyi (hakaret etmemek şartıyla) edeb ve terbiye dairesi içinde tenkit etmekte hiçbir sakınca yoktur.

Çok muhterem bir zatı tekelinize almışsınız ve onun gölgesinde karışık işler yapıyor, fesat çıkartıyorsunuz.

O muhterem zat ileride sizden davacı olacaktır.

Değer ölçüleriniz ne kadar aptalca… Biri sizi överse iyi oluyor, yapıcı şekilde tenkit ederse kötü oluyor.

Sizden olmayan Müslümanları ötekileştirmeniz size ayıp olarak yeter.

Sizin hiçbir günahınız, hatânız, yanlışınız yok. Bütün günahlar, hatâlar başkalarında… Artık yeter, bırakın bu geri zekalı zihniyeti.

Üstünlük şu veya bu mezhebe, meşrebe, gruba, cemaate mensup olmakla değil; ilimle, irfanla, yüksek ahlakla, ihlasla, taqva ile, salih ameller işlemekle, cihad fi sebilillahla olur.

Ayağınızı denk alın, İslam dini birtakım ruhbanların erbab haline getirilmesini kabul etmez. Fazla uçurmayın, şirke düşer ebedî felakete uğrayabilirsiniz.

Gururu, ‘ucbu, kendinizi beğenmeyi bırakınız.

Başkalarının gözlerindeki çöpleri görüyorsunuz ama kendi gözünüzdeki mertekleri göremiyorsunuz.

Ben kusurlarımı itiraf ediyorum, kendimi kimseden yüksek görmüyorum. Siz de benimle uğraşmaktan fâriğ olunuz.