Recep, Şaban ve Ramazan aylarından oluşan bu kutsal zaman dilimi, adeta iç dünyamızın baharını müjdeliyor. Gelin, bu özel ayların manevi iklimine hep birlikte adım atalım. Konuyu İlahiyatçı – Yazar Mehmet Özdemir ile konuştuk.
Üç aylar dediğimiz ayların isimleri’nin anlam derinliğinden bahseden İlahiyatçı Mehmet Özdemir; “Üç aylar dediğimiz Receb-i Şerif, Şaban-ı Şerif ve Ramazan-ı Şerif dediğimiz aylardır” diyerek söze başlıyor.
“Receb-i Şerif sevgili peygamber efendimiz’in mübarek sözleriyle, Allahu Zülcelal’in kendi zatına tahsis ettiği bir aydır. Şaban-ı Şerif’in sevgili peygamberimiz’in kendisine Allah (cc.) tarafından tahsis edilen bir aydır. Ramazan-ı Şerif de Ümmet-i Muhammed’in ayıdır.”
Meşhur aylar olarak bilinen dört aylardan da bahsederek Allah-u Teala’nın bazı aylara neden önem atfettiğine de değiniyor; “Dört Aylar dediğimiz Eşhur el-Hurum hürmetli aylar demektir. Bu aylardan birincisi Receb-i Şerif; Allah Zülcelal’in zatına tahsis etmiş olduğu bir aydır. İkincisi Zilkade, üçüncüsü Zilhicce ve dördüncüsü Muharrem-i Şerif ayıdır. Yani bizim Hicri Yılbaşımız olan Muharrem-i Şerif ayı da hürmetli aylardandır. Cenabı hak böylece bazı aylara, günlere ve gecelere önem atfederek, kullarını tövbe-i istiğfar’a ve kulluğa daha çok yanaşsınlar diye tabirimi mazur görün umum-u afv için, kullarını bağışlamak için böyle özel aylar, günler ve geceler ortaya koyar.”
ÜÇ AYLARIN BEREKETİNDEN FAYDALANMAK
Yeni yılın başlamasıyla birlikte 1 Ocak 2025’te Recep ayına ulaştık. Özdemir, bu ayın bereketinden faydalanabilmek için yapılabilecekleri şöyle ifade ediyor; “Receb-i Şerif, Allah’ın kendi zatına tahsis etmiş olduğu bir mübarek aydır. Öyle bir mübarek aydır ki, çok azıcık ibadet etmek bile, çok büyük sevapları elde etmeye sebeptir. Bu ayın bir ismi de Asam’dır. Asam demek, sağır demektir. İnsanların omuzlarında Kiramen Katibin dediğimiz melekler vardır. Bu melekler sevap ve günahlarımızı kaydederler. Receb-i Şerif geldiği zaman kulların işledikleri günahları melekler duymayacağı için, günahları asla ne görüyor ne de duyuyorlar. Sevapları gördükleri için Allah-u Zülcelal kulları’nın sadece sevaplarını kaydediyor.”
“Recep ayında çok İhlas Suresi okumak gerekir. Çünkü, Allah-u Zülcellal’in zatıdan bahseden bir suredir. Sevgili Peygamberimiz Buyuruyor; ‘Kim ki Receb-i Şerif ayı içerisinde bir ihlas-ı şerif okursa, Allah cc. onun 50 yıllık günahını bağışlar.’ Ayrıca, (SAV.) Efendimiz bir gün Sevban ismindeki bir arkadaşı ile bir kabristanlıktan geçiyordu. Allah resulüne Cenabı hak bütün herşeyi bildirir ve gösterir. Mezarlıktan geçerken peygamber efendimiz baktı gördü ki, orada azap görep ashab-ı kiramı’ndan birisi var. Resullullah Sevban ile oraya durdular. Efendimiz üzüldüler ve çok ağladılar. Sonra ellerini kaldırıp dua ettiler. O kişinin azabı kaldırıldı. Dedi ki; ‘Ya Sevban, şurada azap gören kardeşimiz Receb-i Şerif ayında bir gün oruç tutsa idi yada bir geceyi ibadetle geçirmiş olsa idi kabrinde azap görmeyecekti.’ ”
Bu kadar kıymetli bir ayı imkanımız ölçüsünde oruç tutarak ve ibadetlerle geçirmemiz gerektiğini belirten İlahiyatçı Mehmet Özdemir önemli bir bilgi daha veriyor; “Sevgili peygamberimiz en çok orucu Receb-i Şerif ayında tutmuşlardır. Buyurmuşlardır ki; ‘Receb-i Şerif’in 1. Gününde oruç tutmak 3 sene, 2. gününde oruç tutmak 2 sene ve 3. gününde oruç tutmak 1 sene oruç tutumaya denktir. Sonra her gün bir aydır.’ Yani, ilk 3 günden sonra tutulan oruç için 1 ay oruç tutmuş sevabı verilir.”