Kimilerine göre dünyayı yöneten en etkili Katolik örgüt. 1 milyona
yakın sempatizanı, dünyada 70 ülkede 80 bin üyesi bulunan ve
dünyanın en gizemli Katolik Teşkilatı olduğu ileri sürülen İspanya
menşeli Opus Dei’nin gizemi ve Vatikan bağlamında bazı karanlık
işleri sır dolu özelliğini korumaktadır.
Opus Dei, 2 Ekim 1928'de Madrid’te sıradan bir papaz olan Jose
Maria Escriva de Balaguery Albas tarafından kurulan, Katolik bir
örgüttür. Tam adı " Sociedad de la Santa Cruz de Opus Dei" dir.
Latince "Tanrının Yapıtı" manasındadır. 1950 yılında papalık
tarafından resmen onaylanmıştır. Papalık, güçlü anti-komünist
misyonu nedeniyle açık destek verdiği "Opus Dei"nin statüsünü
1982'de yükselterek, örgüt önderine, tarikat başkanlarına mahsus
"piskopos" unvanını bahşetmiştir. Bu Tarikatın misyonu; Ruhban
sınıfından olmayan kişilerin toplum içinde ‘’Tanrı’nın sözünü’’
yaymakta dinamik bir rol üstlenmesini sağlamaktır.
Tüm dünyada toplumun değişik kademelerinde orta sınıftan, üst
yönetici sınıfa, finans ve politik çevrelere kadar her seviyede
Opus Dei üyesi bulunuyor. Opus Dei Tarikatı Katolik dünyasında
adeta ikinci bir kilise durumundadır. Günümüzde Vatikan’da en
etkili kurum olan Opus Dei’nin tüm üyeleri Katolik meslek
sahiplerinden oluşmakta fakat her ülkede örgütten sorumlu bir
Kardinal bulunmaktadır. Vatikan pasaportu taşıyan bu Kardinallerin
dokunulmazlıkları var ve sadece Papa’ya karşı sorumludurlar. Ayrıca
Opus Dei’de üç tip üye bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi ise
‘’Numerari’’ (tam üyeler)! Bu üyeler hiçbir zaman evlenmezler.
Opus Dei’nin özellikle birçok ülkede çok önemli görevlerde bulunan
üyeleri vardır. Örneğin ABD’de 30 bin kayıtlı üyeleri
bulunmaktadır. Bunların bazıları ülkedeki yönetici pozisyonunda ki
önemli kişilerdir. CIA içinde de önemli Opus Dei üyeleri
bulunmaktadır. Bu Tarikat, Ortadoğu’da da Müslüman coğrafyada etkin
olmak için Türkiye’yi bir üs olarak kullanmaktadır. Türkiye
üzerinden bazı temaslar ile hem Ortadoğu’ya hem de Orta Asya’ya
yayılma alanı sağlayarak buralarda da söz sahibi olmak için
çalışmaktadır. Ayrıca baktığımız zaman Opus Dei’nin dünya çapında
400 üniversitesi ve 200’e yakın koleji, 700 civarı gazete ve
dergisi, 60 radyo ve televizyon kanalı, 40 haber ajansı ve 12
sinema şirketi vardır. Sembolleri ise dünyayı temsil eden bir
dairenin içindeki haç!
Vatikan’ın dünyaya entegre olması ve yayılma alanı olarak Opus Dei
Tarikatından bir hayli faydalanmaktadır. Vatikan eksenli güç
odaklarının planları git gide hedefe doğru ilerlerken, Türkiye bu
noktada kilit ülke konumunda bulunmaktadır. Vatikan Derin
Devleti’nin Türkiye’deki etkinliği inanılmaz derecede fazladır.
Etkinliği bu kadar fazla olduğu halde ne basın ne de siyasiler ve
sivil toplum kuruluşları tarafından bahsedilmez. Bu güç o kadar
büyüktür ki Türkiye’deki önemli birçok isim aslında Vatikan’ın
gizli hizmetkârıdır. Türkiye’de ‘’Vatikan Devlet Nişanı’’ alan
siyasilere ve önemli bazı isimlere dikkat etmek gerekir.
Opus Dei’nin Vatikan’daki esas aktörü ise Papa’nın sözcüsü
konumunda olan İspanyol Dr. Joaquin Navarro-Valls’dir. 1978-1985
arasında Opus Dei’ye yatkınlığı ile tanınan İspanyol ABC
gazetesinin Doğu Akdeniz temsilciliğini de yapan Navarro-Valls’un
devamlı oturduğu Roma’dan gayet sık bir şekilde İstanbul’a seyahat
ettiği biliniyor. Sonraki yıllarda Vatikan’a geçerek basın
sözcülüğü yapan Navarro-Valls’un, Türkiye’ye giden Vatikan resmi
heyetlerinde de yer almaktadır. Türkiye’de bazı önemli kişilerle de
teması bulunmuştur.
Yıllardır Vatikan'ın isteklerini yerine getirerek "Gizli Katolik"
olarak çalıştıkları ve bizzat Papanın dediğine göre gerçek
kimliklerinin açıklanması halinde ihanetleri nedeniyle kendi
ülkeleri tarafından öldürebilecekleri ihtimali bulunan bu kişiler
çok önemlidir. Bu bağlamda yukarıda da belirttiğim gibi Ortadoğu
için Türkiye’yi üs haline getiren Vatikan’ın Ortadoğu’daki
kardinali gayet önemlidir. Soğuk savaş yıllarında CIA hesabına
çalıştığı bilinen Papa II. John Paul'un Opus Dei’nin sayesinde Papa
olduğu da bilinmektedir. Opus Dei Tarikatı Vatikan içinde bu derece
güçlüdür. Yıllar önce Papa II. Jean Paul’a suikast yapan Mehmet Ali
Ağca’nın da Vatikan içinde Opus Dei’nin güçlenmesini engellemek
için ve Opus Dei’nin başa geçirdiği Papa olan II. Jean Paul’a bu
suikastı düzenlemesinin de nedenleri arasında bu Tarikat’ın
güçlenmesinden rahatsız olanların büyük payı vardır… Hatta ve hatta
en son istifa eden Papa 16. Benediktus’un da asıl istifasının
altında yatan kendisine Opus Dei tarafından şantaj yapılmasıdır.
Opus Dei’nin Vatikan içinde bir hayli güce sahip olduğunu da hem
suikast hem de bu istifa olayının perde arkasına baktığımızda
görmek mümkündür. Vatikan-Opus Dei-Türkiye arasındaki ilişkiler
yumağı hakkında söylenecek çok söz var lakin başka bir yazımda bu
ilişkiler yumağını ve bunların başında olan sözde hocaları ve
siyasileri de yazacağım…
Ve son söz: ‘’ ‘’Gerçeklerin bir gün, ortaya çıkmak gibi kötü bir
huyu vardır’’