Geçenlerde bir tanıdığımın engelli yakını hakkında biraz dertleştik. Genel itibariyle yaşadıkları sıkıntılardan bahsetti. Sağlık sisteminden, Eğitime; sosyal haklardan, toplumdaki farkındalıklarına kadar engelli bireylerin sorunlarını konuştuk. Eve gidince merak ettim, Türkiye’deki engelli birey sayısına ilişkin kısa bir araştırma yaptım. Sonucu görünce çok şaşırdım.
Ülkemizde nüfus ve konut araştırması sonucuna göre 3 yaş ve üzeri 5 milyona yakın resmi kayıtlara göre engelli var. Ancak resmi olmayan verilere göre bu sayının 7 milyonu rahat aştığı ifade ediliyor. Dünya nüfusunda ise bir milyar kişi engelli kabul ediliyor. Ülkemizde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı yüzde 50’yi geçiyor. Yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık riski altındaki engelli oranıysa yüzde 70’in üzerinde.
Sokağa çıkıyoruz; pazara, markete, işimize vs gidip sağlığımız elverdikçe toplum içinde ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Belki görmüyoruz, her gün karşılaşmıyoruz ama bu sıraladığınız ihtiyaçları kendi karşılayamayan evlerde hapsolmuş milyonlarca engelli var. Bu insanların derdiyle dertleniyor muyuz? Yoksa “Aman benim böyle bir sorunum yok” deyip görmezlikten mi geliyoruz. İsteyelim veya istemeyelim bu bizim üzerimize vebaldir.
Başlıktan da anladığınız üzere “Engelsiz Bakanlığı” kurulmalı dedik. Ülkemizde 17 bakanlık var. Engelli meselesi bu bakanlıkların altında; 3-5 ilgili daire başkanlığıyla hallolacak mesele değildir. Daha fazla ertelenecek mesele hiç değildir. Engelli ve özel gereksinimli vatandaşlarımızın sorunlarıyla başlı başına ilgilenecek “Engelsiz Bakanlığın” kurulması ülkemiz adına bir ihtiyaçtır.
Sosyal devlet olmanın gelişmiş ülkelere katılmanın göstergelerinde biri de engelli vatandaşların ihtiyaçlarını en hızlı şekilde çözüme kavuşturmaktan geçer. Telaffuz ettiğimiz bu sorunlar, Bir bakanlığın ana konuları içine girmedikçe başka bilmem ne bakanlığı içinde kâğıt üzerinde kalıyor, unutulup gidiyor. Peki, sorun çözülüyor mu? Elbette hayır.
Gelin “Engelsiz Bakanlığı”nı kurun, yeni anayasanın tartışıldığı şu günlerde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sosyal devlet adımlarından birini atın, tarihe geçin. Yukarıda bahsettim, engelli ve yakınlarıyla birlikte 40 milyon insanın yüreklerine dokunursunuz.