Suriye bir Türk yurdudur.
Selçuklulardan beri Halep ve Şam’ı Türk idareciler yönetti.
Daha sonra Memluklüler yönetti, ama onlarda Türk’tü.
Memluk devletini kuran Aybek Türkmani’dir.
Yavuz Sultan Selim’den beri de Suriye, Osmanlı toprağıdır.
Bundan yüz yıl önce İngilizler, Mason (İngiliz casusu) İttihatçılar eliyle savaşa sokup Osmanlıyı yıktı.
Topraklarımız, İngilizlerin eline geçti.
O zaman, Şam da dahil toprakların tümü Türk yurdu idi.
Yörükler (Türkmenler) ve sipahilerle bu toprakları biz İşletiyorduk.
Birinci Dünya savaşından sonra bölge Fransızların ve İngilizlerin eline geçti.
Aslında Fransız ihtilalinden sonra, Fransa da İngilizlerin elindedir.
Onları da İngiliz kralına bağlı Masonlar yönetir.
Yani İngilizlerin emri ile hareket ederler. Halen de öyledir.
***
İşte, bu bizim eski topraklarımızdaki Batının casusu yöneticiler; Türkleri okutmadı. Türkçeyi yasakladı.
Türkleri maddi yönden zayıflatıp ikinci sınıf insanlar haline getirdi.
Bu, bütün dünyadaki Batılıların dolaylı yönettiği devletlerde Türkler baskı altındadır.
İran dahil bütün dünyadaki Türk azınlıklar, Kültürel ve ekonomik zulüm altındadır.
Pek çok Türk dilini unutup asimile olmuştur.
***
Suriye de de Batıcı idareciler, azınlıkları okutup subay ettiler.
Mesela Nusayriler, Şia grubundan azınlık bir topluluktur. Sünni düşmanıdırlar.
Onlar okutulup subay yapıldı. İhtilalle gelip devleti despot şekilde yönettiler.
Hafız Esad, onların adamı idi. Oğlu Beşar Esadı da İngiliz okullarında okuttu.
Diğer çocukları da İngiliz kraliyet akademisinden mezundur. Tıpkı Türk yöneticiler gibi…
Esad Yönetimi Türk düşmanıdır. PKK yı koruyup gözetti. Apo yu Bekaa vadisinde güçlendirdi.
***
CIA tarafından başlatılan, “Arap Baharı” sonrası Suriye karıştı.
ABD, Rusya ve Türkiye Suriye’ye girdi. ABD korumasındaki İŞİD Suriye’yi işgal etti.
ABD, bunu bahane edip Suriye’nin doğusunu elde etti. Esad da Rusya dan yardım istedi.
Ruslar da Suriye’ye üs kurup devlet güçlerine yardım ettiler.
Böylece Tarihinde ilk defa Ruslar Akdeniz’e indi.
***
Bu arada Türkiye, önce Özgür Suriye Ordusunu kurdu. Sonra adı Suriye Milli Ordusu (SMO) oldu.
Suriye’ye giren İŞİD parçalandı. En Nusra denen bir silahlı grup doğdu.
Türk ordusu da Fırat kalkanı harekatı ile İŞİD i temizledi.
En Nusra sonradan iç çatışma ile Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) haline dönüştü.
Lideri Muhammed Cevlani oldu. Muhammed Cevlani, İdlib’e yerleşti. Silahlı bir muhalif grup oldu.
Aslında İdlib ten küçük bir devletçik de kurdu. ABD, İngiltere, Katar ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurdu.
İŞİD den kalma, silah ve Tankları tedbir olarak elinde tuttu.
Ortadoğu’daki bunalım artıp, bölgeye Hizbullah girince, dengeler bozuldu.
Devlet Bahçeli de “Vakit tamam, önce Vatan” deyince HTŞ Halep’e, SMO da Tel Rifat’a yürüdü.
Keşke, HTŞ girdiği, Halep de, “Türk Bayrağı açıp, yaşasın Erdoğan” demese…
Gidişat iyi görünüyor. Esad’la işbirliği yapan PKK, PYD ve Sünnilere katliam yapan İran ordusu yok.
İranlı general öldürüldü. Birçok İran füze ve silahları ile esirler ele geçti.
SMO, Tel Rifat’ı alıp Mümbiçe yürüyor. PKK PYD kaçıyor. SMO, ABD nin verdiği silahlara el koyuyor.
HTŞ Hama sınırına dayandı. Hedefleri Şam’ı almak.
Türkiye’nin Cihan devleti olmak için önü açılıyor. “Türkiye yüzyılı” geliyor.
Allah, Kerim ve Kadirdir. Hayırlı olsun.
Türkiye 100 bin kişilik SMO nu, HTŞ yi boşuna besleyip donatmadı. Enflasyon belasına rağmen…
