Kişilik Oluşumunda “Rol Model” - 2
İnsanoğlunun gelişim dönemindeki en önemli öğrenme şekli kopyalama; diğer bir ifade ile modellemedir. Çocuklarımız için bu hem en büyük fırsat hem de en büyük tehlikedir. Bunu belirleyen husus ise “kimi model aldığı” veya “neyi kopyaladığı” dır… Peki çocuklarımız kimi veya neyi model alır?
Gelin bunu anlatmaya eskilerin deyimiyle bir darb-ı mesel ile başlayalım. Baba küçük çocuğuna nasihat verir; “oğlum bu hayatta hangi adımı attığına, nereye bastığına dikkat et…” Oğlu ise yaşından beklenmeyecek bir cevap verir; “baba ben seni takip ediyorum, sen ne yaparsan, ben de onu yapıyorum” der. Baba hiç beklemediği bu cevap karşısında irkilir ve aslında kendisinin hangi adımı attığına ve nereye bastığına dikkat etmesi gerektiğinin farkına varır…
Misalden de anlaşılacağı üzere bir çocuğun ilk hayran olduğu, sevdiği ve etkilendiği kişiler, önce anne babalar; sonrasında ise dayı, hala, teyze, amca gibi yakın akrabalardır. Haliyle gelişim dönemindeki çocuğun kopyaladığı rol modeller de yine bu kişilerdir. O halde çocuğumuzun mükemmel özelliklere ve güçlü bir kişiliğe sahip olmasını isteyen “bizler”, öncelikle doğru modeller olmak zorundayız. Bu çerçevede “ne söylediğimizden çok, ne yaptığımızın” çok daha önemli olduğunu hep hatırımızda tutmamız gerekiyor. Çünkü “çocuklar işaret parmaklarını değil, ayak izlerini takip ederler…”
Öte yandan eskiden olmayan, ancak günümüzde çocukların kişilik oluşumlarına çok büyük oranda etki eden davetsiz misafirler de var. Bu tehlikeli rol modelleri, istila edercesine evlerimizin içine kadar sokan aletler ise televizyon, bilgisayar, tablet ve telefonlardır. Özellikle okul öncesi ve ilkokul çağında, bahse konu aletlerin kullanımı ile çizgi filmler de dahil bütün programlara dikkat edilmeli ve uygun şekilde kontrol altında tutulmalıdır.
Okul hayatı başladığında, rol modeller de değişir veya çeşitlenir. Artık hayran olunan kişiler arasına öğretmenler de katılır ve çocuk onları da modellemeye başlar. Dikkat!.. Ergenlik dönemine girildiğinde ise işin rengi tamamen değişir. Çünkü bu dönemde çocuk, aile üyeleri ve öğretmenlerin etkisinden belli ölçüde çıkar ve arkadaş guruplarının etkisine girer. Gurup içerisinden popülaritesi ile öne çıkan arkadaşlarını veya onların hayranlık duyduğu kişileri model almaya başlar. Bunlar da genellikle lüks ve çoğu zaman marjinal yaşam tarzlarıyla öne çıkan oyuncu, şarkıcı gibi ünlü simalar ya da vurup kıran kabadayılar olmaktadır.
Hayran oldukları ünlülerin, filmlerde canlandırdıkları karakterlerin model alınması ise çok daha tehlikeli bir durum arz edebilir. Çünkü aşırı derecede hayranlık duyulan rol modellerin kötü tarafları görünmez, her yaptıkları iyi olarak kabul görür. Bu kişiler, film veya dizilerde ahlaksızlığı, saldırganlığı ekmek arası köfte şeklinde çocuk ve gençlere sunabilmekte, zehirli alışkanlıkları farkında bile olmadan onlara şırınga edebilmektedir.
“Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” diye güzel bir söz var. Bu sebeple özellikle ergenlik döneminde çocuğumuzun, kimin yanında olduğuna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü model aldıkları kişiler onları içinden çıkamayacakları bataklıklara sürükleyebilir. Biz de çok değer verdiğimiz yavrularımızın, gözlerimizin önünde kaybolup gitmelerine çaresizce seyirci kalabiliriz. Misal sigara, içki, hatta uyuşturucu gibi birçok kötü alışkanlığa bu dönemde başlandığı herkesçe malum. Kolayca suça sürüklenme veya çeteleşme gibi oluşumlar da yine en çok bu dönemlerde ortaya çıkmaktadır.
Rol model seçimine müdahale edilebilir mi?
Ebeveyn veya eğitimcilerin temel vazifesi, sorumluğumuzda olan çocuklara rehberlik ederek onları hayata hazırlamaktır. Bu çerçevede kimi zaman rol model seçimleri konusunda da yardımcı olmak icap edebilir. Ancak bunu “yönetmek” değil “yönlendirmek” kavramı üzerinden yapmak gerekir. Bir şeyi sevmeye zorlamak ile güçlü bir rehberlikle sadece işaret ederek sevmesinin yolunu açmak arasındaki farka dikkat edilmelidir. Yönetmeye çalışmak özellikle ergenlik döneminde, ebeveyn ve ergen arasındaki iletişimi tamamen koparabilir. Öte yandan sürekli yönetilen çocuklar, gelecekte kendilerini yönetme becerisini de kazanamaz.
Elimizden ne gelir?
Çocuklarımızın kimleri rol model seçtiğini bilmemiz ne yazık ki her zaman mümkün değil. Ebeveynler olarak yapabileceğimiz ilk şey, öncelikle kendimizin doğru model olmasıdır. Sonrasında ise yapılması gereken; çocuklarımızın hep çocuk kalmayacağını bilerek, onlara doğru modeller göstermek ve mümkünse bu kişilerin yanında tutmak olacaktır. Nezih insanlar, nezih müesseseler… Çünkü bataklıkta çiçek yetiştirmeye çalışmak yerine, gül bahçesinde gül yetiştirmektir kolay olan... Bir Hadis-i Şerifte konu, başka söze gerek kalmayacak şekilde çok güzel özetleniyor: “kişi arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin…”