Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda başlatılan Ulusal Hane Ziyaretleri ile uzman personeller ev ev dolaşarak ailelerin ihtiyaç ve taleplerine uygun sosyal hizmet modellerini sunuyorlardı. Görüşmelerde, hanelerin sosyal yardım ve sosyal hizmet ihtiyaçlarını tespit etmeyi amaçlayan sorular soruyorlardı.
Yararlanabileceği hizmetleri görebilmek için kişiden istenilen kimlik bilgilerini sürecin tüm aşamasında gizli tutuluyorlardı.
İhtiyaç sahibi vatandaşlara daha hızlı ve yerinde hizmet sunmak için başlatılan Ulusal Hane Ziyaretleri, düzenli veya süreli yardım programlarından faydalanan vatandaşların yanı sıra hizmetlere ulaşmakta zorlanan hanelere de gerçekleştiriliyordu.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışırken işten çıkarıldılar Genel Müdürlükten gelen yazıyla. Üst üste 3 kere belirli iş sözleşmesi yapmışlardı.
İşten çıkarıldıktan sonra işe iade davası açtılar, Yerel Mahkeme ise işe iadeyi kabul etti. Sosyal yardım ve inceleme görevlisi oldukları kesinleşti.
İstinaftan olumlu haber geldi. İhtar çekildikten sonra Vakıf Genel Müdürlüğü yazı yazdı. Genel Müdürlük ise onları hala ulusal hane personeli olarak görüp onlara uygun kadro yok diyor.
Mahkeme kararında ise açıkça yazıyor sosyal yardım ve inceleme görevlisi olduklarını. İşe iade edilmediler. Tek istedikleri işe iade olmak. Diyorlar ki “İnanın bu şartlarda işsiz kalmak çok zor. Biz sadece sevdiğimiz işi yapmak istiyoruz. Kimsemiz yok”
Tazminatları ödeyip işe geri almak istemiyor Bakanlık!
Ne kadar zor işsiz kalmak bu devirde! İş bulmak…
Ev geçindirmek!
Artan kiralar, gıda fiyatları neye yetişeceğini bilememek!
Böyle bir dönemde kendini kimsesiz hissetmek…
Benim tanıdığım bakan Mahinur Özdemir Göktaş merhametli ve hakkaniyetlidir.
Sayın bakan gelin kendini kimsesiz hisseden ulusal hane personelinin kimsesi olun. İşe geri dönüşlerini sağlayın.
Bakanlığı da size de yakışan bu olur.