Bu yazımızda “Gündeme Dair Bazı Başlıklar / Sağdan Soldan” başlığı altında neleri mi yazacağız? Dünya’da ve Ülkemizde neler olup bitiyor?

Bu yazımızda 'Gündeme Dair Bazı Başlıklar / Sağdan Soldan' başlığı altında neleri mi yazacağız?

Dünya'da ve Ülkemizde neler olup bitiyor? Durum nedir? Sorunlar nedir? Gidişat nereye? Siyaseten, ekonomik açıdan, kültürel olarak, sosyolojik bakımdan ve diğer bakımlardan neler oldu, neler olacak?

Ayrıca toplumsal ve ferdi olarak ihtiyacımız olan bilgiler noktasında bazı görüşlerimizi anlatacağız.

Bu hususlarda şöyle bir fikir turu ve beyin jimnastiği yapalım.

Ya bismillah.

1-101 yıl evvel bugün kazandığımız Başkomutanlık Meydan Savaşı Anadolu'da varlığımızı bir kez daha teyid etti. 30 Ağustos Zafer Bayramı tüm Ülkemize ve Milletimize kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olsun.

Çocuklarımıza ve gençlerimize bu vatanın, bu Ülkenin, bu Devletin ne kadar değerli ve önemli olduğunu anlatmalıyız.

2-Konya'nın Kulu ilçesinde bu sabah saat 07:58'de 4.8 şiddetinde deprem meydana geldi.

Geçmiş olsun Türkiye.

"Konya deprem bölgesi değil, fay hattı geçmiyor" şeklindeki bilgileri artık unutun.

Tüm Türkiye artık deprem bölgesi.

Deprem gerçeğine dikkat çektim. Her daim de bu gerçeğe dikkat çekeceğim.

3-İçinde bulundurduğu bizden kelimelerle ve uzun zamandır kullandığımız için bizden olmuş sözcüklerle dilimiz, kültürel zenginliğimizdir.

Lütfen dilimizin zenginliğini koruyalım.

Lütfen dilimizi "kuş diline" çevirmeyelim, hep aynı kelimelerle tekrarlamayalım ve gündelik konuşmalarımızda kullandığımız kelime sayısını çeşitlendirelim.

Dilimizi koruyalım ve Ecdadımızdan aldığımız şekilde özüne sahip çıkalım.

Cemil Meriç'in dediği gibi "Kamus namustur." Dilimiz Türkçe büyük bir dikkat ve hassasiyetle korunmalıdır. Evet, dil (kamus) namustur.

4-"Kırk yaşına kadar kuzu ye. Kırk yaşından sonra kuzunun yediğini ye."

Etli yemekleri kebap lahmacun içli köfte haşlama kavurma ve diğer etli yemekleri belli yaştan sonra az tüketin. 'Hiç tüketmeyelim' demiyorum. Az tüketelim. Belli yaştan sonra tüketimde ağırlık sebzeli ve otlu yemekler olmalıdır. .

5-Nijer'den sonra Orta Afrika Ülkesi Gabon da "Fransa'ya Ülkemden defol " dedi.

Çok güzel hareketler bunlar!

6-Herkes sonsuz genişlikteki bir fikir ve ufka sahip olarak doğar.

Bu fikir ve ufkun, %25'ini ailede, %25'ini okulda ve %25'ini toplumda kaybeder.

Birçok insan, kalan %25 fikir ve ufuk genişliğinde yaşar, gider.

Aile, okul ve toplum, insanların fikir ve gelişme ufuklarının daraltıldığı ve geleceklerinin karaltıldığı yerler olmamalıdır.

Evet, eğitim sistemimiz başta olmak üzere önemli bazı konulara dikkat çektim.

7-Yine şöyle deyin: 'Biz Allah'ın boyadığı renge boyandık. Kimin boyası Allah'ın boyadığı renkten daha güzeldir? Biz, yalnızca O'na kulluk ederiz.'

(Bakara Suresi, 138)

'Allah'ın boyası' hakkında çok düşündüm. Bu ayet-i kerime gerçekten bize her daim tefekkür ve ufuk açmalıdır.

'Allah'ın Boyası' hakkında tefekkür ederken, tevafuk oldu, bir nar soyup yiyordum. Birden bire şöyle düşündüm, 'bu nar meyvesi bir ikram-ı ilahi.' Yüce Rabbim Bize nasıl ki, çeşit çeşit meyve, sebze, yiyecek ve nimet ikram ediyorsa, Biz de insanlara karşı ikram sahibi ve cömert olmalıyız. Allah'ın cömertlik özelliğini alan Allah'ın bu boyasıyla boyanmıştır. Allah'ın cömertlik gibi, nice nice cemal sıfatları var. Allah temizdir. Herşeyi bir ölçü ile halkeylemiştir. Allah affedicidir. Allah merhamet sahibidir. Temiz olan, ölçü ve dengeyle hareket eden, af yolunu seçen, merhametle davranan Allah'ın boyasıyla boyanmıştır. Ve bu özellikleri üzerinde taşırken ve bu cemal sıfatlarıyla hareket ederken, Yüce Rabbim'in bu sıfatlarını idrak ve tefekkür ettiği anda, Allah'ın boyasıyla boyanmış demektir.

İnsan doğruluk ve iyilik üzere olduğu takdirde Allah'ın boyasıyla boyanmıştır. Aksi halde küfür ve kötülük üzere hareket ediyorsa ve aklını kullanmıyorsa şeytanın kandırmacası üzerine kapkara ve pis bir boyası vardır.

8-Firavun'un sihirbazları, "bir gün önce kafirdiler, bir gün sonra mü'min oldular, bir gün sonra da şehid oldular."

Ve cenneti kazandılar.

Her şey üç gün içinde oldu. Önemli olan samimi bir irade ile Allah'ın emirlerine sarılmaktır. Süre hiç önemli değil.

Firavun'un sihirbazları Hazreti Musa'nın (as) "gerçek bir kurtuluş çağrıcısı" olduğunu anlar anlamaz O'na biat ettiler ve Firavun'un "ben izin vermeden mi Musa'ya iman ettiniz, sizi işkenceyle ellerinizi çaprazlama keserek öldüreceğim" tehdidine hiç mi hiç aldırmadılar ve "mühim değil senin hükmün ancak bu Dünya'da geçer" diyerek şehadete korkusuzca yürüdüler.

Yüce Rabbim (cc) gözünü kırpmadan şehadete yürüyecek imanı bizlere de nasip eylesin.

Mühim olan budur.

Çok ibadetmiş, çok iyilikmiş, çok yaşayıp da amel defterinde sevapları çoğaltmakmış bunlar önemli olsa da, Allah'ın çok hoşuna gideceği bir tek samimi ve iman dolu korkusuz bir hareketiniz Mizan'da en ağır gelecek bir hareket olabilir.

Mühim olan budur.

9- Onlar: 'Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve zürriyetimizden gözümüzü aydınlatacak, gönlümüzü sevindirecek salih kimseler ihsan eyle! Bizi takva sahiplerine önder yap!' diye dua ederler. (Furkan Suresi, 74)

Çok dua edin ve Yüce Rabbimizden hep hayır ve iyilik, doğruluk ve güzellik isteyin her daim afiyet ve sağlık isteyin, sonsuza dek rahmet ve merhamet isteyin, her gün selamet ve kurtuluş isteyin, her vakit uzun ömür ve ibadet etmeyi isteyin.

Ben bunları her daim istiyorum. Elhamdülillah.

Bir de şunu unutmayın 'Allah vermeyi istemese idi, istemeyi vermezdi.'

'Ey Allah'ım ver, ver, ver, yalnızca helalinden ve güzelinden ver.

Bu kulun helali ve güzeli sever de sever, sever de sever, sever de sever.'

Maşallah.

10- 'Niyet iyi, niyet doğru, niyet güzel. Akıbet de inşallah iyi, doğru ve güzel olacaktır.'

Bunda en ufak, en küçük, en zerre dahi kuşkum yoktur.

Vesselam.