Devlet Bahçeli’yi sonuna kadar destekliyoruz
Devlet Bahçeli, kitabın ortasından konuştu:
“Gelin üniversite imtihânını tamâmen kaldıralım. Çocuklarımızın soluğunu kesen bu cendereden çocuklarımızı kurtaralım.”
Mevzû ile alâkalı olarak Sayın Bahçeli şunları söylüyor:
Sürekli sistemle oynamak mahsurludur, politika değiştirmek yanlıştır. (…) Ancak her bakan değişikliğinde farklı bir uygulamaya kapı açılıyorsa durup düşünmemiz de kaçınılmazdır.
Artık milli eğitim sistemindeki ağırlaşan meseleleri kapsayıcı ve kalıcı şekilde ele alıp gidermek asli, acil ve elzemdir.(…)
TEOG’un kaldırılmasından sonra üniversite sınav sisteminde de değişikliğe gidilmiştir. Böylelikle YGS ve LYS kaldırılmışltır. (…) Ayrıntılara girmeden söylemek isterim ki, sınav sistemindeki gelgitler, kafa karışıklıkları maalesef son bulmuş değildir; ilave sorunlar doğmuştur. (…)
Hangi sistem seçilirse seçilsin çığlıklar azalmayacaktır. Radikal adım atmanın, milli anlaşma ve kucaklaşmayla üniversiteye geçiş sistemini düzenlemenin tam zamanıdır. Hükümete teklifimiz şudur! Gelin üniversite sınavını tamamen kaldıralım. Gelin, lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerinin önündeki bariyerleri birer birer yıkalım. Anadolu'nun mazlum çocuklarına tüm imkanları sunalım... Hep birlikte milli ve manevi değerlerine sımsıkı sarılmış, vatanı için şehadete kucak açmış kahraman Türk gençlerini bir sınavdan öbürüne sokmaktan vazgeçelim.
Hükümete sesleniyorum. Bir el verin, bir ses verin, bir irade gösterin. Soruyorum, üniversite sınavını kaldırmaya var mısınız? (…) Hadi gelin Türk gençliğinin soluğunu kesen üniversite sınavını tümden kaldırma konusunda da el birliği, güç birliği yapalım..
(http://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/511953.aspx)
Sayın Devlet Bahçeli’yi tamâmen destekliyorum. Bugüne kadar iktidar-muhalefet kimsenin söyleyemediğini söylemiştir. Eğer bu çağrı hayâta geçirilirse Bahçeli, adını Türk eğitim târîhine altın harflerle yazdırmış olacaktır. İmtihanla başı dertte olan bütün âile ve gençlerin de hayır duâsını alacaktır. Ayrıca tâlim/terbiye de imtihan baskısından kurtulup aslî hüviyetine kavuşacaktır.
Sayın cumhurbaşkanımızın TEOG’un kaldırılması yönündeki tâlîmâtından bu tarafa mevzû ile alâkalı tam altı yazı yazdım. Bu yazılarda cumhurbaşkanımızı desteklediğimi, TEOG’un yerine yeni bir imtihanlı sistemin getirilmemesi gerektiğini, imtihansız bir sistemin mümkün olduğunu anlattım. İmtihansız bir liselere yerleştirme sistemi teklîfi ortaya attım. Teklîfimi anlattığım yazımın son cümlesi şuydu:
“Son bir not: Bu sistem geliştirilerek üniversitelere yerleştirmede bile kullanılabilir.”
(http://www.tyb.org.tr/teogu-kokten-bitirecek-formul-19349yy.htm)
İki hafta evvel yazdığım yazı ile Bahçeli’nin cesurca ortaya attığı teklîfin tıpatıp örtüşmesinden ziyâdesiyle memnun oldum.
Evet, hem liseye hem üniversiteye yerleşmede imtihansız bir sistem mümkündür. Aslında burada da imtihan vardır: Okulda muallimlerin yaptığı imtihanlar… Dediğimiz şudur: Muallimlerin yaptığı imtihanlar seçme ve yerleştirmeye kâfîdir. O, talebelere hafakanlar yaşatan birkaç saat veya birkaç güne sığdırılmış imtihanlar olmadan da seçme ve yerleştirme yapılabilir. Kaabiliyete bağlı bazı fakülteler okul notuyla beraber kendi yapacakları bir kaabiliyet imtihanını da esas alarak talebe alabilirler, o kadar… Bunu yapabilen ülkeler vardır ve öyleyse biz de yapabiliriz.
Sayın Bahçeli’nin şu sözü de çok mühimdir: “Gelin, lisans, yüksek lisans, doktora eğitimlerinin önündeki bariyerleri birer birer yıkalım. Anadolu'nun mazlum çocuklarına tüm imkanları sunalım...”
Burada Bahçeli’nin açıkça söylemediği “bariyer” yabancı dildir sanıyorum. Evet, Anadolu’nun mazlum evlâtlarının önündeki “bariyer”, bariyer değil sarp ve aşılmaz dağ, yabancı dildir. Ortaokul ve lisede doğru dürüst yabancı dil öğrenemeyen Anadolu çocukları akademisyenliğe niyet edince karşısında yabancı dil engelini buluyor. Bu engel Anadolu çocuklarının yolunu kesmek için 28 Şubat darbecileri tarafından keşfedilmişti. Hiç dokunulmadığı gibi gittikçe de çıta yükseltiliyor maalesef. Bu durumda meydan yabancı kolejlerde iyi yabancı dil öğrenmiş ama kültürümüze ve toprağımıza yabancı tiplere kalıyor. Yabancı dil akademisyenlikte yükselme barajı, yani “bariyeri” olmaktan çıkarılmalıdır. Birçok vatan evlâdı sırf bu “bariyer” yüzünden akademisyenlikten ayrılmış, yoluna devâm edememiştir. (Biri de bu satırların yazarıdır)
Haberlerde başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın sayın Devlet Bahçeli’nin teklîfine müspet baktığını, “Birlikte çalışalım.” dediğini okuduk.
Üç kere “İnşaallah inşaallah inşaallah!” diyorum.