İnönü tarihimizi hurda kâğıt olarak sattı...

Osmanlılar hakkındaki araştırmalarıyla dikkat çeken tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Gaziantep’te düzenlenen bir toplantıda yaptığı “Türklerin Serüveni” konuşmasında, çok asil bir millet olduğumuzu ve bunun dünya tarihçileri tarafından da her zaman kabul görüldüğünü belirtiyor...

Hocanın yaptığı açıklamalar SIRADAN BİR HABER olarak görülmemeli...

“Nüfus kayıtlarımızın ne kadar zayıf olduğu son olaylarda görülüyor. Herkese bir şecere çıkarıyorlar. Kimse 1854'ten geri gidemiyor ama bu demek değil ki soysuz bir milletiz. Hayır, sadece kayıt tutmayan bir milletiz...” diyen Ortaylı, Osmanlı hakında da ilginç bilgiler verdi...

Türklerin şecerelerinin yaşadıkları köy ve mahalle nezdinde kayıtlı olduğuna dikkati çeken Ortaylı, “Batıdaki bir aristokratın şecere kaydı ise kalede veya kilisede saklıdır. Bu onlar için çok önemli çünkü o şecere sayesinde imtiyazlıdırlar. 16. yüzyıla kadar gider bir âilenin soyu...” dedi..

* *

Ortaylı hocanın tesbitlerine itiraz etmek kimsenin haddine değil. Lâkin şu hususu yüksek müsaadeleriyle arz etmek istiyorum...

Esasen zát-ı âlilerinin de malûmu olduğu üzere Osmanlı kayıtlarının birçoğu maalesef ZALİM CHP DEVR-I SÂBIK’ında hurda kâğıt olarak (aklımda yanlış kalmadıysa) Bulgaristan’a okkası 3 kuruş 10 paraya falan satılmıştı...

Türkiye’yi tarihinden koparak, ecdadımızla irtibatımızı taammüden (bilerek, kasıtlı olarak) koparan CHP’dir...

Bendeniz Ortaylı hoca siyasete (iç politikaya) girsin istemem. Fakat tarihten bahsediyorsak detaylarda gizli bazı mühim gerçekleri de açıklmak gerekir...

O hurda kâğıt diye satılan aslında tarihimizdi...

Biliyorum, hızlı Atatürkçüler ki, çoğu “sahte Atatürkçü”dür, şimdi çıra gibi parlayacak… Lâkin İ. İnönü HARF DEVRİMİNİ anlatırken, devrimin aslında kolay yazıya geçmek için değil, tarihimizle (OSMANLI) ve İslâm dünyasıyla bağlantıyı kesmek amacıyla yapıldığını bizzat itiraf eder!..

O kayıtların çoğu belki MALİYE’ye aitti ama yine de büyük kıymet-i harbiyesi vardı. Zira o kayıtlarının arasında da birçok insanın ismi ve kimin oğlu, kızı olduğu yazılıydı...

Bu rezaletten (satıştan) sonra, çok daha pahalıya geri satın alınan yüz milyonlarca vesika, evrak Sultanahmet'teki Devlet Arşivi’ne konulmuştu...

80’li yıllardan hatırlıyorum, sağolsunlar Prof. Dr. Ahmet Akgündüz gibi birkaç başbakanlık Osmanlıca yazı uzmanı Sultanahmet’teki arşive gider, bu evrakları inceler dururlardı..

Fakat bunların henüz %30'unun sınıflandırması bile bitirilebilmiş değildir. Dikkat ediniz, SINIFLANDIRILMASI dedim, OKUNMASI demedim!..

Zira bu iş birkaç Ahmet hoca ile bitecek iş değildir... Maliye kayıtları doktor yazısı gibidir, okumak çok zordur. Çok yetenekli Osmanlıca uzmanı elemanlar yetiştirilmelidir ki hakikatler gün yüzüne çıkabilsin.

Tabi olduğu kadar artık, zira hurda kâğıt olarak satılan ve yakılan daha böyle nice evrak Türkiye düşmanı CHP sayesinde yok oldu...

#HARBİDEN: Türkiye’yi tarihinden koparan; ecdad, din, namus, iffet düşmanı CHP’nin artık tarih olması şart!. Başka yolu yok... 10.04.2018