Deprem felaketinde büyük acılar yaşadık. Bir yandan insanlarımız enkaz altındayken ve o enkazın ağırlığı yüreğimize çökmüşken diğer yandan böylesine günlerde bile provokasyon peşinde koşanların çeşit çeşit algı operasyonları ile uğraştık. Onların başında gelen isimlerden biri de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ olmuştu.

Deprem felaketinde büyük acılar yaşadık. Bir yandan insanlarımız enkaz altındayken ve o enkazın ağırlığı yüreğimize çökmüşken diğer yandan böylesine günlerde bile provokasyon peşinde koşanların çeşit çeşit algı operasyonları ile uğraştık. Onların başında gelen isimlerden biri de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ olmuştu.

Özdağ, Şanlıurfa'da deprem enkazında gönüllü olarak çalışan ve Adıyaman'a da yardım ulaştıran Abdulbaki Bozdağ isimli genci sosyal medyadan 'Suriyeli hırsız' diye paylaşmıştı. Gerçek kısa sürede ortaya çıktı. İftiraya uğrayan genç tepkisini 'Ben hafızım, hırsız hiç değilim. Ümit Özdağ'ın bana attığı lekeyi Allah'a havale ediyorum' sözleri ile dile getirmişti. Özdağ, bırakın pişman olmayı özür bile dilemeyi ret etmişti.

Şimdi bunu niye mi anlattım? Açıklayacağım.

Kavramlar üzerinden ilerleyelim çünkü sonunda başka bir yere varmak istiyorum.

Irkçılık bilindiği üzere en basit anlatımıyla kendi ırkını diğer tüm ırklardan üstün görmektir.

Bu arada ırkçılık ile milliyetçilik asla karıştırılmamalıdır. Daha doğru ifade ile milli duygulara sahip olup vatanını ve milletini sevmek fıtridir. O nedenledir ki Peygamberimiz Hz Muhammed "Vatan sevgisi imandandır" buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz Mekke'den Medine'ye hicret ederken "Allah'a yemin ederim ki, sen yeryüzünün en hayırlı ve Allah katında en sevimli yerisin. Eğer kavmim tarafından çıkarılmamış olsaydım, senden ayrılmazdım" demiştir.

Yani öyle kolay değildir doğduğun, büyüdüğün, yaşadığın toprakları terk ederek göç etmek zorunda kalmak, mülteci konumuna düşmek.

Bakın sürekli algılarımızın ayarları ile oynandığı için bilsek de bize dayatılanın esiri oluyoruz.

Kötülük kişiyi bağlar, ailesini, aynı ırkta ya da inançta olduklarını bağlamaz.

Burada dikkat edilmesi gereken ince çizgi kişinin kim olduğuna bakılmaksızın yaptığı kötülüğe gösterilecek ortak tepkidir.

Şimdi Suriyelilerin içerisinden kötü insanlar çıkabilir mi çıkabilir tabii iyi insanların çıkabileceği gibi!

Bu arada yazının ana konusuna gelmeden önce bir örnekle ilerleyelim.

Suriyeliler geldikten sonra her şeyin daha da pahalı olduğu söylemleri artık topluma yerleşti.

Peki suçluyu kendi içimizde aramaya ne zaman başlayacağız? Kiraların artmasının sebebi Suriyeliler mi yoksa evlerini Suriyeliler'e çok daha yüksek fiyatlara kiraya veren ev sahipleri mi? Böyle olunca ne oluyor onlar bir şekilde kiralamak zorunda kalıyor, vatandaşlarımızda uygun fiyatlara kiralık ev bulmakta zorlanıyor. Ayrıca Suriye kültürünü yakından takip eden ve oradaki yaşam biçimlerini bilen biri olarak söylüyorum buradan çok daha iyi şartlarda ülkelerinde yaşıyorlardı yani bugün ortam uygun olsa ülkelerine dönmek için bir dakika beklemezler.

Tüm bunları anlattım çünkü Türkiye'de yaşanan durum ırkçılıkla anlatılamaz. Algılar üzerinden bir toplumu ötekileştirerek provokasyon aparatı görme, toplumda ayrışmalara, çatışmalara vardıracak nefreti yayma çabaları var.

Öyle olmasaydı eğer Kilis'te 4 Nisan günü okuldan çıktıktan sonra kaybolan Suriyeli küçük kız çocuğunun evinin bulunduğu sokaktaki su kuyusunda öldürülmüş olarak bulunmasından sonra ortalık yine ayağa kalkardı.

Yavrucağın boynuna briket bağlayıp atmışlar kuyuya!

Gina'ymış adı! Arapçada zenginlik, bolluk demekmiş!

Dünyada zenginlikten, bolluktan nasibini önce Suriye'de sonra mülteci olarak geldiği Türkiye'de kestiler.

Nefret asıl bunun için var biliyor musunuz? Gina'ya kıyan caniler için. Çok şey söylemek istiyorum sonra fark etmeden derin bir nefes çekiyorum.

O çocuğun ahı yerde kalmayacak, onu attıkları kuyudaki su bile ağladı, anacığı, babacığı gibi!

Gina'da çok ağlamıştır.

Vicdanı her virüsü bulamayan programlar gibi işe yaramaz olanların bozuk merhamet ayarları çocuklara kadar indiyse siz zaten Gina'ya değil oturup ölen insanlığınıza ağlayın.

Gina için çok ama çok üzgünüm, ailesinin acısını da ancak yaşayan bilir. Allah üzerlerine sabır yağdırsın. Zalimler umulur ki vicdanları bir nebze de olsa rahatlatacak cezalar alsın. Halen böylesi bir alçaklığa cesaret ediyor olmaları insanı çileden çıkarıyor.

Gina cennette evet ama ona bu sonu yaşatanlara bu dünya cehennem olmalıdır.

Not: Soruşturmaya ilişkin gizlilik kararı verildiği için son bilgi 2 şüphelinin tutuklandığı yönündeydi. Ayrıca katil zanlısı ya da zanlılarının Suriyeli olduğu yönünde bir iki iddia duydum basına yansımayan değişen bir şey yok. Eğer zaten duymuş olunsaydı Gina'nın Suriyeli olmasının önüne geçer Türkiye'nin ilk gündem maddelerinden biri olurdu.