Yeditepe Üniversitesi ile MAK Danışmanlık Şirketinin “Gençlik Araştırması” başlığı altında Türkiye genelinde yapmış oldukları araştırmanın sonuçları ülkemizin gündeminde yerini almış ve tartışılmaktadır.
Yeditepe Üniversitesi ile MAK Danışmanlık Şirketinin 'Gençlik Araştırması' başlığı altında Türkiye genelinde yapmış oldukları araştırmanın sonuçları ülkemizin gündeminde yerini almış ve tartışılmaktadır.
Araştırma raporunu inceledim. Araştırmada dikkate alınması gereken birçok husus bulunmakta olup başta ülkeyi idare eden irade olmak üzere herkes üzerine düşenin gereğini yerine getirmenin gayreti içinde olmalıdır.
Araştırma verileri tam doğruyu yansıtmasa da genel olarak ortalama bir fikir vermektedir. Elbette ki, araştırmayı yapan ve yaptıranların güvenirliği de önemlidir.
Araştırmayı yapan MAK Danışmalık Şirketinin sahibi Mehmet Ali KULAT beyi yakından tanımamakla birlikte yaptığı araştırmalardaki verilerin büyük oranda doğruları yansıttığını düşünüyorum.
Çünkü, veriler kendi gözlemlerimle birebir örtüşmektedir. Sadece ben değil; bir çok duyarlı kişi de bu hususları sürekli dile getirmektedirler.
'Gençlik Araştırması' başlığı altında yapılan araştırma çok önemli hususlara ışık tutmaktadır. Zaman zaman bu verileri yazılarımda kullanarak değerlendirmelerde bulunacağım.
Bu yazımda iki hususu birbiriyle ilişkilendirerek değerlendirmede bulunacağım.
Araştırmada gençlere (17-29 yaş arası);
-Kendinizi en çok ne olarak tanımlıyorsunuz? (Çoklu kimlik tercihi yapacak olanlar en fazla 3 tercih yapabilir)
KİMLİK |
ORAN (%) |
Atatürkçü |
15 |
Dindar |
12,2 |
Liberal |
15,9 |
Sosyalist/Komünist |
2,4 |
Milliyetçi/Ülkücü |
15,6 |
Kürt Milliyetçisi |
7,8 |
Birden Fazla |
29,6 |
Araştırma şirketi yukarıdaki oranlar ile ilgili olarak;
Gençler kendilerini kimlik tanımlamasında farklı kimliklerle tanımlarken birden fazla kimlikle tanımlama konusu en öne çıkan yapı.
Bu noktada da 'milliyetçi – dindar', 'Atatürkçü – liberal' ifadeleriyle tanımlama öne çıkıyor. Tek kimlikte ifade de ise gençler o kimliğin altında alt kimlikler görüyorlar.
Mesela, bir Atatürkçü kimliği öne çıkaran genç aynı zamanda milliyetçi olduğunu ve kısmen dindarda olduğunu ifade edebiliyor.
-Kalıcı olarak bir başka ülke vatandaşlığı verilse Türkiye'yi terk edip o ülkeye yerleşmeyi düşünür müsünüz?
CEVAP |
ORAN(%) |
Terk Eder Giderim |
64 |
Ülkemde Kalırım |
14 |
Kararsız/Cevapsız |
22 |
Araştırma şirketi yukarıdaki oranlar ile ilgili olarak;
Gençlerimizin üçte ikisi kendilerine başka bir ülkede vatandaşlık verilse Türkiye'yi terk edip gitmeyi düşünüyor.
-Bir kamuoyu araştırmasına verilen cevapla pratikte aynı imkanlar oluşsa davranış modeli aynı mı olur?
Bunu bilemiyoruz ama o durumda da gitme oranının çok çok yüksek olacağı ortada.
İki tabloyu görünce yurt dışına kalıcı olarak gitmek isteyenlerin kimliklere göre dağılımının nasıl olduğu kafama takıldı.
Bunun dağılımına ilişkin raporda bir açıklama olmadığı için Mehmet Ali KULAT Beye mesajla bu durumu sordum. Sağ olsun bu konu ile ilgili bilgi verdi.
Mehmet Ali KULAT Bey, 'Birbirine yakın oranlarda çıkıyor. Özellikle öne çıkan bir kesim yok' açıklamasında bulunmuştur.
Çok acı ve düşündürücü bir durum! Bu durumun izahını yapmak bile içimi acıtıyor; ancak, acıtsa da toplum olarak bu acı gerçekle yüzleşmeliyiz.
Bu gerçek üzerinde başta ülkeyi idare edenler, idare etmeye talip olanlar ve toplumun tüm kesimleri derin derin düşünmeli!
Araştırmaya katılanların yüzde 64'ü kalıcı olarak başka bir ülkede yaşamak istiyor. Bitmedi yüzde 22'si de kararsız; sadece yüzde 14'ü ülkemde kalırım diyor.
Yani, kararsızları dağıttığımız zaman ülkeyi terk edeceklerin oranı yüzde 80'i buluyor.
Ülkeyi terk edeceklerin içinde milliyetçi/ülkücü ve dindarlar da var. Ben kime ne diyeyim!
Hadi işin kolayına kaçtık ülkeyi idare edenleri bu utanç tablosundan dolayı suçladık! -Bu utanç tablosunda bizim hiç suçumuz yok mu?
Sorumluluğumuz nispetinde hepimiz suçluyuz!