Bazı tv kanalları, bir kısım günlük gazeteleri gördükçe nedense hep aklıma Hüseyin Nihat Atsız’ın “Dalkavuklar Gecesi” isimli muhteşem eseri gelir.
Lütfen, Dalkavuklar Gecesi’ni okuyunuz ve okutunuz.
Özellikle bazı tv kanalları tam Dalkavuklar Gecesi eserine “cuk” oturur.
Dalkavuklar Gecesi’ni okuyun ve bir kısım siyasileri ve tv kanallarını tahayyül edin.
Hacimli bir eser değil ama özgül ağırlığı muhteşemdir.
Dalkavuklar Gecesi ile Nihat Atsız erken cumhuriyet dönemini resmetmekle kalmaz günümüzü de tasvir eder.
Her dönemde dalkavuklar olur ve olmuştur.
Dalkavukları sıfırlamak mümkün olmadığına göre yapılması gereken nedir?
Önce dalkavukların niye sıfırlanamadığını/sıfırlanamayacağını belirtelim:
Tekrar ifade edelim ki, dalkavuklar sıfırlanamıyor.
Zira dalkavuklar ve dalkavukluk bir sonuçtur.
Dalkavuklara ve dalkavukluğa zemin hazırlayan kişi ve kişiler vardır.
Peki o kişi veya kişiler kimdir?
Bu kişi ve kişiler dönemin “etkili” kişileridir.
O etkili ve yetkili kişiler her kimse onlardır, dalkavukların müsebbibi.
Her dönemin dalkavukları olduğu gibi bu dalkavukların beslendikleri “yetkili” kişileri de vardır.
Peki şu sorunun cevabını arayalım:
Bu yetkili kişiler dalkavukları etraflarına toplarlar mı yoksa dalkavuklar “yetkili” kişilerin etrafında mı toplanır?
Soru anlaşıldı mı bilmem.
Soruyu farklı bir açıdan tevcih edeyim:
Dalkavuklar davetli bir asalak mıdırlar yoksa davetsiz “kan emici midirler?”.
Bu husus, “yetkili” konumdakinin hırslı olup olmadığına göre değişir.
Her “yetkili” hırslı olmayabilir.
Her “yetkili” etrafında dalkavuk istemeyebilir.
Ama etrafında dalkavuk olmasını arzu eden ve etrafındaki dalkavukları besleyen “yetkililer” tarih boyunca olmuştur.
Günümüzde de dalkavukları besleyen ve dalkavuklardan “beslenen” yetkililer” vardır.
Her seçim öncesinde dalkavuklar arz-ı endam eder.
Mesela size bir dalkavuk örneği vereyim:
Merak etmeyin ismini vermeyeceğim.
Bizim isimle işimiz olmaz.
Dalkavukların isimleri değişir ama özellikleri aynıdır, tarih boyunca ve günümüzde.
Mühim olan dalkavukların özellikleri bilmektir ki, tanıyalım ve dikkatli olalım.
Mesela biri vardı.
Mensubu olduğu siyasi partiye oy vermeyenleri “kan içici” olarak itham ediyordu.
Tam bir dalkavukluk örneğidir bu.
Hayat devam ettikçe dalkavukluk ve dalkavuklar bitmez belki minimize edilebilir.
Dalkavukların minimize edilebilmesi “yetkili” konumdaki kişilere bağlıdır.
“Yetkili” kişilere yetkiyi verenlerin irfanı meseleyi çözer.
“İrfanın” içine iyi doldurmamız lazım.
Yetkinin sahibi millettir.
Millet olmanın şuurunu hatırlamak lazım.
Milletin temeli ailedir.
Boşanmaların arttığı bir ortamda aile nasıl muhafaza edilecek?
Kendi tuttuğu siyasi partiyi tercih etmeyenleri “kan içici” olarak itham eden anketçilerin olduğu bir ülkede endişe vericidir.