Bütün yurt sathında çok yoğun, nefes almayı zorlaştıran, genizleri
yakan korkunç bir kin ve intikam dumanı var. Bir dûd-i muannid… Her
geçen gün daha da artıyor, yakıcı hale geliyor.
Kindarların ellerine fırsat ve imkan geçmeye görsün, yakarlar her
şeyi. Memleket ve halk yanmış, devlet sarsılıp çökmüş, sosyal barış
ve mutabakat berhava olmuş, hiç umurlarında değildir.
Men lehu kînun, leyse lehu dînun…
Kindarlarda, Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona)
Mekke’yi feth ettiğinde gösterdiği bağışlama, unutma yoktur.
Müslümanlar arasında öyle hizipler fırkalar, parçalar var ki, en
azılı kafirlere beslemedikleri kini kendi Müslüman kardeşlerine
karşı izhar ediyorlar.
Ey safdil ve gafil!.. Bende kin ve intikam duygusu yok diye
kuruntuya kapılma sakın. Sendeki kin eksikliğini onlar fazlasıyla
telafi eder.
Kin ve intikam alevleri bacayı sarmayagörsün, bütün evi yakar kül
eder, ne kuru bırakır ne yaş. Mahalleyi, şehri, ülkeyi de
yakar.
Adamlar kin bombaları gibi… Kin kamikazeleri… Kin füzeleri… Ne
sivil bilirler, ne kadın çocuk ihtiyar… Yakarlar, bilkülliye ve
bittamam…
Kindarlar yangın çıkartıp binayı ateşe verince dindar olmayan
dindarlar da yanar. Zavallılar, biz kindar değiliz, yangın bizi
yakmaz kuruntusuna saplanmışlar.
Kindarın eline bir kutu kibrit, bir şişe gazyağı ve biraz paçavra
verin, öyle bir yangın çıkartır ki, söndürebilene aşk olsun.
Müslüman, dünya ve ahiret yangınlarına karşı tedbirli
olmalıdır.
İslam bir ateş söndürme, itfaiye dinidir. Dünyadaki fitne fesat
nifak şikak kin intikam yangınlarına karşı alınacak tedbirleri,
çareleri, çözümleri bildirir.
Dünyada kin ve intikam yangını çıkartanlar, ahirette ateşte
yanar.
Âhiret ateşi pek yamandır. Dünya ateşi söndürülebilir ama ahiret
ateşini söndürmeye kimsenin gücü yetişmez.
(İkinci yazı)
ALTI TEMEL SORU
Her Müslümanın iyi bilmesi gereken bazı gerçekleri Kur’an, Sünnet
ve Cemaat ehlinin kitapları ışığında aşağıda sıralıyorum.
Müslüman şu sorulardan, konulardan hesaba çekilecektir:
Birinci soru: Rabbin Kimdir?.. Cevap: Müslüman bu soruya “Rabbim,
benim ve bütün yaratılmışların Rabbi olan Allahu Teala ve Tekaddes
hazretleridir. O, kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan
münezzehtir. Allahı bize en doğru anlatan, bildiren İslam dinidir,
Allahın Kelam-ı Kadimi olan Kur’andır, Allahın Resulü Muhammed
Mustafa aleyhisselamdır. Râsih akaid alimleri güvenilir
kitaplarında biz mü’minlere Tevhidi, Tesbihi, Tenzihi anlatmışlar,
muharref dinlerinin, bâtıl dalalet fırkalarının yanlışlarını
göstermişlerdir.
İkinci soru: Kitab’ın nedir?.. Benim kitabım ve düsturum (anayasam)
Allahın kadim kelamı olan Kur’an-ı Azimüşşandır. Ondaki emirlerin,
yasakların, öğütlerin, kıssaların hepsi doğrudur, haktır ve bizim
yararımızadır. Kur’an bizim için en büyük uyarılar, müjdeler,
teselliler, şifa, kurtuluş, saadet kaynağıdır. Kur’anın emirlerini,
yerine getiren, yasaklarından kaçınan, öğütlerini tutan, onu
kendine hayat kitabı edinenler (bu imanla öldükleri takdirde) ebedî
saadete nail olurlar. Kur’ana sırt çeviren inkarcılar ebedî
felakete uğrar. Bizim doğru yolu bulmamız, Allahın rızasını
kazanmamız, mutlu olmamız, dünyada ve ahirette selamette olmamız
için ne lazımsa bunların hepsi Kur’anda vardır. Kur’ana uymayan,
ona zıt olan bütün çareler, çözümler, yorumlar, yollar
batıldır.
Üçüncü soru: Senin dini hangi dindir?.. Cevap: Benim dinim, Allah
katında makbul olan=kabul edilen hak din İslamdır. Allah İslamdan
başka dinlerden razı olmaz. Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın
daveti, tebliğatı, Kitabı, Dini, Şeriatı kendisine anlatılıp da
inat ederek kabul etmeyenler için saadet, necat ve felah olmadığını
ikrar ederim. İslam dini Allah konusunda Tevhid, Hz. Muhammedin
Allahın kulu ve Resulü olduğunu tasdik ve âhirete iman esasları
üzerine kuruludur. İnsan ölünce yok olup bitmez. Dünyadan âhirete
intikal eder. Peygamberimizin haber verdiği kabir ahvali ve ehvali
haktır. Sorgu melekleri, kabirde salih mü’minler için Cennet
bahçelerinden bir bahçe, kafir ve münafıklar için Cehennem
çukurlarından bir çukur olması doğrudur. Zamanı gelince Kıyamet
kopacaktır. İnsanlar toplanacak, Mahkeme-i Kübra kurulacaktır.
İyiler (Allahın lütuf ve keremiyle) Cennete konulacak ve
müşriklerle kafirler ilahî adaletin hükmüne göre Cehenneme
atılacaktır. Allah dilerse günahkar mü’min kullarını afveder,
yakmadan Cennete koyar, dilerse ilahî adaletiyle bir müddet
cezalandırdıktan sonra çıkarır Cennete idhal eder… İslam dininin
ahlak sistemi, ahlak sistemlerinin en kamili, en üstünüdür. Gerçek
İslam ahlakı ile ahlaklı ve bezenmiş olanlar iyi insan ve iyi
Müslüman olur… Beni mü’min ve müslim yaptığı için Allahu Tealaya
şükr ederim. Muhakkak ki, nimetlerin en büyüğü iman ve İslam
nimetidir.
Dördüncü soru: Resulün kimdir?.. Cevap: Benim Resulüm Muhammed
Mustafa’dır (Salat ve selam olsun ona). O, bütün nebilerin ve
Resullerin Hâtemidir, kendisinden sonra başka peygamber
gelmeyecektir. Alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Dininin ve
Şeriatinin hükümleri, normları, kriterleri Kıyamete kadar bakidir.
Onun Sünneti ve sahih hadisleri İslamın ikinci ana kaynağıdır. Onu,
canından ve en yakınlarından daha fazla sevmek; ona biat ve itaat
etmek, onun gösterdiği yoldan gitmek bütün mü’minlerin boynuna
borçtur. O’na iman eden, onun getirdiği Tevhid ve Tenzih inancını
benimseyen, Hak katından getirdiği Kur’anı kitap, İslamı din olarak
kabul eden, onun Şeriatini hak şeriat bilen kimse biiznillah
kurtulacaktır. Resulullah Efendimiz (Salat ve Selam olsun ona)
Allahın izniyle Ümmetine şefaat edecektir.
Beşinci soru: Şeriatin nedir?.. Cevap: Benim Şeriatim, Kur’an,
Sünnet, icmâ-i ulema-i Ümmet, kıyas-ı fukaha üzerine kurulu İslam
Şeriatidir. Şeriat olarak ondan razı, hoşnud ve memnunum. Bu
Şeriat, kul kanunu değildir, ilahî kanundur, hak ve doğru olan
hükümleri Kıyamet’e kadar baki kalacaktır.
Altıncı soru: Ümmet’in hangi Ümmettir?.. Cevap: Ümmetim, Muhammed
Mustafa Ümmetidir. Ümmet olarak ondan razıyım. Bu Ümmet çatısı
altında ve yapısı içinde yer alan bütün mü’minler benim
kardeşimdir. Onları severim, onlara acırım, onları yardımcı olurum.
Irk, lisan, renk, kültür, örf adet ayrılıkları ve farklılıkları
yüzünden onları kınamam, onlara cephe almam, onları ötekileştirmem,
Bu Ümmetin başında bulunan râşid ve âdil İmam-ı Kebire biat ve
itaat eder, dine aykırı olmamak şartıyla emirlerini yerine
getiririm. Kur’an “Hiç şüphe yok ki muhakkak mü’minler kardeştir”
buyurmaktadır. Bu kardeşliğin Kıyamet’e kadar mânevî reisi Muhammed
Mustafadır.
Yukarıdaki altı ana sorudan imtihan edileceğimizi bilelim ve doğru
cevaplarını öğrenerek sınavı başarıyla vermeye çalışalım.