HANGİ PARTİ

Zaman zaman okuyucularım ve zaman zaman da birebir konuşup kontak kurduklarım '' peki kime oy vereceğiz '' diye bir soru tevdi ediyorlar bana. Soruyu sorarken, kendilerince beni bir köşeye sıkıştırdıklarını ve benim de bu soruya cevapsız kalacağım zannı ile daha bir özgüvenle arkalarına yaslanıyorlar.

Soruyu soranlar, bir bakıma öğrenilmiş çaresizlik sendromunun iflah olmaz kurbanları olduklarının farkında da değiller. Hayat, herkes ve herşeyin mutlaka bir alternatifini sunmuştur. Bir kurum, kuruluş ya da kişiyi alternatifsiz görmek ve ondan başkasını bir hiç mesabesine indirmek, onu ikalşatırmak ve tanrılaştırmaktır. Bu inancın tabi yansımasına da ibadet denmektedir..!

Soruya ve cavabına geçecek olursak

Bunca zamandır yaşadıklarımız ve edindiğimiz tecrübeler sonucunda, herhangi bir kişiyi herhangi bir partiye yönlendirmek, falan partinin filan partiden daha evla olduğunu telkin etmeyi evvela kendime ve sonra da karşımda ki kişiye hakaret sayarım. Zira sayısız partinin iktidarına ve sayısız partinin sayısız vaadlerine bizatihi tanık oldum. Dincisinden milliyetçisine, solcusundan sosyal demokrat olanına kadar bir çok partinin iktidarına ve tel tel dökülüşlerine yine bizzat tanık oldum.

Al birini vur ötekine !

Kimi yeni ( eskidi ) yapılanma, kimisi miras yedi olan bu partilerin asla ve kat'a birbirinden farkının olmadığını, gelenin gideni arattığını görmemek, göremememiş olmak kanımca pek olası değil. Dışardan bakıldığı zaman biri diğerinden farklı gibi görünen ve yine dışardan bakıldığı zaman biri diğerini eleştirenlerin, Meclis restoranın da nasıl kanka olduklarına ve nasıl al gülüm ver gülüm ilişkisi içerisinde olduklarına kadar bizzat şahit oldum.

Daha da önemlisi, bir çok partinin mutfağına girdim, toplantılarına iştirak edip birbirleriyle olan tavır, tutum ve yaklaşımlarına kadar da tanık oldum. Biri diğerini kıskanan, biri diğerini aşağı çekmek için didinen, hased, kinci, yalancı, riyakar kişilerin gırla gittiği yapılanmalara kadar yine bizzat tanık oldum. Bakmayın öyle Din, iman, Vatan ve millet naraları attıklarına, Vallahi birinin diğerinden farkının olmadığına canlı canlı tanık oldum. Üç beş samimi insanların varlığı da sakın sizleri kandırmasın. Zira o üç beş samimi insanın zaten etkin ve yetkin bir yerde olmasına da gelmesine demüsade etmezler tabi ki.

Peki ne yapmalı !?

Birinin diğerinden farkının olmadığı, her türlü istismarın gırla gittiği, Dinin, İmanın, Vatanın ve Milletin harcanmasın da bir gram vicdani sorumluluk çekmeyen bu tip yapılanmalardan birisini seçmek zorunda mıyız !?

Elbette değiliz ve elbette değilim. İşte bu sebepledir ki benim hayatımda hiç istisnasız bir tek partiye dahi inanç, güven ve sempati bulunmadığı gibi, kimselere öneri de bulunmam da zaten mantık dışı olacaktır. Önümüzde ki yerel seçimlerde, Şayet gerçekten tanıdığınız, güvendiğiniz bir adayınız varsa ve bu adaya da ferdi plandan hareketle bir teveccühte bulunacaksanız kısmen anlayabilirim. Kısmen diyorum zira onu da çok iyi tanımak kaydı şartıyla.

Bütün partiler için El Fatiha...