ÂHİR zamanda Resulullahın sülalesinden, beklenen Mehdi’nin zuhur edeceğine dair hayli hadîs ve haber bulunmaktadır. Bunları ceffelkalem inkar edenler, Resulullahı inkar etmekten korksunlar. İşin başında da, sonunda da Mehdinin zuhuru konusunda söz söyleyecekler; râsih, muttaqi, firasetli ulema, fukaha ve kâmil mürşidlerdir.

Bendeniz bir Ehl-i Sünnet Müslümanı olarak Mehdinin zuhurunun yakın olduğuna inanıyorum. Tarih veremem. Gaybı Allah bilir.

Mehdi zuhur edecektir… İsrail’in ömrü yüz sene sürmeyecektir… Büyük süper güç gümbür gümbür yıkılacak, çökecek, parçalanacaktır… İtalyada savaşlar olacak, son papa Romayı ağlaya ağlaya terk edecek, Katolik kilisesi nihayet bulacaktır… Ortadoğuda büyük kanlı savaşlar cereyan edecektir… Mahiyetini bilmiyorum, Fırat nehrinin altından altın çıkacak, bunu devşirmeye gidenler helak olacaktır… Adına Melhame-i Kübra denilen çok kanlı bir muharebe olacaktır…
Savaşa giden yüz kişiden biri geriye dönecektir… Deccallar, kezzablar, Nemrudlar, Firavunlar, Hamanlar, Tağutlar İslamı ve Müslümanları durdurmaya çalışacaklar, başarılı olamayacaklardır…

İslam, hem Müslümanlar, hem de İslam devleti ile ahid yapan gayr-i müslimler için barış dinidir. İslam devleti muharip küfür güçleri ile savaşır ama muharip olmayan ihtiyarlara, kadınlara, çocuklara, manastırlarda kendi halinde yaşayan keşişlere ve papazlara dokunmaz, meyveli ağaçları kesmez…

Mehdinin zuhuru inkarcıların, münafıkların, mütecahir fasık ve facirlerin sonu olacaktır.

Mehdinin şer güçlerini yenmesinden sonra Altın Çağ başlayacak, adalet güneşi dünyayı ve insanlığı aydınlatıp ısıtacaktır.

Mehdi, kadın ve kızların seks, şehvet aleti, orta malı olmasını önleyecek, onlara iffet namus şeref kazandıracaktır.

Mehdi zamanında riba yasaklanacak, başta zina haddi olmak üzere hududullah tatbik edilecektir.

Mü’minler tek bir Ümmet olacak, halk fevc fevc Mehdiye biat ve itaat edecektir.

Suçlar azalacaktır… İşret kumar seks köleliği iktisat hayatında alavere dalavere sona erecektir…

Emanetler ehline verilecektir.

Mehdinin Altın Çağının yedi veya kırk sene süreceği söyleniyor. Ondan sonra rivayete göre dünya tekrar bozulacak ve kıyamet kopacaktır.

Altın çağda, Ehl-i Zimmet yani İslam devletinin gayr-i müslim tebaası din ve kimlik hürriyetine sahip olacak, Kur’an adaletinin gölgesinde emniyet içinde yaşayacaktır. Başka yerlerde yaşayıp zulme ve baskıya uğrayanlar, İslam devletine iltica edecektir.

Sapık medeniyetin dünyaya, toprağa, suya, havaya, ormanlara, bitkilere, hayvanlara yaptığı zulümler önlenecektir.

Allahın kısasta sizin için hayat vardır buyruğuna uygun olarak idam cezası, onu hak edenlere uygulanacaktır.

Hırsızlığın, haydutluğun, ırz ve namus düşmanlığının, uyuşturucunun, her türlü soygunun, yolsuzluğun, rüşvetin kökü kurutulacak, mahkemeler işsiz, hapishaneler ıssız kalacaktır.

Bir toplu taşıma vasıtasında içi para dolu bir çanta unutulsa, kimse elini süremeyecek, sahibi ertesi gün gelip, kayıp bürosundan çantasını alacaktır.

Görür müyüm, görmez miyim bilmiyorum ama bendeniz bu ümitleri besliyorum.

Mehdi çıkmayacak diye ter ter tepinenlere, Mehdi düşmanı sözde ilahiyatçılara şaşıyorum. Mehdi Ehl-i Sünneti güçlendirecek ve hayata uygulayacak diye mi bu kadar telaş ediyorlar?

İnşaallah zuhur etsin ve yazdıklarım gerçekleşsin.

Mehdiye, ehline ve etbaına selam olsun.


(İkinci yazı)

Neler Yapıyorum?


İSLAM Şeriatine göre zengin sayılırım, çağdaş zihniyete göre fakir. Banka hesabım yoktur, kredi kartı kullanmam. Yastık altı servete de sahip değilim. Kenarda biraz param var, ölsem cenaze masraflarına yeter mi? Oturduğum daire benim, bir de kırsal kesimde tek katlı harap bir bağ evim var. Geçimimi Bedir Yayınevinden sağlarım. Ayda bin liranın altında bağkur emekli maaşım var. Sarı basın kartım yoktur. Otomobilim ariyettir, mülkiyeti bana ait değil.

Zengin taraflarım hiç yok değil. Büyük bir kütüphanem var. Yazı kaleme almakta, kitap okumakta zengin sayılırım. Bendeniz zaten gerçekten okuryazar bir vatandaşım. Duvarlarımda gözüme bayram ettiren hatlarım vardır. Aydın mıyım? Hâşâ!.. Okuryazar olmak neyime yetmez.

Bankam yok, Allah beni böyle bir felaketten korusun. Faizli banka!..

Holdingim yok… Şirketlerim, hisse senetlerim yok… Kafam oldukça dinç.

Yemem içmem iyidir çok şükür. Pazartesi akşamı Kumkapıda Özbeklerin Mihman lokantasına gittim, iki kişi yirmi lira tuttu.

Bu kış şiddetli oldu, kaç aydır Dolapdere bitpazarına gidip antikamsı eşya alamadım. Zaten evde koyacak yer yok.

Deve tüyü paltomu yüz liraya almıştım, lüks dükkanlarda markalısı birkaç bin lira.

Genellikle para saymam, sayılan paranın bereketi gidermiş. Otuz yıldan beri kedi beslerim, çok bereketli hayvanlar. Bendeniz onlara biraz yiyecek veririm, paramın, yiyeceğimin bereketi kat kat artar. Kedi beslemeden önce bazen param bitiyordu, şimdi bitmiyor.

İki sene kadar oluyor, ceplerime baktım, param azalmış… Yatak odamın bir köşesinde tozlu bir gömlek buldum, tozunu silkelerken cebinden bir zarf düştü, içinden 400 lira çıktı. Birden zenginleştim. 400 lira ile zengin mi olunurmuş.
Elbette olunur, bu para ile kırk yemek yiyebilirim. Az mı?

Bendeniz kanaatli bir Müslüman sayılmam, belki az kanaatliyimdir. Onun bile faydası var. Resul-i Kibriya (Salat ve selam olsun ona) “Kanaat tükenmez bir hazinedir” buyurmuşlar.

Yaşlandım, kış kıyamet seyahate çıkamıyorum. Baharda inşallah Urfaya birkaç günlüğüne gezmeye gideceğim. İbrahim Halilullah atamızın (aleyhisselam) makamı orada.

Vakit ve fırsat bulabilirsem Domaniç’e de gitmek istiyorum. Nüfusu dört binin altında, kıyıda kalmış sakin bir şehir. Söğüt’le birlikte Osmanlının ilk iki şehri. Söğüd’e de gidecektim, geçen yaz yayladaki şenliklerde partililer kavga etmiş, yumruklar tekmeler naralar… Gözüm korktu, vaz geçtim…

Nisan mayıs haziran fitnelerinden korkuyorum. Cenab-ı Hak vatanımıza, halkımıza, devletimize selamet versin.

Bendenizi üzen hususlardan biri, gereği kadar hizmet edemeyişimdir. Yazı yazıyorum, birkaç gencin yetişmesi için çalışıyorum o kadar. Halbuki kendi çapımda başka hizmetler de edebilirim. Hem para ve aferin de istemem. Teklif eden yok.

Şimdiye kadar üç yüzü aşkın çare, çözüm teklifi getirdim, ön proje hazırladım. Bir yerden bile görüşelim teklifi gelmedi.

Çok küçük, fakat çok önemli ve hayatî bir konuda bir kitapçık projem var. İnşallah başarabilirim. İnşaallah sadaka-i câriye olur.

Kendinden bahs ediyorsun demeyin, bu yazı mal ve servet beyanı mahiyetindedir. Öteden beri yılda bir kez böyle bir yazı kaleme alırım.