Zaman akıyor...
Galiba yaşlanmışım... Eski insanlar hep gençliklerini anlatırlardı da gülerdik. Şimdi biz de aynını yapıyoruz... Baksanıza sekiz (8) yıl önceki 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri düştü aklıma...
AK Parti; %49,95 ile iktidar partisi oluyor, CHP, %25,94’le yine anamuhalefette kalıyordu... MHP, %12,98, Bağımsızlar (tümü toplamda) %6,58, SP: %1,25, Numan Kurtulmuş liderliğindeki yeni kurulan Halkın Sesi Partisi (HAS) %0,76, BBP %0,74, DP %0,65 oy almışlardı.
Ertesi gün “Sevindi, Üzüldü, Bitti, Gitti, Tükendi..” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. O yazımın ibretamiz cümlelerini bugün tekrarlamak istiyorum:
“...iktidar partisi olarak üç seçimdir yıpranmak, oy kaybetmek bir yana oylarını sürekli arttıran Ak Parti hem içeride hem yurt dışında büyük takdir topladı ve SEVİNDİ...
Buna karşılık Ana Muhalefet Partisi, hasseten Genel Başkan Kemal Bey üzülmüştü. (......) Ak Partinin artık bu üçüncü genel seçimde mutlaka yıpranmış olacağını tahmin ediyordu..
(......) MHP kaset skandallarından sonra barajı geçemez diyenlerin yanlışları da bu gerçeği görememekten ileri geliyordu. Müslüman Türkiye halkı “düşene bir tekme de sen vur” gavurluğuna şükürler olsun ki, hálâ çok uzaktı.
(......) Seçim sonuçları belli olduğunda en şerefli davranışı Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yaşar Topçu yaptı. Hemen Genel Başkanlıktan istifa etti, “partimin başarısızlığının tüm sorumluluğunu üzerime alarak bu görevden istifa ediyorum” dedi.
(......) Keşke seçimlere ayrı bir parti olarak girmek yerine onlar da Ak Parti’ye destek verselerdi. Bu onları küçültmez, bilakis büyütür, ilerinin iktidar partisi bile yapardı. Bendeniz BBP kurucularından olduğum halde Ak Parti’ye oy verdim..
Saadet Partisi yine aynı oranda oy aldı. Acaba «ÇALDI» mı demek gerekir? (.......) Ak Parti varken o bünyeden maksimum %1,5 – 2 oy alabileceğini bile bile, hırs ve inatla seçimlere iştirak etti...
Numan Kurtulmuş beyefendiye de çok kırgınım. (.......) kadim arkadaşı Tayyip Erdoğan ile el sıkışıp aynı bünyede çalışabilir (.......) TBMM çatısı altında hayırlı hizmetler icra edebilirdi...”
* * *
Evet aynen böyle yazmıştım. Arşivimden çıkarıp bazı yerlerini kısaltarak buraya dercettim. Zaman akıyor lâkin bazı gerçekler hiç değişmiyor... Ne tarihten ibret alan var, ne geleceği düşünen.
Bakınız yukarıda “...iktidar partisi olarak üç seçimdir yıpranmak, oy kaybetmek bir yana oylarını sürekli arttıran” ifadesini kullanmışız.
Fakat 23 Haziran bariz olarak gösterdi ki, Ak Parti artık sahiden yıpranmıştır...
PETER PRENSIBI diye bir şey var!.. Bilmeyenler araştırıp okusun. Bundan bihaber olanlar siyasette de başka işlerde de zillete uğramışlardır...
Kısaca şudur: Zirvede iken izzetle bırakıp çekilemeyen, dûn bir mevkide zilletle veda eder makamına...
Zira dûnhimmet (gayretsiz, himmetsiz) olur çevreleri, onlar ise bunu göremez hattâ dûnperverlikle (aşağılıkların yükselmelerine göz yumarak) kadim dostlarını küstürürler.
Umarım lehte ve aleyhte tüm yazdıklarımızın ortak noktasının yalnız Allah rızasına muvafık uyarılar veya hatırlatmalar olduğundan şek ve şüpheniz olmaz... Hayırlı Cumalar efendim...
