TEZELDEN hem hızlı, hem düzgün yazabilen bir kâtip bulup
“TÜRKİYE İÇİN TOPYEKÛN ISLAH PROJESİ” isminde bir kitapçık
hazırlamak istiyorum.
Ülkenin, devletin, halkın böyle projelere büyük ihtiyacı var.
Vaktiyle, Prens Sabahattin de Osmanlının batmasına az kala “Türkiye
Nasıl Kurtarılabilir?” ismiyle bir kitap yazmıştı.
Zamanımızda her konu ve kesimdeki krizler o kadar vahamet kesp etti
ki, “Türkiye nasıl kurtarılabilir?” sorusunun yerine “Türkiye
kurtarılabilir mi?” diye de sorulabilir…
Allah’tan ümit kesilmez. Allah’tan ümit kesmek küfürdür, lâkin
halkın bir kısmından ümit kesilebilir.
Türkiye’de acilen, hemen kökten ıslah edilmesi gereken kurumlar
nelerdir?
1. Eğitim ve mekteplerdir. Bugünkü ideolojik eğitim iflas etmiştir.
Kökten değiştirilmesi gerekir. Yamalarla, palyatif tedbirlerle,
eklerle ufak tefek tadilatla ıslahı mümkün değildir. Yapılacak ilk
iş Türkiye’de, İngiltere’deki Eton Koleji ayarında bir İslam
mektebi açmaktır. “Konya’da Mevlana Celâleddin Rumi İslam Mektebi”
başlıklı yazımda bir nebze anlattığım mükemmel mektep… Kemalist
eğitim sistemi bitmiştir, batmıştır, Türkiye’yi de batırmaktadır.
En kısa zamanda çok güçlü, çok vasıflı İslam mektepleri
açılmalıdır. Lafla söylemesi kolay, hayata geçirmesi çok ama çok
zor bir projedir; çünkü İslam mekteplerini başarılı şekilde açıp
yürütecek yeterli sayıda kalifiye idareciler ve öğretmenler
yoktur.
2. Din işleri, hizmetleri, faaliyetleri de kökten ıslah
edilmelidir. Devletin umum müdürlük seviyesindeki Diyanet’iyle bu
iş yapılamaz. Ülkedeki yüz bine yakın camiin mihraplarına icazetli,
ehliyetli, liyakatli, başarılı, idealist, muhlis=ihlaslı,
muslih=ıslah edici, karizmatik, mücahid, mürşid, nâfiz, muttaki
imamlar geçirilmelidir. Böyle imamlar yetiştiren medâris-i
İslamiyye tekrar açılmalıdır. İslam medreseleri “Ehl-i Sünnet Ümmet
Teşkilatı tarafından” idare ve kontrol edilmelidir.
3. Anadolu’ya İslam tasavvufla girmiş, tasavvufla fütuhat yapmış,
tasavvufla yücelmiştir. Şeriat dairesi içinde hizmet veren bütün
tarikatlar serbest bırakılmalıdır. Bunun için “Meclis-i Meşayıh”
adında bir kurum tesis edilmeli ve bütün dergâhlar, tekkeler,
zaviyeler, tasavvufi faaliyet ve hizmetler sıkı bir şekilde denetim
altına alınmalıdır. Dinin, Şeriatın, mukaddesatın, tasavvufun,
tarikatın, imanî ve Kur’anî hizmetlerin; paraya, siyasete, maddî
menfaate, enaniyete alet edilmesine kesinlikle izin, imkân ve
fırsat verilmemelidir. Bunları söylemek kolaydır ama hayata
geçirmek çok zordur. Menfaati bozulanlar adamı boğarlar.
4. Medya, gazeteler, dergiler, televizyonlar, ıslah edilmelidir.
Bugünkü dedikodu yayıncılığına, müstehcen neşriyata, ıvır zıvır,
fasa fiso haber ve yorumlara son verilmezse Türkiye düzelemez.
Büyük medya on milyonlarca halkı dedikodu ve polemik bağımlısı
yapmıştır. On milyonlarca İslam evindeki televizyonları
açıyorsunuz, ekranlardan içeriye günah, isyan, tuğyan, ahlâksızlık,
faziletsizlik, mâlâyâni akıyor. Diyelim öteki kurumları ıslah
ettiniz ama medyayı ıslah edemediniz, kötülük yine ortadan
kalkmaz.
5. Siyaset mutlaka ıslah edilmelidir. Siyasetin vasıfsız=kalitesiz
olduğu bir ülkede her şey dejenere olmaya mahkûmdur. Rahmetli Adnan
Kahveci’nin “Türkiye’de Siyaseti Islah Projesi” vardı. Bu konuda
yazılı bir metin var mıdır, bilmiyorum. Bu proje derhal hayata
geçirilmelidir. Siyaset nasıl ıslah edilir? İngiltere’deki Eton
Koleji, ülkesine on dokuz Başvekil kazandırmıştır. Böyle
okullarımız olmazsa siyaseti ıslah etme işi lafta kalır. Bu konu üç
yüz sayfalık bir kitapta bile özetlenemez. Siyasete bilgelik,
fazilet, ahlâk, vatanseverlik, yüksek kültür hâkim olmalıdır.
6. Kadınlarını ıslahı meselesi… Ülkenin yarı nüfusunu hanımlar
oluşturuyor. Onlar ıslah edilmezse hiçbir düzelme olmaz. Bugün
kadınları bozmak için hem laik feministler, hem de İslamcı
feministler gece gündüz çalışıyor. Birtakım samimiyetsiz, ikiyüzlü,
riyakâr, münafık feministler kadınları hürleştirmekten, eşit
kılmaktan bahsedip duruyor. Peki, bunlar devletin TC başlıklı
vesikalarıyla birtakım kadınlara KDV’li yasal seks köleliği
yaptırılmasından niçin rahatsız değiller? Riyakârlar!
7. M. Kemal, Millî Şef İsmet, Celal Bayar, askerî darbeler
rejimlerinde bile aile yapısı bugünkü kadar dinamitlenmemiş, tahrip
edilmemişti. Aile korunmaz ve kurtarılmazsa Türkiye de
kurtarılamaz. Aile nasıl kurtarılır, korunur, ıslah edilir? Bu da
kitap hacminde bir konudur.
8. Türkiye’nin başındaki en büyük bela M. Kemal Paşa’nın ölümünden
sonra uydurulmuş resmî ideolojidir. Bu ideoloji resmî olmaktan
çıkartılmalı, özelleştirilmelidir. Komünist Partisi serbest
bırakıldı, son mahalli seçimlerde küçük bir belediyeyi de kazandı.
Kemalizm de öyle olmalıdır. Kemalistler partilerini kursunlar,
çoğunluğun oylarını alabilirlerse iktidara geçip Türkiye’yi idare
etsinler.
9. Milletimizin, devletimizin, ülkemizin bin yıldan fazla
kullandığı millî alfabe serbest bırakılmalı ve istisnasız bütün
okullarda öğretilmeli ve okutulmalıdır. Aksi takdirde tarihimizin
en büyük ve vahim kültür kopukluğu ve ârızası sürüp gidecektir.
10. Türkiye hukuk ve yargı bakımından korkunç, dehşet verici,
korkutucu bir kriz içindedir. Bu sahada da radikal ıslahat
yapılması gerekir. Bugünkü Medenî Kanunla, Ceza Kanunu ile bu ülke
ayakta duramaz.
11. İş, ticaret, sanayi, ticari hizmetler sahasında büyük
ahlâksızlar, hıyanetler görünmektedir. Bunların ıslahı için eski
loncalara, ahilik teşkilatına, fütüvvet ahlâkına benzer kurumlara
ihtiyaç vardır.
12. İç barış, sosyal mutabakat berhava edilmiştir. Türkiye’de
birbirine düşman halklar oluşturulmuştur. Dış düşmanlarımız ve
onların içimizdeki yardakçıları, Türklerle Kürtleri, Sünnilerle
Alevileri, dindarlarla laikleri birbiriyle çatışır hâle
getirmiştir. Olumlu çeşitlilikler içinde birlik, barış, mutabakat
sağlanamazsa Türkiye parçalanmaya mahkûmdur. Bu birlik nasıl
sağlanacak? Aydın, ziyalı, seçkin geçinenler projelerini ortaya
koysunlar.
13. Bu memlekette uzun yıllar boyunca laiklik olmamış, din düşmanı
agresif bir laikçilik sergilenmiştir. Laikçilik ortadan
kaldırılmadıkça Türkiye’nin huzur ve güven içinde yaşaması mümkün
değildir. Avrupa’da, anayasalarında laiklik yazan sadece iki ülke
vardır. Demokrasinin beşiği İngiltere’de laiklik yok, din-devlet
birliği vardır; orada hükümdar aynı zamanda millî Anglikan
Kilisesi’nin başıdır. İngiltere’nin Büyük Britanya kısmında bütün
kolejlerde derslere başlanmadan önce her sabah okulun kilisesinde
ayin ve ibadet yapılır. Türkiye’deki laikçilik demokrasinin, insan
haklarının, eşitliğin, adaletin önündeki en büyük engeldir.
14. Türkiye’de en az bir milyon Kripto-Yahudi, bir milyon da
Kripto-Ermeni bulunmaktadır. Bu mesele halledilmedikçe Türkiye’nin
ıslahı mümkün ve muhtemel değildir. Nasıl ıslah edilir? Herhangi
bir projesi olan yazıp yayınlasın.
15. Türkiye’nin 2013 yılına ait şeffaflık ve temizlik notu, 10
üzerinden ancak 5’tir. Bu düşük notla ülkenin, devletin ıslahı
mümkün değildir. En az 7 olması gerekir. Bu not ülkemize,
devletimize nasıl kazanılacaktır?
16. Türkiye şifahî kültür statüsünden yazılı-medenî kültür
seviyesine yükselmedikçe ıslah edilemez.
17. Türkiyenin devlet, halk, ülke olarak ıslah edilebilmesi için
son yüz yıllık tarihimizdeki bütün ârızalar, kazalar, kopukluklar
tâmir edilmeli; tarihî, sosyal, kültürel devamlılık mecrasına
dönülmelidir. Böyle bir niyet, istek, irade olmadan ıslah
gerçekleşemez, sadece edebiyatı yapılmış olur.
18. Türkiyenin ıslahı için, 1924’e kadar devletimizin, halkımızın,
ülkemizin elinde bulunan Hilafet-i İslamiyenin tekrar ihya edilmesi
gerekir. Katolik dünyasının Papası, Vatican’ı olabiliyor da,
Müslümanların niçin bir Halifesi, İmam-ı Kebiri olmasın?
Müslümanlar ülkemizde halkın çoğunluğunu oluşturuyor. Müslümanlar
bozulursa, şifahî kültürlü olursa, tuz kokmuş olur, ülkenin ve
devletin korunması, kurtulması, yücelmesi mümkün değildir.
Gönül arzu eder ki büyük düşünürlerimiz, büyük filozoflarımız,
büyük ziyalılarımız; Türkiye nasıl ıslah edilir, nasıl
kurtarılabilir, konusunda ipe sapa gelir ciddî, kalıcı kitaplar
yazsınlar, çareler ve çözümler göstersinler.
Saçma sapan polemiklerle, tencere dibin kara edebiyatıyla bir yere
varılmıyor.
Bendeniz okur-yazar bir Türkiyeli olarak yukarıdaki yazıyı kaleme
aldım. Beğenmeyenlerin, itiraz ve tenkit edenlerin, sövüp saymak
yerine gerekçeli olarak tashih buyurmalarını istirham ederim.