Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hakkari ve Şırnak illerine dair devlet düşüncesini Londra'da bir basın toplantısıyla dile getirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hakkari ve Şırnak illerine dair devlet düşüncesini Londra'da bir basın toplantısıyla dile getirdi. Buna göre, vilayet hudutları değişmemek kaydıyla Hakkari il merkezi, Yüksekova ilçesine, yine vilayet hudutları değişmemek kaydıyla Şırnak ili de Cizre ilçesine nakledilecektir...
Bu düşüncenin iki temel gerekçesi vardır:
Sürekli kalkınma ve kalıcı emniyet.
Sayın Başbakan, bunların bilhassa üzerinde durdu. Buna göre nakil yapılacak her iki ilçe mevcut merkezlere nazaran kalkınmaya daha açık ve emniyet tedbiri alınması noktasından da daha sağlıklıdır. Mevcut mekân yapısı itibariyle ne Şırnak ve ne de Hakkari, büyümeye ve gelişmeye elverişli değildir. Diğer taraftan bu şehirlerimiz terör ihanetine uğramıştır. Oralar âdeta savaş yaşadı. Zorlu bir mücadeleyle ve şehitler vererek şehirler, istiklaline, ahali hürriyetine kavuştu.
Alınacak bu idari tedbir bir zarurettir. Fikrin uygulamaya geçme safahatında hiç bir vatandaş, aile, çocuk ve gencimizin iskan, beslenme, gıda ve eğitim gibi ihtiyaçlarında hiç bir sıkıntı yaşamayacaklarına dair en yetkili kişiler teminat vermekteler.
Muhalefet, inşallah bu defa olsun "buna ihtiyaç vardı, sonuna kadar Hükûmetin yanındayız!" der. HDP'nin dağın talimatına karşı gelerek bunu diyebilmesi ihtimal ötesidir. O, çoktan Türkiye Partisi olma yolunu terk etti. MHP daha ilk ânda kendine yakışanı yaparak destek açıklaması verdi. Genel Başkanının ülkenin Cumhurbaşkanına "diktatör bozuntusu!" diyebildiği CHP'nin ise aklı selimden yana tavır alacağını sanmıyoruz. CHP için aslolan iktidarın kaybetmesidir. İktidar kaybetsin de ne olursa olsun. Halbuki öyle bir tufan herkesi boğar.
Böylesi idarî değişiklik misalleri, hem tarihimizde ve hem de dünyada vardır. Harput, bir buçuk asır evvel eyalet merkezi iken ovaya Mamürat'ül Aziz diye yeni bir vilayet kurulması üzerine şehir, buraya taşınmıştı. Bunu bazen de harpler, yeni devletleşmeler vs tayin eder. Ayıntab, Haleb'in sancağı iken Haleb, bugün bir başka siyâsî haritadır, Gaziantep'e göre de çok küçük kalmıştır. Diğer taraftan 1990'larda ve kısmen de 28 Şubat Sürecinde bazı ilçelerimiz vilayet yapılmıştı. Türkiye'yi 67 İl'den 81'e taşıyan bu idari tanzimde bazılarının il olmaları türlü sebeplerle elzemdi. Bazıları ise siyâsî rüşvet oldu. Esasında bir idârî reform gerekmekte. Bu hataların o zaman düzelmesi şart olur.
Tahmin ederiz Hakkari ve Şırnak yeni idârî yapıda, Sakarya-Adapazarı, Hatay-Antakya, Kocaeli-İzmit ikilileri gibi olacaktır. İlin adı Hakkari, merkezi Yüksekova, ilin adı Şırnak, merkezi Cizre yapılabilir. Fikrin sahipleri bile daha bu tafsilata inmemiş olabilirler. Belki Yüksekova ve Cizre doğrudan doğruya vilayet olacak, Hakkari ve Şırnak Mersin-İçel ikilisindeki İçel gibi tarihe karışacaktır.
Mühim olan vatandaşın refahtan eşit pay alması.
Huzuru, 80 milyonla birlikte yaşayabilmesi.
Terörün bu topraklardan kazınıp atılmasıdır.
İsmi "Mutlu" olduğu halde kendisi dert küpü bir insan için o ismin
ne faydası olabilir? Zarf değil, mazruf değerli.