Nurculuk Ehl-i Sünnet dairesi içindedir. Nurcular Sünnîdir.
Nurculukta sahih itikattan sonra beş vakit namazı dosdoğru kılmak
vardır.
Gerçek Nurcu, şer’î bir özrü yoksa farz namazları cemaatle
kılar.
Nurcular başı açık namaz kılmaz; takke, imame, arakiye gibi bir
serpuşla başlarını örter.
Nurculukta ihlasa çok önem verilir, ihlası bozan, ihlasa gölge
düşüren şeylerden kaçınılır.
Nurcu kin tutmaz, intikam almaz.
Nurcu beddua etmez.
Nurcu, fıkha bağlıdır, dört mezhepten birinin ahkamı ile amel
eder.
Nurcu İman İslam Kur’an hizmetleri için ücret almaz.
Nurcu hediye kabul etmez. Şayet alacak olursa mukabilinde hediye
verir.
Nurcu ticaret yapabilir ama dinî hizmet ve faaliyetleri alet ederek
asla zengin olamaz.
Nurcu daima mütevazıdır, kanaatlidir. İhtiyaçtan ve gerekenden
fazla yemez.
Nurcu kesinlikle kendini beğenmez, kendini övmez.
Nurcu Şeriata sımsıkı bağlıdır. Şeriatı tebcil eder.
Nurcu Sünnete bağlıdır.
Nurcu gıybet etmez, laf taşımaz, lisan afetlerinden mümkün olduğu
kadar uzak durur.
Nurcu bütün mü’minleri kardeş bilir ve bu kardeşliğin hukukunu
gözetir.
Nurcu, Nurcu olmayan mü’min ve Müslümanlara soğuk davranmaz, onlara
mesafeli olmaz
Nurcular arasında (şayet) ihtilaf ve tefrika zuhur ederse bu,
Nurculuğa kesinlikle aykırıdır.
Nurculukta uhuvvet, tesanüd, ittihad, vifak çok önemlidir.
Üstad, karanlık devirler için, bu devir tarikat devri değildir
buyurmuştur ama Nurcu asla tarikat aleyhtarlığı ve düşmanlığı
yapmaz.
Nurcu, Allah katında İslamdan başka ibrahimî hak dinler bulunduğuna
ve bunların mensuplarının da ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduğuna
dair sapık inancı kabul etmez.
Nurcu, iman ve Kur’an hizmetlerinden dolayı Allahın lütf edeceği
ücretin dünyada değil, âhirette verilmesini ister.
Nurcu, Bediüzzamanı tenkit eden bir mü’mine bile düşmanlık etmez,
nasibi yok der, geçer.
Nurcu muhabbet fedaisidir.
Nurcuların baş, temel hizmeti halkın ve gençliğin imanını kurtarmak
için gereği gibi çalışmaktır.
Nurcu aktif siyaset, militanlık yapmaz.
Nurcu şefkatli, merhametli, affedicidir.
Holigan Nurcu olmaz. Holiganlıkla Nurculuk bir araya gelmez.
Nurcu hodfuruş olmaz. (Hodfuruş: İnsanlara kendini beğendirmek için
çalışan)
Nurcu faziletinin reklamını yapmaz.
Nurcu faziletlerini, kerametlerini gizler.
Nurcu, halkın teveccühünü kazanmak için değil, Hakkın rızasını
kazanmak için çalışır.
Nurcu namazıyla, salahıyla, yüksek ahlakıyla, faziletiyle, şefkat
ve merhametiyle, tevazuu ile, affediciliği ile, örnek hayatıyla
insanların saygısını kazanır. Gerçek Nurcunun faziletlerini bir
kısım düşmanları bile kabul eder.
Nurcu iyi Müslüman, iyi insan, iyi vatandaştır.
Nurcu asla terörist olmaz, âsâyişi ihlal etmez.
Görebilenler için söylüyorum: Gerçek ve halis Nurcuda her gözün
göremediği bin aydınlık hâlesi vardır. Nurcu nurlu insandır.
Nurcu Peygamberi (Salat ve selam olsun ona) sevmek, imana ve
Kur’ana hizmet etmek konusunda diğer meşreplere mensup mü’min
kardeşleriyle rekabet etmez, müsabaka eder, hayırda yarışır.
Nurcu deccallara, kezzablara, şer güçlerinin başlarına buğz eder,
ancak bu düşmanlığı fitneye sebep olmaz.
Nurcu kötülerin ıslahı için dua eder.
Nurcu kendisine kötülük eden mü’mine iyilik eder.
Nurcu sabrın, sebatın, azmin mücessem heykelidir.
Nurcu, mü’min kardeşlerinin gizli günahlarını, ayıplarını,
kusurlarını görmez. Bunları öğrenirse ifşa etmez. Başkalarının ayıp
ve kusurları konusunda karanlık gece gibi olur.
Nurcu mü’minlerin kurdu değil, meleğidir.
Nurcu bölücülük yapmaz, o birleştiricidir.
Üstad Bediüzzaman, Risale-i Nur ve gerçek Nurcular bu memlekette
küfrün, dalaletin belini kırmıştır. Allah onlardan razı olsun.
Gerçek Nurcular lütf ve kerem edip bu fakire dua buyururlarsa
memnun, mesrur ve mes’ud olurum.
Cenab-ı Hak cümlemizi ilahî rahmetinin gölgesinde bulundursun.
Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona), Selef-i
Sâlihînin, Ehl-i Beyt-i Mustafanın, rabbanî ulema ve fukahanın,
evliyaullahın, kamil mürşidlerin, süleha-i Ümmetin, şühedanın
ruhaniyetleri üzerimize sâyeban olsun.
(İkinci yazı)
Toplumu Saran Azgınlıklar
Allah ve Resulü, biz mü’minlere azgınlıkları yasak kılmıştır. Kimse
haberim yoktu demesin, azgınlıkların neler olduğu Kur’anda,
Sünnette, Şeriatta açıkça bildirilmiştir.
Gerçek ulema, fukaha, meşayih Ümmet-i Muhammed’e azgınlıkları
anlatmakla yükümlüdür. Bilenler bilmeyenleri uyarmaz, aydınlatmaz,
bilgilendirmezse sorumlu ve suçlu olurlar.
Zina bir azgınlıktır. Zina Kur’ana, Sünnete, Şeriata göre büyük
günah ve suçtur.
Riba almak ve vermek, riba muamelelerine alet olmak büyük günahtır.
Ribacılar analarıyla zina etmek derecesinde ağır bir günah ve suç
işlemektedir.
Lüks, israf, tebzir, gösteriş azgınlıktır.
Mü’min kardeşlerine düşmanlık ve zulm etmek büyük azgınlıktır.
Kadınların, başlarını örtseler bile, bakanların şehvetlerini
uyandıracak Batı modası şeytanî kıyafetlere bürünmeleri
azgınlıktır.
Rüşvet vermek ve almak azgınlıktır.
Haram yemek azgınlıktır.
İhtikar yapmak azgınlıktır.
Namazın terki azgınlıktır.
Öğrenilmesi farz olan ilmihal bilgilerini öğrenmemek, bu konuda
cahil kalmakta inat edip direnmek günahtır.
Açıkça ve açıkta küstahça büyük günah işlemek azgınlıktır.
Devamlı olarak doyduktan sonra tıka basa yemek azgınlıktır.
İslam Kur’an Sünnet Şeriat bize haber veriyor; emanetleri ehil
olanlara veriniz diyor. Emanetleri ehil olanlara vermeyenler
azgındır.
Bir münker=kötü şey karşısında, imkanı varsa fiilen, yoksa lisanen,
bu da yoksa kalben buğz etmemek azgınlıktır.
Azgınlıklar Rabbin gazabını celb eder.
Azgınlıkların açıkça işlendiği bir ülkeye ve topluma silleler iner,
tokatlar gelir, uğursuzluk hakim olur.
Müslümanlar azgınlık yapmamalı, azgınlıklara sessiz kalmamalı,
emr-i maruf ve nehy-i münker yapmalıdır.
Günahlarımıza tevbe edelim.
Ülke allak bullak… Sahihi imanla, namazla, sadaka ile, ihlas ile,
taqva ile Rabbülâleminden afv, mağfiret, korunma isteyelim.