Birinci sorun adeta bir baz istasyonu gibi hareket etmemiz. Bir baz istasyonunun binlerce telefonla aynı anda veri alışverişi yapması gibi bütün işleri aynı anda yapmaya çalışıyoruz. Ev ve iş hayatı birbirine karışıveriyor. Kısa süreli kesintiler büyük sorun değil. Ama uzun süreliler bizi yıpratıyor.

Birinci sorun adeta bir baz istasyonu gibi hareket etmemiz. Bir baz istasyonunun binlerce telefonla aynı anda veri alışverişi yapması gibi bütün işleri aynı anda yapmaya çalışıyoruz. Ev ve iş hayatı birbirine karışıveriyor. Kısa süreli kesintiler büyük sorun değil. Ama uzun süreliler bizi yıpratıyor.

Çözüm ya kapasite arttırmakta ya da müşteri azaltmaktadır. Günümüzde kimse müşteri kaybetmek istemiyor. Fakat kapasite arttırmak da kolay değil. En iyisi; ikisini birden yapalım. Bir yandan kendimizi geliştirelim bir yandan da hayatımızı sadeleştirelim. Mümkünse sorumluluklarımızı azaltalım.

İkinci sorun şehirler arası yolda uzun süre sabit hızda araba kullanmak gibi tek işi çok uzun bir süre yapıyor olmamız. Uzun süre, düşünmeden aynı işi yapmak sıkar ve yorar. Yolu ve başka araçları iyi algılamakta zorluk çekmeye başlarız. Dengemiz bozulur. Farklı bir şey yapma ihtiyacı doğar.

Sorun yorulmuş ve sıkılmış olmak ise çözüm dinlenmek ve farklı işler yapmaktır. Özellikle dinlenmek hayatımıza dışarıdan bakmak anlamına gelir. Bu durum hayatımızda farklı iş ve heyecanlara yer açar. Moladan sonra hızımızı bazen azaltırız bazen arttırırız. Bazen de yeni yollar keşfederiz.

Üçüncü sorun uyku, beslenme, hareket ve bunlara bağlı sağlık durumlarıdır. Hasta, uykusuz veya aç olan odaklanamaz. Onun odağı rahatsızlığıdır zaten. Biyoloji derslerinde insanın sistemlerden oluştuğunu öğretirken bu sistemleri bozmamak için ne yapmamız gerektiğini de öğretmeliyiz.

Çözüm insanın kendi bedenine kulak vermesidir. İnsan vücudu onu dinlemeyi bilene ne kadar da çok şey söyler. En başta insan kalmayı öğütler. Çünkü tedaviye zamanında başlamak, vakitlice uyuyup uyanmak ve yeterince dinlenmek bile odaklanma sorunlarının çoğunu çözebilir.

Dördüncü ve çok önemli bir sorun takıntılarımızdır. Takıntılar karar alma becerimizi zayıflatır. Aklımızı böler. Mesela aklımızın bir kısmı şimdiki zamana göre bir kısmı mazide yaşanan bir olaya göre karar almaya başlar. En az iki odak vardır ama bu odaklardan biri yalancıdır.

Çözüm profesyonel destek almak ya da içinde yaşanılan anda derinleşmektir. İçinde yaşanılan anı bütün detaylarıyla hissetmeye çalışmanın iki faydası vardır: Birincisi, geçmişin olumsuz anılarını unutturur. İkincisi, içinde bulunulan zaman ve olay net olarak anlaşıldığı için yeni bir takıntı oluşmaz.

Beşinci sorun bilgi kirliliği ve dedikodudur. Bilgi kirliliği ve dedikoduyu bazen bilinçli olarak zarar vermek için bazen de bilmeden yaygınlaştırırız. Bilgi kirliliği ve dedikodunun tek kaynağı veya çok sayıda kaynağı olabilir. Bazen belli gruplar kötü niyetleri için iş birliği yapar.

Toplumdaki dedikodu ve bilgi kirliliği sinyal karıştırıcı gibidir. Böyle ortamlarda arabanızı kumanda ile değil anahtarı ile manuel olarak kilitlerseniz daha güvende olursunuz. Ortam kötü ise insanlarla doğrudan iletişim kurulmalıdır. Doğrudan iletişim odak noktasını koruma altına alır.