Anzaklar yani Avustralyalılarla Yeni Zelandalılar dünyanın öbür
ucundan kalkıp gelerek Arıburnu'nda "Şafak ayini" diye bir merasim
tertiplemeseler ve her sene bunu tekrarlamasalardı Çanakkale'nin
Türkiye tarafından keşfi daha bir hayli zaman bekleyebilirdi.
Memnuniyet gibi verilen haber bile aslında bir eksikliği ifade
etmekte. Çanakkale’de gençlerimiz, ilk defa 2005 yılında birkaç bin
kişilik bir kafile olarak yürümüşler. Bu sene yani zaferin,
şahadetin 100. yıldönümünde ise 25 bin kişi yürüyüş yapmış. Bu
sayı, mânâyı ifadeye yetmiyor. 24 Nisan 2015 Günü Çanakkale'de 253
bin gencimiz, şehidlerimiz mezarlarından kalkmış da yürüyüş
yapıyormuşcasına yürümeliydiler. Üstelik bu sayı bütün Osmanlı
coğrafyasından gelmeliydi.
Hâle bakınız ki Anzak, İngiliz, Fransız ve öteki milletlerden
gelenlerin sayısı fazla olunca ayine iştirak 10.500 kişi ile
sınırlanmak zorunda kalınmış... Bizde birkaç saatlik bir seyahat
külfet sayılırken istilacı İtilaf Devletlerinin torunları uzak uzak
diyarlardan kalkıp gelmeğe üşenmiyorlar.
Çünkü...
Onlar, yalnızca geçmişlerine hürmet etmemekteler; Gelibolu'yu,
Çanakkale’yi unutmadılar. Mezarlarının olduğu yerleri
azizleştirerek sahiplenme sürecindeler. Misafirperverliğin şartları
yerine getirilmeli ama bu misafirlerin geliş maksatlarından da
habersiz olmamalıyız. Onların Gelibolu Yarımadası üzerinde
iddiaları hiç bitmedi. Lozan'da İngiliz delegesi Lord Curzon,
buradaki mülkiyet haklarından söz etmiştir. İsmet Paşa'nın itirazı
üzerine tabiri bilhassa kullandığını söylemekten çekinmemiştir.
Fransız delegesi M.Barrere'nin konuşması ise daha da gariptir. Biz,
der, nasıl ki Caber Kalesi'ndeki Süleyman Şah Türbesini Türk
toprağı olarak tanıdıysak siz de Gelibolu'daki mezarları bizim
toprağımız olarak tanıyın. Uzun tartışmalar sonunda 31 Ocak 1923
Tarihli Anzac Arazisi Diye Bilinen Toprak Parçası'ndan İstifade
Şartları adıyla bir istimal/kullanma hakkı metne bağlanmıştır.
Böylece mülkiyet verilmemiştir, hatta zilyedlik de yoktur. Kabir
ziyareti, bakımı ve bekçilikle alakalı şartlar vardır. Buna rağmen
cümleye dikkat etmeli "Anzac Arazisi Diye Bilinen Toprak
Parçası..." Nitekim 10 yıl kadar önce bu milletler, Gelibolu'nun
ilgili devletlerin üzerinde haklarının olacağı tarihi bir park
haline getirilmesi için teşebbüsleri de olmuştu. Gelibolu Tarihi
Yarımada Milli Park'ı 1973'te tescil ve ilân edildiği halde buna
cür'et edebilmişlerdi. 24 Nisan 2015 Günü Arıburnu Koyu'nda şafak
ayini 10.500 kişi ile sınırlanınca Antalya'da ayin tertiplediler.
Kınamak yerine ibretle bakmalı. Yorgunlukları göze alarak gelip,
dinlerinin ve milliyetlerinin gereğini yapıyorlar. Veya şöyle
diyebiliriz; 1915'te memleketimizi, şehirlerimizi, yarınlarımızı
istila için gelip Mehmedciği şehit edenlerin torunları, aradan bir
asır geçtiği halde dedelerine teşekkür için her sene çoğalarak
gelmekteler...