El-Muizzu, (kendisine) itaat edene izzet veren, ağırlayan Allah’ın adıyla.

***

Geleceğe endeksli olabilmek, insanın ufkunu genişleten önemli etkenlerden biridir. Size geleceğe endeksli bir şahıstan bahsedeceğim, çok kısaca isim vermeden, sizde geleceğe endekslenmenin faydasını tekrar gözden geçirmiş olacaksınız belki.

O, geçmişin değil, geleceğin peşinde.

Dar ufuklar geçmişle, biraz geniş ufuklar bu günle, dahi ufuklar yarınlarla uğraşır. Hiçbir dahi, güne çakılıp kalmaz. Hele de bu fikir dehası, gelişimci yapı … ise asla ve asla. Değil güne veya aya, yıla bile takılı kalmaz.

Ona demişler “Sayın Kılıçdaroğlu’na cevap vermeyin ne olur. Siz ona cevap verdikçe o reyting alıyor.” O da: “Halk cevap verilmeyen her şeyi kabul edilmiş sayar, öyle olmasaydı, o kadar çok planlarım var ki, Kılıçdaroğlu’nun iftiralarına bir saatimi bile ziyan edecek zamanım yok.” demiş. Geleceğe endeksli olduğu için devamlı çalışıyor, çok düzenli olduğu içinde konuları birbirine karıştırmıyor. Genelde bu özellik geleceğe endeksli kişilerde görülürmüş zaten.

Halkın bilmediği o kadar çok şey var ki…

O kadar şeylerin altından geleceğe endeksi olmayan bir insan asla çözüm üreterek başa çıkamaz. Aile içinde de geçerli bu geleceğe endekslenmek. Geleceği hiç düşünmeyen kumarcı babalar, çocukları evlenirken bir kırık iğne bile hediye edemiyorlar.

“Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak,

Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak…”

Şair, geleceği hesaba katmayanlar için söylemiş olsa gerek.



Not: Bundan sonraki yazım "Hamile kadın sokağa çıkamaz (mış)"