Adam, okuma özürlü

Biz, ha bire ulaşmaya çalışıyoruz yazarak…

Köre film seyrettirmek gibi

Vah ki ne vah!

Bir ona, on bize…

Adamın ağırlığı gölge…

Gölge de…

Ya bu ağırlık?

“Kaç okka?”, “Kaç ton?”, “Kaç kile?”

İyi de neden, niye?

Mecbur muyuz çekmeye?

Adam; hoyrat, kaba, küfürbaz

Bir elinde balta diğerinde kazma

Cehalet damlıyor baltanın ağzından

Kazma değerleri gömmek için

Olan, olacakların habercisi

Kesiyor, doğruyor ha bire

Yüreği vatan olanlar

Ağaçlara sarıyor gövdelerini

Sapı ağaç olan gücünü ağaçtan alan baltadan

Korumak için ormanları

Ama çaresiz… Ama nafile!

Adamın on parmağında on hile

Başparmağında fitne

İşaret parmağı nefret

Serçesi hile

Orta, saltanatını sürdürmek için direnmede…

Yamyamlığı aleni

Gün aşırı hakaretleri gibi

Açıyor ağzını, yumuyor gözlerini…

Alkışlar gırla…

Alkışlar, aklını kiraya veren tapıcılarından

Alkışlar ranttan…

Adam, durmadan yontuyor kendine

Paranın gücüyle ele geçirdiği medyayla

Ve de vatandaşların gözlerine bakarak

Hayali güzellikler sunuyor…

Hele devşirme götürücüleri

Ağalarına el pençe

Analarına küfredilse de

Çıkarlar ve çıkınları için

Yaşadıklarını lütuf görüyor

Şükürlerini de alkışlarla beziyorlar

Azıcık aklını çalıştıranlar

Yüreklerinden kopan eyvah

Donuyor dudaklarında, susuyor katlanıyorlar

Delik deşik olsa da file!

Adam kükrüyor ha bire…

Adalet diyor, İktisat diyor, ziraat diyor

Hatta ahlak, nezaket, hoşgörü ve saygıdan dem vuruyor

Bilgisi olmasa da cinliği ezberlettirilenle…

Koyunlar sükûtta

Adamın, ne attığı naranın

Ne de meydan okumalarının sonu geliyor

Nasıl olsa ipler elinde

O nedenle sözleri dikine, dikine

Anlaşılan güveni tam itine, itlerine…

Kibir kalesinden parmak sallıyor

Hışımla, hiddetle ve de devletle

One minute

Two blue

Three minutes…

Birileri, “don't talk come… come..”, diyor

Adam: No, no! Ours is just talk. I was joking…

Amaç dostlar alışverişte görsün, diye de ekliyor.

Az buçuk İngiliz, yarı Türkçesiyle

Gamzesi dışarı

Zoru içeriye…

Adam papaz uçtu oynuyor,

Satranç bilmese de…

Dönüyor, yaylanıyor basıyor tetiğe

Adalete kurşun üstüne kurşun sıkıyor

Olmadı,  hayalleri topla, gülle ile dövüyor…

Karunlarıyla kol kola

Tüyü bitmemiş yetimin hakkına uzanıyor

Karşı gelen olursa

Bir bahane bulup yoksa uydurup dama tıkıyor.

Küçük dağları ben yarattım, havasında

İhanete yatıyor.

Sonra, eğiliyor secdeye

Allah, diyor

Allah’ı Allah’la aldatmaya kalkıyor

Hadsizce…

Umarsızca…

Duyarsızca…

Arsızca...