NEW YORK’ta İkiz Kulelerin yıkılmasından sonra ihtida (İslamı
kabul) vak’aları artmıştı… Paristeki Charlie hadisesinden sonra da
artacağını sanıyorum.
İslam kurtuluş dinidir. İslama giren ve elinden geldiği kadar onu
hayata uygulayan kimse ebedî saadete ulaşır.
İslamın dışında necat ve felah yoktur.
İslam, Hz. Muhammed (Salat ve selam olsun ona) ile başlamış
değildir. İlk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Âdem’den bu yana
İslam vardır. Değişen, dünya hükümleriyle ilgili füruattır. Hz.
Muhammedin Şeriatının hükümleri Kıyamete kadar geçerli
olacaktır.
İslamda cihad fi sebilillah vardır ama terör yoktur.
İnsanlık tarihinde savaşsız zaman yoktur. Savaş bir realitedir.
Hıristiyan dünyası, 1492’den sonra Amerika yerlilerinin çok büyük
bir kısmını kırıp bitirmişti.
Sömürgeci büyük devletler korkunç kıyımlar yapmıştır.
Osmanlı İslam devleti ve Hilafeti sömürgeci değildi, bir “Milletler
Birliği” bir “Pax Islamica” idi.
Osmanlı yıkıldıktan sonra Balkanların, Ortadoğunun haline
bakınız.
Müslümanlar geri kalmıştır ama bunun sebebi İslamdan değildir,
İslamdan uzaklaşmalarındadır.
Şu anda dünya üzerinde on ayrı medeniyet vardır. İslam medeniyeti
bunlardan biridir.
Batı medeniyeti örnek, ideal, insan boyutlarına ve fıtrata uygun
iyi bir medeniyet değildir. Batı medeniyeti Allah ile bağlarını
kopartmıştır.
Süper devlet ABD’de ve Avrupada çöküş alametleri görülmektedir.
İslam düşmanları Müslümanların birleşmesini istemiyor.
Müslümanların İslama göre yaşamalarını istemiyor.
İslam dünyasında vasıflı, güçlü, idealist Müslümanlar yetişmesini
istemiyor.
İslam dünyasının durumu hiç parlak değil. Müslümanlar ile İslam
arasında büyük seviye farkı var. İslam yüksekte, Müslümanlar geride
aşağıda kalmış.
Buna rağmen Hıristiyan ülkelerde ihtida vak’alarının sayısı
arttıkça artıyor.
Âhir zamanda güneş batıdan doğacakmış…
Mekke müşrikleri de İslamı, Kur’anı, Hz. Muhammedin risaletini
kabul etmemişler, karşı çıkmışlardı ama sonunda İslam galip
gelmişti.
Sovyetler Birliği İslam düşmanı bir süper güçtü. Sonunda çöktü
yıkıldı.
Dünyadaki bütün İslam düşmanı güçler gümbür gümbür yıkılmaya
mahkumdur.
Müslümanlar Kur’ana ve Sünnete yapışmazlarsa büyük çöküşte, onların
bir kısmı da enkazın altında kalabilir.
Tarih ibretlerle doludur. Birinci Haçlı seferinde Kudüs’ün elden
çıkması, Hülagû ordusunun Bağdadı ele geçirip halkı katl etmesi,
Balkan harbinde Rumelinin elden çıkması, Ortadoğuda İslam Osmanlı
birliğinin yıkılması…
Bunlar hep ibrettir, derstir.
Allahın koyduğu sınırlar vardır, bunları aşanlar tokat yer…
Kur’anın emirleri, yasakları, öğütleri, hükümleri vardır, bunları
çiğneyenler sille yer…
Mülk Allahındır, dilediğine verir, dilediğinden alır, kimini aziz,
kimini zelil kılar.
Ümmet olamayan Müslümanlar cezalarını çeker.
Öyle belalar ve musibetler gelir ki, sadece zalimlere isabet etmez,
toptan gelir, kurunun yanında yaş da yanar.
Ehl-i Beytten büyük bir zat zuhur eder, İsa aleyhisselam nüzul
eder, büyük kanlı savaş olur, buna katılanların yüzde biri geri
döner.
Büyük nehrin altından hazineler çıkar, bunları devşirmeye koşanlar
helak olur.
Deccallar, kezzablar, Tağutlar, Nemrudlar, Firavunlar,
Hamanlar…
Dünya hep bu minval, bu reviş üzere gitmez. Birinci dünya
savaşından sonra ikinci dünya savaşı olur, ikincisini üçüncüsü
takip eder.
Müslümanlar yenilebilir ama İslam, Kur’an, Hz. Muhammed Mustafa
yenilmez.
Maddî saltanatlar yıkılır, mânevî saltanatlar yıkılmaz.
Âsümana bak, orada sana gönderdilmiş mektuplar göreceksin, oku
onları.
Kulağını yere daya, sesler gelecek dinle.
Kur’ana bak, seni uyarıyor… Sünnet’te senin için çok nasihatler
var.
Şeytana, nefsine, Tağuta, Deccala uyma sakın, ebedî perişanlığa
uğrarsın.
Sen yaratılmışsın, senin bir Yaratıcın vardır, seni niçin yaratmış,
senden ne istiyor, emirleri yasakları öğütleri nelerdir. Bunları
öğren kendini derle topla. İkiz kuleler, Charlie’ler, dedikodular,
polemikler, Zeyd ile Amr’ın bitmez tükenmez kavgaları, fanî
koşuşturmalar, ileride yıkılmak üzere yapılan binalar, bırak
bunlarla ömür tüketmeyi.
Doğdun, zamanı gelince öleceksin… Doğmak ve ölmek, bunların senin
elinde değil. Ölümle varlık sona ermiyor. Hesap var kitap var,
sorgu sual var. Sen öncelikle kendini, çoluk çocuğunu, yakınlarını
kurtarmaya bak.
Ebedî mutluluğu kazanmak. İşte en büyük mesele.
Selam hidayet üzere olanlara olsun.
(İkinci yazı)
Büyük Beyinsizlik
BENDENİZ okur yazar medenî bir Müslüman olarak terörü doğru bulmam,
benimsemem.
Bunu beyan ettikten sonra Paris’teki hadise için şunları
söylerim:
Charlie, agresif İslam düşmanı provokatör bir yayın organı idi.
Fransada milyonlarca Müslüman var. Bunların ötesinde dünyada bir
buçuk milyar Müslüman yaşıyor. Bunca Müslümanı derinden yaralayan
yayın yapmıştı.
ABD ve bir kısım Batı ülkeleri İslam dünyasında, yekun olarak
milyonlarca Müslümanın ölmesine, yaralanmasına, vatanından hicret
etmesine yol açan zalimlikler yapmaktadır.
Fransa, 1830’dan l962’ye kadar Cezayirlileri kan kusturmuştur.
Şu Afganistanın, Irak’ın, Somalinin haline bakınız.
Batılıların entrikaları yüzünden Mısır, Libya, Nijerya perişan
vaziyette.
Evet elbette terör kötü bir şeydir ama İstanbul’da bazı kimselerin,
hele bazı yazarların “Biz hepimiz Charlie’yiz…” diye dövünmelerine
şaşıyor ve üzülüyorum. Charlie için ağlasınlar ama İslam
dünyasındaki vahşetleri, savaşları, yekun olarak milyonlarca
ölümleri de protesto etsinler. İşte bunu yapmıyorlar,
yapamıyorlar.
Terazinin bir kefesine Charlie hadisesini, öbür kefesine İslam
dünyasındaki vahşetleri koysalar, hangisi ağır basar? Sorunun
cevabını bendeniz vermeyeyim, onlar versin…
Papa bile Filipinlere giderken uçakta ne dedi? Birinin anasına
söversen, suratının ortasına yumruk yemeye hazır ol…
İslam Peygamberine (Salat ve selam olsun ona) hakaret etmek,
kesinlikle ifade özgürlüğü olarak mütalaa edilemez. Sorumsuzluktur,
saldırganlıktır, fitne ve fesattır, insanlık suçudur, büyük
beyinsizliktir.
Terör elbette yanlıştır ama olup bitenler çok ibretlidir. İslam
dünyasında on milyondan fazla insanın ölmesine sebep olan
entrikacıların, Peygambere hakaret eden on iki kişi öldürülünce
toplanıp yürüyüş yapması hem gülünçtür, hem ağlanacak bir
haldir.
Allaha, Peygambere, İslama, mukaddesata saldırılması çok kötü
sonuçlar doğurur.
Azgınlığı ve saldırganlığı bırakmazlar, âdil olmazlarsa üçüncü
dünya savaşının başlamasına sebep olacaklardır. Birinci dünya
savaşının patlamasını kimse istemiyordu ama patladı işte.
Birkaç beyinsizin cezasını insanlık çeker… İyiler kötüleri, bütün
meşru yol ve vasıtalarla önlemeye çalışmazsa genel bir bela ve
musibet gelir.
Terör kötüdür… İslam düşmanlığı terörden kötüdür… Hazret-i
Muhammed’e dil uzatıp hakaret etmek kötünün kötüsüdür.