Mahçup TEOG
Nihayet TEOG yerine gelecek olan sistem açıklandı. Merak bitti, tartışmalar başlayacak.
İmtihansız bir sisteme geçilmesi için canhıraş sekiz yazı kaleme almış ve ciddî denebilecek sistem teklifi yapmış birisi olarak ben de bu açıklamayı heyecanla bekliyordum.
Beklediğimi buldum desem yalan olur. Fakat eski imtihanlar ve TEOG ile kıyasladığımızda imtihansız bir sisteme doğru küçük bir adım saymayı gerektirecek unsurlar barındırdığını da söylemek durumundayız.
Ben tamâmen imtihansız bir sistem teklif ediyordum. Çocukların karne notlarının ve puana çevrilmiş faaliyetlerinin liseye yerleştirme için yeteceğini müdafaa ettim. İki kademeli bir sistemdi benimkisi. Evvela ortaokullar öğretmenler kurulu mârifetiyle her talebe için bir yönlendirme belgesi hazırlayacak, talebeler bu belge istikâmetinde belli sayıda okul tercih edecek, puanının tuttuğu bir okula yerleşecek. Yerleşemeyenler adrese göre bir liseye yerleşecek veya açık liseden okuyacak. İkinci kademede ise bütün liselerin 1. sınıfları hazırlık sınıfı olacak, yılsonunda her lise bu talebeleri öğretmenler kurulunda yeniden değerlendirecek, bulunduğu lisede devam edebilecek seviyede bulunanlar devam edecek, o seviyeyi tutturamayanlar için yeni bir yönlendirme yapılacak, talebeler buna göre yeniden tercih yapacak, yeni tercih neticesinde kazananlar yeni liselerinde, kazanamayanlar adrese göre bir liseye geçip tahsilini tamaml ayacaktı.
Yeni sisteme baktığımızda benim düşündüğüm sistem gerçekleşmedi maalesef. Ama imtihansız bir sisteme doğru çok küçük bir yaklaşma olduğunu görebiliyoruz.
Bir defa sistemin ismi imtihansız bir sistemi tedâî ettiriyor: Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi. Bu iyi…
İmtihansız sisteme doğru gidişi hissettiren ikinci husus da “İsteyenlerin imtihana gireceği.” TEOG, çocukların normal yazılı yoklamalarından biri yerine geçtiğinden herkesin katılması mecbûrî idi. Halbuki yeni sistemde iddiası olmayan -veya başka bir sebeple istemeyen- talebe imtihana girmeyebiliyor. Bu keyfiyet sistemin üzerindeki yükü azaltacaktır. Bu da iyi… Ama ne kadar azaltır, zaman gösterecek. Çünkü bilhassa velîler çocuklarını gözlerinde çok büyütüp illâ belli okullara göndermede ısrâr edeceklerdir. “Ümîdim yok ama bir denemekte ne zarar var?” şeklinde düşünecek on binlerce talebe ve velînin mevcûdiyetini akılda tutmakta fayda var. Yani imtihana girmeyecek talebeler çıkacaktır ama bunların miktârının çok da fazla olmayacağı tahmîn edilebilir.
Sayın bakanın şu sözü imtihansız sistem isteyenler için bir ümit olmuştur: “Esas gayemiz sınavsız, liselere geçişi sağlayabilmektir.” Bu sözü “Esas gâyemiz imtihansız bir sistemdir ama şimdilik bunu yapabildik; ileride tamamen imtihansız sisteme geçeceğiz.” diye anlamak isteriz. Bir vaad olarak buraya kaydedelim.
Velî ve talebenin tercîhine göre eve en yakın bir liseye yerleştirme de müspet bir karardır. Böylece her okulun zekî ve çalışkan talebeleri olacak ve her okul muvaffakiyet için yeni bir heyecana kavuşacaktır.
Her şey iyi de dert ne o zaman?
Unutmayalım ki bu sistem de arkasında bir imtihan saklıyor. Adı her ne kadar “sınavsız mahallî sistem” olsa da bir imtihan daha sistemin bir kenarına bir ben gibi kondurulmuş. “İsteyen girecek” gibi kâidelerle imtihan unsûru gevşetilmeye çalışılsa da imtihanlarla başı dönmüş insanlarımızın “Benim çocuğumun kapasitesi yok, o halde girmemize de gerek yok.” diyerek elini yutup çekileceğini beklemeyelim. Ekseriyet “Çıkmadık candan ümit kesilmez.” diyerek o imtihana çocuğunu sokmak isteyecektir. O imtihana girememek çocuk ve âileler için bir utanç kabul edilebilir ve bu psikoloji, talebeleri yine eskisi gibi zorlamaya sebep olabilir.
İmtihan var mı yok mu? Var ama yok, yok ama var!
İmtihanla çıkagelmiş imtihansız sistemimiz için ne diyelim?
Mahçup TEOG… ("Mahcûb"un bir mânâsı da "örtülü, perdeli"dir.)
Hayırlı olur inşaallah.
NOT: Aşağıdaki resim mahçup TEOG’u bir tablo gibi gözler önüne sermektedir. Ekranın üstünde “Haziran ayının ilk hafta sonunda sınav yapılacak. Tek sınav olacak.” yazarken alt yazıda ise “Öğrenci adrese en yakın okula yerleştirilecek.” diyor.