HAMDIM
Okulda bir seminer veriliyordu. Konu engellilerin sosyo kültürel
hakları. Tartışılıyordu. Hocamız ömer "Derslerin çok kötü; iyi bir
sosyolog olmak için bu toplantıları katılman gerek yoksa düşük not
vereceğim ha" dedi bana.
Sanki ben istedim sosyolog olmayı hepsi babamın zoruyla oldu
toplantıda bana söz verildi elime aldım mikrofonu verdim
veriştirdim. Matrak bir durumdu. Aynen şöyle dedim;
Bana ne onların sıkıntılarından. Ben mi onları kurtaracağım? Zaten
moralim bozuk sevgilimden yeni ayrıldım. Hayret bir şey ya… Bütün
arkadaşlar gülmekten koptu.
PİŞTİM
Aradan 10 yıl geçmişti ben okulu yarıda bıraktım bir tornacıda
çalışıyordum sigortamda randımanlı yatırılmıyordu. İş arkadaşım
Nihat, oğlu engeliydi. bende okulda seminerdeki sözde çalışmalarımı
anlatım ve dedim ki;
Sanırım onların da yaşamaya hakkı var. Ama benim hayatım onlarda
daha önemli, bir ara yardım ederiz. Hayata kaygım yok. Bugünü
yaşıyorum gerisi çok önemli değil. Bayramda bir kurban keseriz.
Dini vecibelerimizi yerine getirmiş oluruz işin içinden
çıkarız.
YANDIM
İstanbul’dan Nusaybin’e otobüsle gidersek 20 saat sürer gerek yoktu
aslında. El öpmek için ta Mardin’e gidilir mi?.. Hanımın zoruyla
olmasa, hayatta gitmem alırım kuruyemişlerimi bir film izlerim daha
karda olurum.
Şimdi bitmezki bu yol şoför biraz gaza bas tın tın gidiyorsun.
- Olmaz ki öyle. Esas hızımız budur bey ağabey fazlası zarar.
- İyi anladık;
Tospa bile sizden daha hızlı gider.
Hanım başıma ne işler açtın görüyorsun.
Kocacım gideceğimiz yer babanın evi yabancı kimse yoki sana
emekleri var ne var ki biraz anlayışlı olsan bayram gününde.
Tamam, anladık kes kesini.
Ne oluyor şoför…
Dikkat et imdaaaat.
Bir ışık tepemde görüldü. Başımda hemşire doktorun ilk lafı
maalesef artık… Duydum ve morfin etkisiyle uyudum.
Uyandığımda bir bacağımı kaybetmiştim seminerde konuştuklarım
gözümde canlandı. Aciz dilim yandım dedi bana, sadece yandım. O
talihsiz kazadan sonra hamdım piştim yandım hep dilimden
tekrarladım durdum…
Zahrettin Çelik