Hz. Muaviye(ra) Üzerinden Saldırmak
Peygamber Efendimiz(sav)’in vefatından sonra Eshab-ı Kiram Efendilerimiz arasında fitneden kaynaklanan üzücü hadiseler cereyan etmiştir. Tarih boyunca Müslümanlara en büyük zararı fitneler vermiş olup yeni fitnelere karşı mecburiyet derecesinde uyanık olmalıyız; çünkü, fitne bitmez!
Eshab-ı Kiram Efendilerimize zarar veren fitnelerin bize verebileceği zararı azıcık düşünelim!
Maksadım, fitnenin sebep olduğu acı hadiseleri gündeme getirip acıları tazelemek değil; günümüz fitnelerine karşı Müslüman kardeşlerimi uyarmak en önemlisi bilgilendirmektir. Bilgisizlik insanın duygularıyla hareket etmesine sebep olur ki duygular her zaman doğruyu göstermez, yanlışa götürebilir. Bu duygu yanlışlarından biri de Hz. Muaviye(ra)’a yapılan saygısız söz ve davranışlardır.
Aslında, Hz. Muaviye(ra) üzerinden Eshab-ı Kiram Efendilerimizin büyüklerine hakaretler de yapılmakta olup bu hakaretleri bazı kesimler bilinçli yaparken bazıları da bunların etkisinde kalarak duygularıyla hareket etmektedirler. İşte benim mesajım duygularıyla hareket edenleredir.
Hz. Muaviye(ra) ve Emevilere öyle saldırıyorlar öyle hakaret ediyorlar ki insanın içini acıtmaması mümkün değil! Hz. Muaviye(ra) ile birlikte yeni bir din oluşturulmuş, İslam değiştirilmiş vs akabinde hakaretlerin bini bir para, daha neler neler…
Bunlara Emeviler neyi değiştirmiş diye, soruyorum; inanın, cevap yok! Bilen de bilmeyende konuşuyor. Çoğunun dinle imanla da alakası yok! İslam’ı kötüleyecek ya! Azıcık araştırsa bir çok gerçekle yüzleşebilecek ama bunların derdi gerçeği öğrenmek değil, kötü emellerine alet etmek!
Bazıları da bu hakaret ve saygısızlıkları Ehl-i Beyt sevgisi adına yaptıklarına inanıyorlar ama tam tersi; Peygamber Efendimiz(sav)’in manevi şahsiyetlerine, Ehli Beyt’ine, Ashabına büyük saygısızlık yapıyorlar.
Şunu özellikle belirtmek istiyorum ki, bu yazımla Yezid’in Halifeliği döneminde yaptıklarını savunmuyor ve böyle bir maksadım da yok. Ancak, tarihi olayların iç yüzünü bilmeden yapılacak değerlendirmelerin doğru sonuca ulaştırmadığını, toptancı yaklaşımların yanlışa sürükleyeceğini de hesaba katmalıyız.
Hz. Hüseyin Efendimiz(ra) ve ailesinin, katlinin failleri veya azmettiricileri ister Hz. Muaviye(ra)’nin oğlu Yezid olsun ister başkası kim olursa olsun, Yüce Rabb’imize hesabını verecektir. Ancak, bu üzücü olay üzerinden Hz. Muaviye(ra) ve Emevilere yapılacak hakaret ve saygısızlığın makul görülecek bir tarafı olamaz.
-Hz. Muaviye(ra) kimdir?
Her şeyden önce Eshab-ı Kiramdan olup Efendimiz(sav)’in “Vahiy Katibi” dir. Efendimiz(sav) Hz. Muaviye((ra)’ye güvenmiş, “Vahiy Katibi” yapmış. Haşa! Peygamber Efendimiz(sav)’e “yanılmışsın, hata yapmışsın mı” diyorsunuz?
Hz. Muaviye(ra) aynı zamanda Efendimiz(sav)’in kayınbiraderi, Habibe(ra) annemizin kardeşidir. İslam’ın geniş topraklara, Hz. Muaviye(ra)’nin halifeliği zamanında ulaşıldığını bilmezler.
Ehli Beyt başımızın tacı olup o yüce insanları sevmek Müslümanlığımızın gereğidir. Ehli Beyt’i sevmeyen Müslüman olamaz. Bize düşen, Ehli Beyt’i ve Hz. Vahşi(ra)’den) Hz. Ebubekir(ra)’e kadar istisnasız Eshab-ı Kiramın tamamını sevmek ve saymaktır.
Hiçbir Müslümanın, aralarında her ne olumsuz olay olursa olsun Eshab-ı Kiram Efendilerimiz hakkında kötü söz söyleme, eleştirme hakkı yok; hakaret etmek, kötü söz söylemek BÜYÜK GÜNAHTIR.
Peygamber Efendimiz (sav):
“Ashabıma dil uzatmaktan Allah’tan korkun. Benden sonra onları kötü emellerinize alet etmeyin. Onları seven, beni sevdiği için sever. Beni sevmeyen de onları sevmez. Onları inciten beni incitmiş olur. Beni inciten de Allahü Tealayı incitmiş olur. Bununda cezası gecikmeden verilir.”
“Ashabım arasında fitne çıkacak, o fitnelere karışanları, Allah-ü Teâlâ benimle olan sohbetleri hürmetine af ve mağfiret edecektir. Sonra gelenler, bu fitnelere karışan Ashabıma dil uzatarak cehenneme girecektir.
“Ümmetimden bazıları, Ashabımı kötüleyecekler. Bunlar, Müslümanlıktan ayrılacaklardır.”
“Allahü Teâlâ, bana ashab ve akraba olarak en iyileri seçti. Birçok kimse, ashabıma ve akrabama dil uzatır, kötülemeye çalışırlar. Böyle kimselerle oturmayın; birlikte yiyip içmeyin, bunlardan kız alıp vermeyin!”
“Ashabıma dil uzatıp sövmeyiniz, bütün benliğime hâkim olan Allah’a yemin olsun ki, sizden biriniz Uhud dağı kadar altın harcasa, onların harcadıkları bir ölçek veya onun yarısına bile ulaşamaz.” Buyurarak, bizleri uyarmaktadır.
Sonuç olarak şunu tekrar ifade etmek istiyorum; bize düşen Hz. Muaviye(ra) olmak üzere, istisnasız Eshab-ı Kiram Efendilerimizin tamamını sevmek ve saymaktır. Bundan gayrısı Müslümanın zararınadır.
Önümüzdeki yazımda Emevi Halifelerinden Ömer Bin Abdulaziz Hazretlerinden bahsetmeye çalışacağım.