Filoda Satranç...
Askeriye hatıralarımda çok enteresan, çok faydalı hadiseler, yaşayarak öğrendiğim ibretamiz bilgiler var...
1972 yılı Ağustos ayında sınavarını kazanıp girdiğim ve 1975 Senesi 30 Ağustos’unda “teğmen” rütbesi ile mezun olduğum Hava Harp Okulu yıllarımdan başlayip bütün o hatıraları gelecek nesillere aktarmak isterim..
Faydalı bir kitap olacağına eminim. Dün üstad Mehmet Şevket Eygi ağabey, “Müslüman kurmay subay” başlıklı bir yazı kaleme almıştı...
“Müslüman bir kurmay subayda bulunması gereken sıfatlar, hasletler, özellikler, üstünlükler nelerdir?” diye soruyor, idealindeki hasletleri sayıyor ve “aslında “Müslüman Kurmay Subay” diye bir kitap yazmak lazım” diyordu...
Belki de üstad bizim gibi birinden bekliyor böyle bir çalışmayı... Eğer böyle ise, min gayr’i haddin yapmaya çalışacağım bunu inşá’allah..
Elbette üstadın anlattıkları fevkalâde güzel ve faydalı bilgiler.
Zaten üstadın anlattığı ideallerin hayaliyle yaşamış ve merhum Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu’nun tâbiriyle “mesleklerin sultanı” askerlik mesleğini “kurmay olması, binaen’aleyh generalliğe kadar çıkması engellenmiş” bir subay olarak yaşamış biri olarak; ideal ile hâl-i hâzırdaki yani mevcut bozuk durum arasındaki farkı biz iyi biliyoruz.
Meselâ üstad Eygi ağabey, Müslüman bir kurmay subayda bulunması gereken sıfatlar, hasletler, özellikler, üstünlükleri anlatırken,
- Yeterli miktarda Arapça ve Farsça
- İngilizcesi yüksek seviyede olacak, bu lisán ile derin edebiyat, kültür ve sanat kitapları okuyabilecek. Yanlışsız İngilizce yazacak, irticalen İngilizce konuşma yapabilecek. (Aksan önemli değildir.)
- Çok kuvvetli felsefe tahsili yapmış olacak. Felsefeci olmayacak ama felsefe kültürüne sahip olacak.
- Mantık konusunda, mantık profesörlerine tepeden bakacak.
- Her sene 100 kadar ciddî düşünce ve kültür kitabını, ya tamamen ya kısmen yahut özet olarak okuyacak.
- Eski çağların, yeni zamanların askerlik felsefesi kitaplarını okumuş olacak. Mesela Carl Von Clausewitz’in ünlü kitabını. [Savaş Üzerine ....REB]
Gibi harika umdelerden bahsediyor... Çok güzel, lâkin bunları hâl-i hâzırda yapmak mümkün mü? Bizim zamanımızda mümkün değildi.
İnşá’allah artık o hava değişmiştir. Hava Harp Okulu’nda dolabınmızda kitap bulundurmamız dahi yasaktı... Bendeniz ve bazı kitapsever arkadaşlarım okul kütüphanesine gider mevcut kitaplardan ilgimizi çekenleri okur fakat çıkarken kitabı geri teslim ederdik..
Üstelik kütüphanemizde yalnızca bozuk düzenin tasvip ettiği kitaplar olurdu... Dini olarak, yalnızca Cemil Sena’nın “Hazreti Muhammedin Felsefesi” isimli ve ancak Hristiyan veya ateist bir teologun İslâm dinine bakışı olabilecek türdeki malûm kitabı vardı...
Alıp okumuştum ama lâ’netler ederek!. Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz gûya bakmış bu Araplar pis insanlar, onlara temizlik yaptırmak üzere ABDEST denilen bir eylem uydurmuş!..
Bakmış hiç hareket etmiyorlar, onlara idman olsun diye NAMAZ kıldırmış, namazı emretmiş!..
* * *
Muhterem okurlarım bu bir yazı dizisi olsun. Belirli zamanlarda devam edelim, sonra birleştirmek suretiyle üstadın bahsettiği kitabın taslağını ve sonra diğer hâtırá ve ilâve bilgilerle kitabımızı tamamlarız inşá’allah. Gayret bizden tevfik ve hidayet Allah’tandır...