1. Dinde ikrah yoktur kuralı gayr-i müslimler içindir. Hiçbir
Yahudi ve Hıristiyan zimmî Müslüman olmaya, namaz kılmaya, oruç
tutmaya zorlanamaz.
2. İslam devleti, sınırları içindeki Müslümanlara namaz kıldırır,
oruç tutturur, zekat verdirir.
3. Hz. Ebubekir radiyallahu anh efendimiz, Halife olunca zekat
vermeyiz diyen kabilelerle zekat konusunda savaşmıştır.
4. Bütün İslam devletlerinde Ramazan gündüzlerinde açıkta yemek
içmek yasak olmuştur.
5. İslam devleti kadınların kıyafetlerine dikkat eder, şehevî açık
rezil kıyafetlere izin vermez.
6. 1923 ile 1924 arasında Cumhuriyet’in ilk yılında açıkta oruç
yiyen, şapka giyen Müslümanları polis yakalamıştır.
7. İslam devletinde cuma ezanı okununca Müslümanların dükkanları,
ticarethaneleri kapattırılır.
8. İslam devleti içkiyi yasaklar, yasaklayamaya gücü yetmiyorsa
kısıtlar.
9. İslam devletinde Müslüman kadınların, devletin resmî
vesikalarıyla fahişelik yapmasına izin verilmez.
10. İslam hukuk mevzuatında yukarıda anlattığı konularla ilgili
hayli hüküm vardır.
11. Her hâl ü kârda İslam devleti dinî konularda Müslümanları
başıboş bırakmaz.
12. Müslüman canı isterse namaz kılar, istemezse kılmaz, canı
isterse oruç tutar, istemezse tutmaz, isterse zekat verir,
istemezse zekat vermez; Müslüman kadın keyfi isterse tesettüre
girer, istemezse girmez diye bir kural yoktur.
13. Müslüman halka, mutlaka uyulması gereken dinî konularda, kesin
farzlarda, kesin yasaklarda nasıl baskı yapılır? Âdil ve insaflı,
nefret ettirmeyecek şekilde yapılır.
14. Müslümanlar İslam medrese ve mekteplerinde iyi yetiştirilirse
zaten halkın yüzde doksan küsuru namaz kılar, oruç tutar.
15. İslam devleti dinen haram olan piyangolara, totolara,
lotaryalara, şans oyunlarına izin vermez.
16. İslam devleti ribaya izin vermez.
17. İslam devleti buluğa ermiş kız ve erkek çocukları birlikte
okutmaz.
18. Hz. Ömer’den itibaren İslam devletlerinde hisbe teşkilatı
olmuştur. Bu teşkilat toplumu kontrol ve denetim altında tutmuş,
emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmıştır.
19. Bu teşkilat Osmanlı İslam devletinde ve Hilafetinde de
olmuştur.
20. Hisbe teşkilatı bir tür adlî ve idarî kaza hizmeti görür.
21. İkinci Meşrutiyet ilan edildikten sonra bile, Osmanlı devleti
kadınların tesettürüne dikkat etmiş, İslam hanımlarının sokaklarda
kısa çarşaflarla dolaşmasına izin vermemiştir.
22. İstanbul işgal altında iken, birtakım dinden çıkmış züppe ve
hain Osmanlılar karılarıyla birlikte işgal kuvvetlerinin balosuna
gidince, Ankara Şer’iye Vekaleti ağır bir bildiri yayınlayarak
onları lanetlemiş ve tehdit etmiştir.
23. İslam dininde ve devletinde ibahiye (haramları helal sayma,
yasakları mübah görme) sapıklığına yer yoktur.
24. Hiçbir Müslüman namazsızlığı, oruç yemeyi, zekat vermemeyi,
açıklığı, ribayı, zinayı, bâtıl ticareti, halkı aldatmayı,
Müslümanları kandırıp dolandırmayı, diğer kesin haram işleri
savunamaz.
25. Sultan İkinci Mahmud bütün valilere irade göndererek, Müslüman
halkın beş vakit namazı camilerde cemaatle kılmalarını emr etmiştir
ki, doğru olan da budur. (Vak’anüvis Lütfi efendinin Tarihinde
yazılıdır.)
26. İslam devletinde, geçerli bir tıbbî raporu olup da oruç
tutamayan bir hasta bile açıkta yiyip içemez.
Yukarıda yazdıklarım sağlam ve doğru din kültürüne sahip olan
Müslümanların iyi bildikleri şeylerdir. Muteber din kitaplarında
yazılıdır. Kendi kafamdan hiçbir şey yazmadım.
Dinde ikrah yoktur ayetinin ve hükmünün Müslümanları da kapsadığını
sananlar, söyleyenler, yazanlar yanılıyor ve yanıltıyor.
(İkinci Yazı)
En Zararlı Bid’at Cereyanı
Zamanımızdaki en korkunç sapıklık ve bid’at Pakistanlı
Fazlurrahmanın Tarihsellik mezhebidir.
Bu mezhep, Kur’andaki üç yüz küsur kesin hükümlü ayetin bugün
geçerli olmadığını, bunların tarihsel olduğunu iddia
etmektedir.
Fazlurrahman öyle sapık ve bozuk bir kimsedir ki, Pakistanlı binden
fazla ulemanın, fukahanın, müftünün fetvalarıyla kötülenmiş ve tard
edilmiştir.
Ülkemizde birtakım sinsi, taqiyyeci, kitman yapan Fazlurrahmancı
ilahiyatçılar bulunmaktadır. Bunlar asıl kimliklerini
gizlemektedir.
Bunlar çok önemli dinî bir kuruma da sızmışlardır.
Bunlar İslamın içini boşaltmak istiyor.
Bunlar hadîsleri ayıklama taraftarıdır.
Bunlar Şeriatsız, fıkıhsız ve mezhepsiz bir İslam türetmek
istiyor.
Bunlar ABD’nin, AB’nin, Siyonizmin, emperyalizmin, kolonyalizmin
istediği light ve ılımlı bir İslam türetmek vazifesiyle
muvazzaftır.
Bunlar ilahî İslam dinini kaldırmak, onun yerine beşerî bir
ideoloji ve hümanizma getirmek istiyor.
Bunlar Ümmeti parçalıyor, İslam Protestanlığın kaosunu, anarşisini,
mozaiğini teşvik ediyor.
Bunlar, AB norm ve kriterlerine uymayan hadîsleri geçersiz
sayıyor.
Çağımızın en büyük iç fitnesi budur.
Bendeniz din alimi değilim bu kadar yazıyorum. Bütün icazetli
muhterem alimlerin, fakihlerin, müfessirlerin, muhaddislerin,
müderrislerin, meşayihin, mürşidlerin; bu yıkıcı, İslamın içini
boşaltıcı, bilerek bilmeyerek küfür ve nifaka hizmet edici zararlı
ve yıkıcı bid’at cereyanıyla mücadele etmesi gerekir. Etmezlerse
vebal altında kalırlar.
Sevgili kardeşlerim, böyle cereyanlardan, fırkalardan uzak durunuz!