MESULİYET VE MECBURİYET

Mecburiyette mesuliyet yoktur.

Aklın ve iradenin olduğu yerde mesuliyet vardır.

İslam medeniyeti insanı mesul kılar.

Zira gelecekte mahkeme-i Kübra’da hesap vardır.

Mesuliyetin olduğu yerde barış vardır.

Dünyanın buna ihtiyacı vardır.

TÜRBÜLANS

Tasarımda haç işareti var, marka zannediyor, estetik zannediyor. 

Marka, “haç” işareti olsa bile Müslüman satın almalı mı/alabilir mi?

Anormalin en dehşetlisi “normal” olarak görülmesidir.

Camide halay çekenler mi dersiniz, halay çekenleri organize eden sarıklı cübbeliler mi dersiniz;

Bir tuhaf türbülansa girdik.

YANLIŞ

Yanlış sadece doğruyu götürmez.

Aynı zamanda yanlışa da götürür.

Öyleyse yanlıştan ve yanlışa götürenlerden uzak dur!

OKUL MU EKOL MÜ?

Mektepler “okul/ekol” halini almış.

Talebelere şuuru nasıl verelim?

Şuur vermek için şuurlu muallime muhtacız.

Muallimler şarkılarda kalmış.

KİM VERECEK?

Mekteplerde talebelere şuur veremez isek;

“Yapay” zekâ yakın istikbalde bizi esir alabilir,

Şuuru kim verecek mekteplerde?

Dünyaya kendini beğendirmek için dilini değiştirenler mi?

NASIL?

Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.

Kaderleri ilaç, hastane ve acıdır.

Türkiye’de yılda 1000 kişi  cinsiyet değiştiriyor, binlerce “çocuk” sırada.

Bunu nasıl anlatalım?

ZEHİRLENMEK

Ağız, kulak ve temas yoluyla olmak üzere üç türlü zehirlenme olur.

Dinlediğine dikkat et!

Yediğine dikkat et!

Yanlışlara el uzatma ve yanlış yerde durma!

ÜÇ SELİM

Osmanlı’yı “Osmanlı” yapan “üç selim” vardır;

Kalb-i selim

Akl-ı selim

Zevk-i selim.

An itibariyle bu “üç selim’i” aramaktayız.

TESLİM

Satın aldığınız şey size sahip oluyorsa;

Eşyaya teslim oluyorsunuz demektir.

Cebindekine teslim olana ülke teslim edilir mi?

“BİREY”

“İnsan” birbirine yaklaşandır.

“Birey” birbirinden uzaklaşandır.

Tercih sizin.

UFALANMAK

Ne acı değil mi coğrafyamızın küçüldüğü gibi zihin dünyamızın da ufalanması. 

 “Bir-ey” böyle bir “küçülme” temayülünün resmidir. 

Yalnızlaşma ve metruk olmayı tercih etmek, ne hazindir.

KURBAĞA

Önce Batı geçti Kapitalizme,

Sonra “bizimkiler” özendi Batı’ya.

Kapitalizm gözü, İslam karnı doyurmayı hedefler.

Onun içindir ki öküze özenen kurbağalar gibi olduk.

Ne demişler “Kendi düşen ağlamaz”.

ROBOT

İnsan devamlı mantıklı değildir.

Hatta mantıklı olduğunda bile her zaman mantıklı değildir.

Bu, anormal değildir.

Zira insanın hissiyatı vardır.

İnsandan hislerini aldığınız zaman robotlaşır.

ŞAİR

“Cevap” silinmiş hafızalarda yer gök “yanıt”  denen meretle dolmuş.

Sanki şair bugünü görmüş hissetmiş;

Bakınız ne demiş 1973’te;

“Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaşam, eğilim...
Ya bunlar Türkçe değil yahut ben Türk değilim!”