SÜNNİLİKTE tevellâ nedir?.. Allah’ı sevip O’nun rızasını
kazananları sevmektir… Allah’ı seven ve O’nun rızasını kazanan bu
bahtiyarlar kimlerdir?..
1. Hz. Âdem’den bu güne kadar gelip geçmiş sâlih, itaatli, taqvalı,
âbid, ihlaslı, ahlaklı, faziletli kâmil Müslümanlardır.
2. Özellikle Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona)
Ehl-i Beytidir… Âl-i Abâ’dır.
3.Ashab-ı Güzin efendilerimizdir. (Radiyalluhu anhüm ecmâîn).
4.Sıddiyklerdir.
5.Hulefa-i Râşidîndir.
6.Sağlıklarında Efendimiz tarafından Cennetle müjdelenmiş olan
Aşere-i mübeşşeredir.
7.Bedir gazvesine katılmış üç yüz küsur sahabedir.
8.Muhacirîn ve Ensardır.
9.Mü’minlerin anneleri ezvac-i tahirattır.
10.Selef-i Sâlihîndir.
11.Her asırda gelmiş, hizmet etmiş mücedditlerdir.
12.Eimme-i müctehidîn hazeratıdır.
13.Sahih ve kopuksuz silsilelerle Efendimize bağlı râsih, âbid,
muttaqi, rabbanî, muhlis ulema ve fukahadır.
14.Şeriattan kıl kadar ayrılmamış kâmil mürşidler ve hakiki
meşayihtir.
15.İslam’a hizmet ve i’lâ-i kelimetullah etmiş âdil ve mücahid fi
sebilillah selâtin ve müluktür.
16.Gerçek şehidlerdir.
17.İslam’ın, Kur’an’ın, Şeriatin isimsiz hizmetkârlarıdır.
Sünnî Müslüman bunların hepsini sayar, sever, kendilerine hürmet ve
hayır dua eder.
Sünnîlikte teberraya gelince:
1.Müslüman, Allah düşmanlarını sevmez ve tutmaz.
2.Müslüman Kur’an düşmanlarını sevmez ve tutmaz.
3.Müslüman, Resulullah düşmanlarını sevmez ve tutmaz.
4.Müslüman Şeriat düşmanlarını sevmez ve tutmaz.
5.Harbî olsunlar, barışık olsunlar Müslüman kâfirleri tutmaz,
sevmez ve onları velî ittihaz etmez.
6.Müslüman, kendilerinde münafıklık alameti bulunan ve büyük
günahları açıkta, açıkça, küstahça, meydan okurcasına işleyen
mütecâhir ve mütecasir fâsıkları ve münafıkları sevmez ve
tutmaz.
7.Müslüman Deccalları ve kezzabları, Firavunları, Hamanları,
Nemrudları, İslam’a savaş açan mürted diktatörleri tutmaz, sevmez,
desteklemez.
8.Müslüman tağutları sevmez, tutmaz.
9.Kafirleri ve dost ve velî (idareci yönetici) edinenler onların
hıyanetlerine, hile ve tuzaklarına, mekirlerine uğrar.
10.Sâlih, âbid, itaatli Müslümanların dostları sâlih
mü’minlerdir.
11.Kâfirleri sevmek, desteklemek, onları velî kabul etmek imana
zarar verir.
İslam’ın temellerinden biri de Allah için sevmek ve Allah için
düşmanlık etmektir.
Buna din dilinde hubb fillah ve buğz fillah denir.
İslam düşmanı kâfirleri dost edinenler zelil, rezil, esir, rüsvay
olur.
Siyasî görüş veya meşreb farklılıkları yüzünden veya cemaat
holiganlığına kapılarak salih mü’minlere düşmanlık edenler dünya
tokatları yer.
Kâfirleri dost ve velî edinmemek Kur’anî bir emirdir. Bu
kesin=muhkem hükmü inkâr edenler kâfir olur.
İnkâr etmiyor ama zıddını yapıyor, bu takdirde büyük günah işlemiş,
fâsık ve fâcir olur.
Cenab-ı Hak cümlemizi Allah için seven, Allah için buğz eden,
mü’minleri dost tutan, kâfirlerden ve Tağutlardan uzak ve beri olan
salih kullarından eylesin.
Sevilmesi, tutulması üzerimize vacib olan büyüklerin ruhaniyetleri
üzerimize sâyeban olsun.
Cenab-ı Hak bizleri sevdiği salih, âbid, veli kullarıyla birlikte
haşr etsin.
(İkinci Yazı)
Kısa Bir Mektup
MUHTEREM Beyefendi… Selam ve hürmetten sonra… Vaktiyle, bendenizi
erkânından olduğunuz bir cemaat yüzünden tenkit ediyordunuz, hayli
gıybetimi de yapmıştınız… Hâlbuki herhangi bir cemaati isim vererek
tenkit etmemiştim. Yazdıklarım anonimdi, ortaya idi…
Aradan uzun yıllar geçti ve şimdi zat-ı âliniz, dün sımsıkı bağlı
ve beraber olduğunuz cemaatin kurmaylarını, idarecilerini ağır
şekilde suçluyorsunuz.
Bendenizde bir dönüş yok. Eski fikirlerim, görüşlerim, tenkitlerim,
uyarılarım devam ediyor.
Şahıs ve topluluk ismi vermiyorum, ılımlı hareket ediyorum…
İnşaallah adalet ve insaf dairesi içindeyim.
Siz ise gerçekten büyük bir dönüş yaptınız.
Tekrar hürmetlerimi sunarım.
(Üçüncü Yazı)
Kar Geliyor
AVRUPA’DAN gelen soğuk kar kış kıyamet sınırı aşmış, İstanbul’a
yaklaşıyormuş. Evsiz Suriyeli mülteciler ne yapacak? Fakirler,
kimsesizler, tek başına yaşayan yaşlılar ne yapacak? Parasızlar ne
yapacak?
Tuzu kuru zenginlerin bir kısmının kış sporları yapacağını
biliyoruz. Lüks oteller, kayaklar, haha ha hiho hi...
Devlete, belediyelere yeni külfetler çıkacak. Kapanan yollar
makinalarla açılacak.
Bolu dağında uzun araba kuyrukları…
Varlıklı evlerde ve işyerlerinde doğalgaz sayaçları fıldır fıldır
dönecek, yüklü faturalar gelecek.
Bîçare miskinler soğuktan donup hastalanmamak için sıkı
giyinecek.
Kar, zaten sıkışık olan trafiği büyük şehirlerde içinde çıkılmaz
hale getirecek.
Kara kış sadece halkı vurmakla kalmayacak hayvanları da
vuracak.
Kuşlar, kumrular, güvercinler, serçeler karınlarını nasıl
doyuracak.
Son yirmi beş seneden beri İstanbul’u mekân tutmuş olan papağanlar
ne yapacak? Onlar bu soğuk kışlara nasıl dayanıyor?
Barınaksız sokak köpekleri ve kedileri ne yapacak?
Bendeniz balkonumdaki otuz kırk kadar kumruya her gün kırık buğday
veriyorum.
Okuyucularıma rica ediyorum: Ne olur pencere kenarlarında,
balkonlarda aç kuşlara Allah rızası için yem veriniz.
Bütçeleri müsait olanlar kuru kedi maması alsınlar, küçük naylon
torbalara koysunlar yolda, sağda solda, kenarda gördükleri perişan
kedilere versinler.
Bunlar hep sadakadır… Az sadaka çok belayı ve musibeti def’
eder.
Zengin semtlerde bulunmaz ama fakir semtlerde çoktur, muhtarlara
çok muhtaç, çok düşkün aileleri sorup onlara biraz yardım
yapabiliriz.
Madalyonun bir yüzünde kartopu oynayan neşeli sıcak çocuklar… Öbür
yüzünde titreyen fakirler, mülteciler, meşakkat çekenler, kara
saplananlar…
(Edebiyat, kültür ve sanattan anlayan ve Türkçeleri yeterli
olanlara: Kar gelir ve lapa lapa yağmaya başlarsa Cenab
Şehabeddin’in “Kar” başlıklı o güzel şiirini okumayı ihmal
etmeyiniz.)