Böyle istekler, neredeyse yaşadığımız her seçim döneminde dile gelir; biz de "göz önündeyiz!" diyerek onları geçiştirirdik...ama; milletvekili olmamız için son bir yılda yurt içi ve yurt dışında yaşayan dostlardan çok sayıda ve çok ısrarlı ricalara muhatap olduk. Âdeta itiraz hakkımız bırakılmadan mânevi bir baskı altına alındık...

Evvela teveccühlerinden dolayı bu saygıdeğer zevata kalbi şükranlarımızı arz ederiz.

Bize 30'lu yaşlarımızın başındayken merhum Turgut Özal zamanında da merhum Yusuf Türel vasıtasıyla milletvekilliği teklifi yapılmış, fakat "biz, kalemimizle hizmet edelim" diyerek affımızı istemiştik...
Şimdilere gelince:

Arz ettiğimiz gibi; yurt içi ve yurt dışından, İstanbul ve Anadolu’dan çok sevenimiz bu maksatla bizi aradı. Ziyarete geldi. Vazife sayıp telefon ettiler. Lütfedip "gece-gündüz, beş vakit duacıyız" diyenler oldu. Hatırlarından geçemeyeceğimiz o güzel insanların gerekçeleri şudur:

-Bu birikimin meclise taşınması lâzım.

Meseleyi istişare ettiğimiz eski veya yeni Bakan, Milletvekili, Belediye Başkanı, iş adamları... herkes, "çok iyi olur, çok da ihtiyaç var!" dediler. Girilecek seçimlerin çok mühim olduğu, bu sebeple güçlü bir meclis gerektiğini beyan ettiler.

Konuştuğumuz AK Partili vekiller şunu söylediler: "Birikiminizle, varlığınızla bize kuvvet kazandırırsınız!"

Bunları sıkılarak naklediyoruz. Ancak; olanları anlatmadan meramı ifade etmek de mümkün değil. Şüphesiz ki bugüne kadar bir çok merhaleyi arkada bıraktık. Ne var ki bizim, bize ait olmadığımız da bir gerçek. Her nimet, Allahü teâlâdan. Eğer; birileri, bizi bularak "meclise girmezsen bunun vebali vardır!" diyorsa orada "söyleyene değil, söyletene bak!" dememek mümkün değil...

Kısaca bahsettiğimiz bu sebeplerden dolayı 25. Dönem Milletvekilliği aday adaylığı için 18 Şubat 2015 Çarşamba günü AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na müracaatımızı yaparak yürüyüşü başlattık... Şimdi İstanbul 2. Bölgeden milletvekili aday adayıyız. Böylece ilgilerini şeref telakki ettiğimiz dostlarımızın arzuları yerini bulmuş olmakta. İnşallah biz de indi ilâhide sorumluluktan kurtulmaktayız...
Bundan sonrası bize ait değil.

Ezelde ne yazılmışsa o tecelli edecektir.

Allah, utandırmasın...

Şüphesiz ki; ülkeyi idare eden takdir sahiplerinin de binlerce kişi arasından seçerek emaneti ehline verme noktasında işleri kolay değil. Allah, onların da yardımcısı olsun.

Değerli dostlar:
Şimdi kıymetli dualarınıza daha fazla muhtacız

İlle olsun diye değil...

Hakkımızda hayırlısı her ne ise o olsun diye.

Niyetimiz düzgün olsun ve düzgün kalsın diye.

Allah şaşırtmasın diye.

Rabbim...

Önümüzdeki zamanlarda kullarına, insanlara, yüksek değerlerimize ve bu iklime hizmette bana da bir mükellefiyet düşüyorsa çıktığım bu yeni yolda beni yalnız bırakma. Beni sıratı müstakim üzere bulundur. Duaları geri çevirme. Olmuş olan ve olacak olan her ne varsa yaratan sensin. Sevgili Peygamberim -aleyhisselam- bunu bize böyle öğretti.