TC’den TG hamlesi...

Hatırlarsınız... İstanbul B.B. Başkanı Ekrem İmamoğlu, adaylık sürecinde Ordu havalimanında VIP’ye alınmamıştı da büyük tartışma çıkmıştı...

Ve mesele hep siyasî açıdan ele alınarak tartışıldı...

Kimse “nedir şu VIP, neden tamamen ortadan kaldırılmıyor?” diye soramadı... Oysa bu “imtiyazlı yolcu” işi ne İslâm ahlâkına ne de evrensel insan haklarına uygun bir iştir...

Açılımı Very İmportant Person (çok önemli şahıs) olan halihazırdaki uygulama vesayet sisteminin eseri ve üst düzey ricál-i devletle de sınırlı değil... Ünlüler, büyük iş adamarı hattâ kimi sanatçılar da VIP...

İmtiyazlı VIP yolculara birinci sınıf hizmet veriliyor. Rutin yolcu kontrolleri yapılmıyor, bagajlarını teslim etmek veya almak için ayrıca sıraya girmiyorlar. Pasaport ve gümrük kontrollerinde de kolaylıklar sağlanıyor, salondan uçağa ve uçaktan salona özel bir araçla götürülüp getiriliyorlar.

Yani bunlar sıradan yolcuların yaşadığı hiçbir sıkıntıyı yaşamıyorlar!.. Bundan á’lâ imtiyaz, bundan á’lâ sınıf ayrıcalığı mı olur?

Business class (uçakların ön sıralarında özel koltuklar ayrılmış lüks seyahat yolcuları) gibi özel ikramlar alıyor fakat bunun fevkinde bir muamele görüyorlar. Business class herkesle birlikte uçağa binerken VIP’ler özel araçla götürülüp ön kapıdan alınıyorlar...

Bana göre tam da Türkiye’ye mahsus eziklik göstergeleridir bunlar...

**

Çözüm? İşin halledilmesinin biri radikal, iki boyutu var: Birincisi, ahlâkî boyut, ikincisi ise resmî karar alınmasıdır.

Ahlâkî boyut eziklikten kurtulmak ve halkının arasında kendini daha mutu hissedebilme erdemidir ki her kişide bulunmaz, er kişide bulunur. Ancak mürüvvet sahibi kâmil insanlar buna muktedirdirler.

Resmi karar boyutuna gelince... İşin bu kısmını ricál-i devlet özellikle okusun isterim:

Kimse kimseyi kandırmasın... Dünya VIP uygulaması mecburidir demiyor... Misafirimiz olan devlet büyükleri için Diplomatik Geçiş (Uygulaması) bırakılsa yeterlidir. Bunlar haricindeki tüm eşhas halkıyla birlikte olur...

Belki bu uygulamanın istisnası olarak yalnızca Cumhurbaşkanı gibi bir suikastten korunmak istenen çok üst düzey şahıslara özel geçiş olabilir onlar da Diplomatik Geçiş kapılarından alınırlar...

Türkiye Cumhuriyeti şöyle bir karar alarak bu meseleyi kökten halledebilir:

“Bundan böyle VIP uygulaması dahil tüm imtiyazlı geçişler kaldırılmış olup, yalnızca Diplomatik Geçişler (DG: Diplomatic Gate) ve ilâve olarak misafirlerimiz için Turist Geçişleri (TG: Tourist Gate) olacaktır..

Yabancı ülke ziyaretçileri diplomat olmasalar da misafirperverliğimize hayran kalmalı, onlara da özel geçiş kolaylığı sağlanmalıdır. Bu uygulama lisan bilmedikleri için de büyük kolaylıktır. Bunlar haricindeki tüm ayrıcalıklar imtiyazdır ve kesinlikle etik değildir.

Türkiye Cumhuriyeti böyle bir uygulamayı hayata geçirdiğinde ve samimiyetle uyguladığında Batı basınında şu türden manşetler görülecek:

“Big attack from Turkish Government: No VIP, only DG & TG..” (Türk Devletinden büyük hamle: VIP yok, yalnızca DG ve TG var..)

Nasıl hoş olmaz mı? Biz Müslümanlara yakışan bu değil midir?