İYİ, vasıflı, güçlü, güzel Müslümanlar olmadan ne İslam toplumu olur, ne de İslam devleti. Peki, bunlar olmadan ne olur?.. İslamın karikatürü olur.

İslam toplumunun ve devletinin temelleri doğru bilgi, doğru inanç, salih ameller, yüksek ahlak ve fazilet ve güzellik üzerine kuruludur.

Güzellikten neyi kasd ediyorsun?.. Hadiste Allah güzeldir, güzeli sever buyrulmaktadır. Müslümanın öncelikle içi güzel olacak, kalbi ve beyni güzel olacak, hayat tarzı, meskeni, eşyaları, konuşması, insanlara muamelesi hep güzel olacaktır. Güzellik derken fizikî güzelliği kasd etmiyorum, fizikî güzelliğin üzerinde de güzellikler vardır ve esas olan onlardır.

İslam bir müjde, tebessüm ve teselli dinidir. Bunlar güzeldir.

İslam uyarır, korkutur. Bunlar güzellik ve iyilik içindir.

İslam, savaşı bile insanileştirmiş, güzelleştirmiştir.

İslam ile cahillik, vahşet, vandallık, zulüm, kabalık, hoyratlık, bedevilik bir arada olamaz.

Doğruluk iyi ve güzeldir, eğrilik yamukluk sahtekarlık kötüdür.

Haram kazanan, haram yiyen ve haramla zengin olan bir Müslüman düşünemiyorum. Çünkü İslam haramı yasaklamıştır, haram kötüdür.

Müslüman, mü’min olarak hırsızlık yapmaz.

Müslüman, mü’min olarak zina yapmaz.

Müslüman, mü’min olarak riba muamelesi yapmaz.

Müslüman doğrunun, iyinin, güzelin insan şekline bürünmesidir.

Kur’anda kötü olduğu kesin olarak bildirilen, zemmedilen her şey mutlak olarak kötüdür, mezmumdur.

İyiliklerin, kötülüklerin, güzelliklerin ölçüsü, kriteri Kur’andır, Sünnettir, Şeriattir.

Bir İslam toplumunun, bir İslam ülkesinin, bir İslam devletinin temizlik, ahlak, fazilet notu, 10 üzerinden 9 olmalıdır. Ondaki bir kayıp, Müslümanların da insan olmaları, günah işleyip yanılabilecekleri dolayısıyladır.

Hayır hayır hayır!.. Bin kere hayır!.. Hırsızlığa, yolsuzluğa, ahlaksızlığına, ribaya zinaya gıybete israfa gurur ve kibre tecessüse nefsaniyete batmış bir toplum gerçek İslam toplumu değildir.

Adaletsiz ve insafsız bir toplum İslam toplumu olamaz. Çünkü İslama göre toplumu ve devleti ayakta tutan temel değer adalettir.

Namazı yitiren ve şehvetlerine uyan Müslümanlarla ne İslam toplumu, ne İslam devleti kurulur.

Mü’minler birbirlerini Allah için sevmezler, birbirlerini desteklemezler, birbirlerine acımazlarsa orada İslamın kendisi yok, adı vardır.

Bütün kötülüklerin, eğriliklerin, ahlaksızlıkların, faziletsizlerin, zulümlerin, rezilliklerin, âdiliklerin iki ana sebebi vardır: Para ve benlik. Paraya ve benliğine put gibi tapan gizli müşriktir. Gizli müşriklerle İslam toplumu, İslam devleti olmaz.

Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına uyan iyileşir, güzelleşir… Bunlara uymayan, bunların çiğneyen kötü ve çirkin olur.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz yaşlı bir kadına “Yaşlılar Cennete giremeyecek” demiş, kadın ağlamaya başlayınca, çünkü cennete girenler oraya genç olarak dahil olacak buyurmuşlar. Cennet güzellikler yeridir.



(İkinci yazı)

Ufukta Savaş Görünüyor mu?


DEVLETLER arası bir savaş ihtimali var mı?.. Var… Ne gibi ihtimaller karşısındayız?.. IŞİD… Suriye iç savaşı yangını… Irak’taki vahim durum… Kafkasya…. Kosova… Ukrayna… Libya… Nijerya… Liste bitti mi?... Bitmedi, lakin bu kadar ihtimali saymak yeter…

1914’te birinci dünya savaşı, 1939’da ikinci dünya savaşı hiç beklenmeyen bir şekilde patlamıştı.

Birinci büyük savaşta, uyduruk pır pır uçaklardan pilotlar bombaları elleriyle atıyordu. İkinci savaşta gökten ateş yağdı. Üçüncü savaşta, korkunç nükleer füzeler yakıp yıkacaktır. Bazısı kıt’alararası…

İnsanlığın zekası üçüncü dünya savaşının getireceği yıkımları, kıyameti anlayıp idrak etmeye yeterli midir. Maalesef maalesef…

Böyle bir savaş dünyanın, insanlığın, Batı medeniyetinin sonu olacaktır.

Einstein ne demişti. Üçüncü savaş nükleer silahlarla yapılacak. Dördüncü dünya savaşı ise taşlar ve sopalarla…

Türkiye birinci savaşa girdi, imparatorluk ve Hilafet yıkıldı. İslam alemi perişan oldu.

Devletimiz ikincisine girmedi… Üçüncüsü dışında kalabilir mi?.. Zaten şu anda 30 yıldır devam eden müzmin bir terör ve çete savaşı içindeyiz.

Savaşlarda sadece silahlar, toplar, uçaklar, füzeler, tanklar, denizaltılar gerekmiyor; onların yanında sivil halk için sığınaklar, buğday stoku da lazım.

İkinci dünya harbinde çocuktum, İstanbulda yatılı mektepte okuyordum, ekmek vesika ileydi.

Şu anda ülkemiz her yıl dışarıdan 3 milyon tondan fazla buğday satın alıyor.

Savaş çıkarsa (İnşaallah çıkmaz) şu buğday işini ne yapacağız?..

Bendeniz gaybı bilemem ama âhir zamanda Ortadoğu’da büyük kanlı savaşlar olacağına dair haberler var. Bu haberler, kendilerine inanılmaması gereken kahinlerin haberleri değil, Muhbir-i Sâdık’ın verdiği haberlerdir.

Melhame-i Kübra nedir?.. Beni Asfar kimlerdir?.. Garkad ağacı hangi ağaçtır?

Birinci dünya savaşında bulgur spekülasyonu yapan adam süper zengin olmuş. Vagon hikayeleri…

İkinci savaşta karaborsa, ihtikar…

Üçüncü savaşta da elbette yolsuzluklar olacaktır.

Hadîslerde, İstanbul’un Müslümanlar tarafından tekrar feth edileceği bildiriliyor, bu ne demektir?

Ukrayna devletinin bütünlüğüne halel geldi. Kırım Rusyaya ilhak edildi. Bunun sonunda büyük savaş patlar mı?

IŞİD Kobaniden çekildi ama şehir yangın yeri harabe gibi. Tekrar geleceğiz diyorlar.

Bazı büyük emperyalist devletlerin ayakta durabilmesi için mutlaka büyük bir savaş gerekiyor. Mâlum, açıklarını ve zararlarını silah, cephane, araç gereç satarak kapatacaklar.

Doğrusu çok karamsar bir tablo çizdim… Bu kadar yeter…