Şemsü’d-dīn Ḳaraca Aḥmed Uzak ellerden eskiden Türk illerinin dışındaki yabancı diyarlar Acem illeri olarak söylenirdi. Meliklerin soyundan olan Hazret ilahi aşk ve cezbeye tutulup Rum beldelerine gelerek Akhisar yakınında mekân tutmuşlardır.
Şemsü'd-dīn Ḳaraca Aḥmed Uzak ellerden eskiden Türk illerinin dışındaki yabancı diyarlar Acem illeri olarak söylenirdi. Meliklerin soyundan olan Hazret ilahi aşk ve cezbeye tutulup Rum beldelerine gelerek Akhisar yakınında mekan tutmuşlardır. Kabri orada bulunmaktadır kabri ziyaret edilmekte olup burada edilen duaların kabul edildiği söylenmektedir.
Eş-Şeyḫ Ahi Evren Duası kabul edilen hak dostlarından olup keşif ve keramet sahibi bir şeyhtir
Eş-Şeyḫ Musa Abdal Bu adı geçen Şeyh, Sultan Orhan ḥażretleri ile Bursa fethin de aniden ortaya çıkıp sonra kaybolmuştur. Pek çok kerametlerinden sadece birisi budur. Bir ateş korunu pamuk içine koyup bir kimse ile Geyikli Baba'ya gönderir. Geyikli Baba bunu gördüğünde bir kase isteyerek içine süt koyup Şeyḫ Musa 'ya gönderir. Kendisine bunlar ulaştığında Şeyḫ Musa bu durumdan dolayı acaip bir şekilde şaşırır. Dervişlerinden bazıları meydana gelen bu durumu sorarlar. Şeyḫ Musa buyurmuşlar ki Şeyh Geyikli Baba bize keramet göstermeye teşebbüs etmemişlerdir. Zira bize kase ile gönderdiği süt geyik sütüdür. Bu zat hayvanlara ve bitkilere sözü ve tasarrufu geçen bir zattır.
Her ki maḳbûl-ı Hak olur ahir/Cümle 'alem ana musahhar olur
Ay u gün emrine olur me'mūr/ Her biri boynu baġlu çaker olur[1]
Eş-Şeyḫ el-Meczup Abdal Murad Orhan Gazi ile Bursa fethinde bulunmuş, aniden ortaya çıkıp görünmüş sonra bir anda ortadan kaybolmuştur.
Eş-Şeyḫ el-Meczup Düġlü Baba Orhan Gazi ile Bursa fethinde bulunmuş savaş esnasında keramet olarak su ve süt karışımı bir içeceği Gazilerin hararetini söndürmesi için onlara ikram eylemiştir. Bursa'da Uludağ'a yakınında kendisine ait bir yer vardır. Burası ziyaret edilmektedir.
Sultan Murad Han'ın Dönemine erişince vakit Onun devrinde de pek çok salih ulema ve devlet idarecileri ortaya çıkmıştır. Onun zamanında bulunan Mevlana Bedrü'd-dīn Mahmûd el-Ḳāżī meşhur olduğu lakabı söylemek gerekirse Koca Efendi diye anılmıştır. Sultan önü adıyla geçen yerde bulunmaktadır. Gerek Din ilimlerinde ve gerekse fen ilimlerinde yetişmiş büyük bir alimdir. Sultan Murad ona Bursa'yı verip bir müddet burada kadılıkla meşgul olmuştur. Bursa'da herkes onu çok sevmiş ve hürmet göstermiştir. Koca Efendi lakabı da bu yüzden ona verilmiştir. Rivayet ederler ki, Murad Han oğlu Sulṭan Bayezid 'e Germiyan Beyi 'nin kızını almak istediklerinde gönderdikleri kız isteme alayı 'nın başına Koca Efendi'yi başkan seçmiştir. Mevlana'nın Muhammed adıyla bir oğlu doğmuş öğrenci iken eceliyle vefat etmiştir.
Kadızade-i Rumi (Musa Paşa) Koca Efendi'nin Muhammed adlı oğlu vefat edince doğmuş bir miktar kendi yurdunda ilim tahsil etmiş ilmini ilerletmek için başka diyarlara eğitime yolculuğa çıkmış bu yolculuğunu kimseye söylemeyerek yola koyulmuş kız kardeşi sıkıntıya düşmemesi için gizlice kitaplarının arasına yüklü miktarda mal ve para koymuştur. Gittiği bölgede öğrendiği ilimlerde mahir olmuş Tahsile gittiği beldelerde ikliminden dolayı meşhur olup Kadızade-i Rumi diye anılmıştır.[2]
[1] Allah'ın nice kulları vardır ki hakla beraberdirler. Bütün yaratılanlar onlara itaat ederler.
Ayı ve güneşi dahi Allah böylelerinin emrine verir. Her bir yaratılmış Allah'ın izniyle böylelerine köle olur.
[2] Mecma'u'l-Eşraf Tenkitli Metin – Hakî'nin Şaka'ik Tercümesi