Seçim bir “yarıştır.” Önce buradan başlayalım. Seçimlerde elbette “vaatler” olacak. Buradan devam edelim. Bir de bunun bir “neticesi” var. Seçim günü “kim kazanacak, kim kaybedecek?” Bu ortaya çıkacak.

Seçim bir 'yarıştır.'

Önce buradan başlayalım.

Seçimlerde elbette 'vaatler' olacak. Buradan devam edelim.

Bir de bunun bir 'neticesi' var.

Seçim günü 'kim kazanacak, kim kaybedecek?' Bu ortaya çıkacak.

1-Yarış:

Bir yarış da diyebiliriz. Ya da bir maç da diyebiliriz.

Yarış da olsa, maç da olsa, seçim bir ekip işidir. Hiçbir kimse tek başına seçimlerde bir şey yapamaz.

Öyle bir yarış ki seçimler, bu yarışın seçmeni var, basın ve medya tarafı var, ekip çalışması var, sosyal medyası var, birebir markaj dediğimiz, vatandaşa her yerde ulaşmak var.

Vatandaşa ulaşmak belki de en önemlisi. Nasıl, ne zaman, nerede ve hangi taktikle vatandaşa ulaşılacak? Bu çok mühim.

2023 yılı seçimlerinde şu husus öne çıkıyor. Artık vatandaş çantada keklik cepte değil.

Yani oylar cepte değil. 'Ekmek aslanın ağzında' sözü, işsizliği ve iş bulmanın zorluğunu anlatır. Ben de bu sözden hareketle 'oy aslanın ağzında' diyorum.

Zor bir seçimde, oylar da çok kıymetli. Bu yarışın zorluğu çok açık. Bu seçim yarışı çok çok zor bir yarış.

Yarış kısmında sözü uzatmadan vaatlere gelelim.

2-Vaatler:

Vaatler kısmına yaşanmış bir seçim anısını hatırlatmak ile başlıyorum:

Belediye Başkan adayı seçim gezisinde 90 yaşında bir hastayı ziyarete gider. Yaşlı adamın ailesi kalabalık ve oy potansiyeli yüksektir.

Başkan adayı hastanın başucunda oturup önce geçmiş olsun dileklerini iletir, ardından oy ister. O sırada hastanın sağında ve solunda genç ve işsiz iki torunu bulunmaktadır.

Hasta yatağından başını kaldıran 90'lık yaşlı adam: "Şu iki torunumu da Belediyede işe alırsan, oylarımız sana" demiş. Başkan adayı, o yaşlı adamın iki torununu da işe alacağı sözünü verir. Bu sözü verirken hiç tereddüt etmez.

Yaşlı Adam bu söz üzerine "beni de işe alır mısın" diye sorunca Başkan adayı önce kısa süreli bir tereddüt yaşadıktan sonra, "olur olur, seni de işe alırım" deyiverir. Yaşlı adam "nah alırsın" diyerek hızlıca kafasını geri yastığa atmış. (Belki de başını yastığa doğru ger atarken, o bildik el hareketini de yapmıştır.)

Belediye Başkan adayının tabi bu söz ve davranıştan sonra yüzü kıpkırmızı olmamıştır.

Çünkü, seçimlere girenler vaatleri o kadar ölçüsüzce dillendiriyorlar ki, adeta her şeyi mubah ve kendilerine hak görüyorlar. Özellikle de muhalefet tarafında bu durum böyle.

İktidarda olan zaten yapacağını yapmış ve projelerini gerçekleştirmiştir. Öyle uçuk ve dengesiz vaatlere girmez.

Ancak muhalefet ölçüsüz ve dengesiz vaatlerde bulunabilir. Zaten bulunuyor da.

Bir de bu Ülkede geçmiş bir siyasi parti liderinin şu sözü seçim vaatlerinde dengesizliği ve fütursuzluğu çok iyi açıklar: 'Onlar o ürünün taban fiyatına ne kadar veriyorlarsa, ben üzerine 5 TL fazlasını veriyorum.'

Bu seçim vaadinde ölçüsüzlüğün ve dengesizliğin daniskasıdır.

'Ne demek o ne vaat ediyorsa, onun üzerine ben 5 TL fazla veriyorum.'

Diyelim ki o dedikleri parti, 'yani karşı taraf, taban fiyatına sonsuz TL veriyorum' dedi. Bu durumda ölçüsüz ve dengesizlik makul ve mantık dışına çıkmaktadır. 'Sonsuz tutar TL + 5 TL de o parti lideri mi vaat edecek?'

Sonsuz tutar mı var? Sonsuz tutar olur mu? Onun üzerine 5 TL olur mu?

Gülünç bir durum. Gülünç olmaktan öte dengesiz siyasetçilerin karakterini gösteren acıklı durum.

Bir ürün için sonsuz TL mi var?

O ürünün taban fiyatını onlar sonsuz TL dediklerinde 5 TL fazlasını verecek zat, sonsuz TL + 5 TL'yi nasıl verecek? Böyle bir hesap mı var? Böyle bir tutar mı var? Böyle bir mantık mı var?

Bu şekilde ölçüsüz ve hesapsız vaatlerde bulunanlar için benim tek bir tarifim var: 'Adam kandıranlar, insanları aldatanlar.'

Ayıptır, günahtır.

Seçime gidiyorsunuz diye insan kandırmak zorunda değilsiniz.

Bunun bu Dünya'da hesabı olmasa ahirette hesabı sorulur.

Gerçekten se seçmenler, seçim sonrasında 'ya sen bize şunu vaat etmiştin, hani ne oldu' diye sormuyorlar. Parti liderleri seçimi kazansalar da, kaybetseler de böyle bir soruya muhatap olmuyorlar.

Söyle söyle, gitsin. Vaat et et, gitsin. 'Yalandan kim ölmüş' diye de bizim Toplumda yanlış bir söz var. Şimdi o aklıma geldi.

Ben vaatler konusunda ölçüsüz ve dengesiz hareketlerde bulunanları buradan kınıyorum. Kim vatandaşı ve seçmeni kandırmak için ölçüsüz ve dengesiz vaatlerde bulunuyorsa kınıyorum.

Her şey seçim kazanmak değil. Şahsiyet ve onur her şeyden mühimdir.

Bir de ayet-i kerime var.

Gerçi gözünü karartanlar ve 'seçim de seçim' diyenler ayet dinlerler mi bilmiyorum. Onu da belirteyim ben.

'Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır.' (Saff Suresi, 2-3)

Vaatler noktasında bunu belirttikten sonra gelelim neticeye.

3-Netice:

2023 yılı seçimlerini, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerini kim kazanırsa kazansın, hayırlısı olsun. Uğurlusu olsun. Ülkemiz, Vatanımız, Devletimiz ve Milletimiz için en faydalısı ve en istikrarlısı olsun.

Vesselam.