AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu hafta muhalefet partileriyle görüşmeye başlıyor. İçinde bulunduğumuz haftanın ve önümüzdeki haftaların 45 gün boyunca bir numaralı gündem maddesi, koalisyon arayışları olacak...

Sn Davutoğlu, daha ilk anda "kırmızı çizgi" şartını reddetti. Diğer partilerin de bu sertliğe tevessül etmemelerini tavsiye etti. Tabiî ki partilerin prensipleri vardır. Bu prensiplerle diğerlerinden ayrılırlar. Ancak, prensip sahibi olmakla köprüleri atmak farklıdır. Köprüler atılınca buluşup-konuşma imkânı kalmaz. 7 Haziranda sandıktan çıkan tablo ise partilerin bir diğeriyle konuşmasını emretmekte. Zaten "meclis" denen istişare organının varlık hikmeti de bu. Fanatik taraftarların döner bıçaklarıyla maça gitmesi gibi, bıçak gibi keskin dillerle particilik ve siyaset yapılamaz.

Ahmet Davutoğlu, meclisteki üç partinin de kapılarını çalacak. Ziyaretler öncesi AK Parti, komisyonlar kurarak her partinin hassasiyetlerini, seçim vaadlerini, bu vaadlerdeki ortak tarafları, kabulü mümkün beyanlarını tesbit etti ve gelecek muhtemel talep ve itirazlar çıkartılmaya çalışıldı. Birinci partinin başkanı, muhalefet partilerine giderken dostlar alışverişte görsün kabilinden turlar yapmayacak. Kurulan komisyonlarda beyin fırtınaları yapıldı, senaryolar yazıldı. Şimdi hazırlıklı bir şekilde muhataplarla buluşuluyor. HDP ile de görüşme yapılacaksa da Hoca, şu gün için HDP ile koalisyonu makul görmemekte. Zaten bu parti de AK Parti ile koalisyon düşünmediğini defalarca dile getirdi. O zaman geriye iki parti kalmakta. CHP ve MHP. CHP'de ortak hükümeti en fazla isteyen belki de genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Çünkü sn Kılıçdaroğlu, bir kere daha seçim kaybetmiştir. Eğer vaadinde dursaydı istifa etmesi gerekirdi. Seçim kazanmak bir yana CHP bir önceki seçime göre gerilemiş oldu. Kılıçdaroğlu'nu AK Parti'nin kendi başarısını tekrar edememesi kurtardı.
CHP koalisyon istemekte. Ancak, şartları ulu orta, olmayacak dua ve ne koparsam kârdır mahiyetindedir. Diğer taraftan AK Parti'nin CHP ile ortak hükümet kurması kendisi için azami ölçüde düşündürücü olmalı. Böyle bir koalisyon, CHP'ye çok şey kazandırır fakat AK Partiyi mazisine ters düşürür ve erime sürecine götürür.

İlk günden de dile geldiği gibi en olabilir ortak hükümet şekli AK Parti-MHP ortaklığıdır. Ne var ki sn Bahçeli, daha 7 Haziran akşamı, MHP'nin ana muhalefet partisi olacağını beyan etmişti. Bugün koalisyon için ileri sürdüğü şartlar ise böyle bir ittifakın önüne engel olarak çıkmaktadır.
Ahmet Davutoğlu, koalisyon için teenni ile hareket etmekte. Arzulu ve samimi. MHP ile ortaklığı istediği sır olamaz. Sn Davutoğlu pekâlâ AK Parti'de değil de MHP'de siyasete girmiş olabilirdi.
Sn Cumhurbaşkanına gelince...

Recep Tayyip Erdoğan'ın koalisyona ve koalisyonun faydasına inandığını kimse iddia edemez. Başbakan inanıyor mu? Olanca iyi niyetiyle inanmak istediği okunmakta. Neticede bu ziyaretlerle bir kaybı olmayacaktır. Bilakis turlar sonunda seçmene dönüp "ben, elimden geleni yaptım, kırmızı çizgi gibi şartlar da koşmadım fakat muhataplarım zorluklar çıkardılar" diyebilme avantajını elde eder. Nitekim erken seçim ihtimaline binaen AK Parti büyük kongresi, eylülden ağustosa alınmakta.

Evet; turlar yapılacak. Ama, buna rağmen bugün en ağırlıklı ihtimal, erken seçimdir. Doğru ve isabetli olan da budur. 46. gün Türkiye'de sadece seçimin konuşuluyor olması yüksek ihtimaldir.