Esasen bizler sizin ne mal olduğunuzu da, hangi tiniyette olduğunuzu da, perde arkasından çevirdiğiniz gizli ve kirli işleri çok iyi biliyorduk.
Esasen bizler sizin ne mal olduğunuzu da, hangi tiniyette olduğunuzu da, perde arkasından çevirdiğiniz gizli ve kirli işleri çok iyi biliyorduk. Lakin ülkemizin menfaatleri adına hep yutkunduk ve hep sustuk.. Ve biliyoruz ki sizlerde bizi günahınız kadar sevmezsiniz. Allah kimseyi sizlere muhtaç etmesin. Göz göre göre orta yerde çoluk çocuk ölüme terk ettiğiniz, Suriyeli mültecileri ve onlara yaptıklarınızı da asla ve kat’a unutmayacağız.! Aç susuz perişan bir şekilde dikenli telleri, yüksek duvarları aşıp ta ocağınıza sığınan bu mazlumların sadece bir kısmını, Ya ziynet eşyalarına el koyarak yada dişine, mesleğine, diplomasına bakarak içeri aldınız..!
Yetmedi ellerinden paralarını alıp, birde utanmadan botlarını şişlediniz. Tarihi geçmiş konservelerle karınlarını doyurup, sonrada son kullanma tarihi dolmuş ilaçlarla tedavi ettiniz.. Babasına çelme takıp yıkarak gözlerinin boyası gitmiş çocukları babalarının ellerinden aldınız.. On binlerce çocuğu bir anda iç edip, ekmek için din değiştirmelerini de şart koştunuz.. Gözünüzün tuttuğunu canlı bomba yapıp, itina ile tekrar bizim üstümüze saldınız.. Söyleyin hele şuan bu terör örgütlerinin ellerindeki silahların alayı sizin silahlarınız değil mi? Peki ya ataşlı oğlan alçak Esed’in yanında saf tutup, PKK ve PYD’li müttefiklerinizle birlikte kınalı kuzularımıza kurşun yağdırdığınız o silahlar.! Onlar kimin? Peki kalleş teröristlere başkentlerinizde çadır açtırıp, parlamentolarınızın koridorlarını hain Apo’nun posterleri ile süslemenize ne demeli..? Bittimi..?
Bitmedi…! Sn. Erdoğan’ı devirmek adına 15 Temmuzda Fetöcü’lerle iş tutup birlikte aynı yatağa girdiniz değil mi? Türkiye düşmanı ne kadar hain ve casus varsa kucak açıp saraylarınızda ağırladınız. ‘’Vize veririm ama teröristime dokundurtmam’’ diyerek bizi satın alacağınızı düşündünüz değil mi? Egemenliğimize göz dikip, endişeliyiz ayağından bize her daim ayar vermeye kalktınız.. Yıllardır çukur oyunlarınızın için beslediğiniz o PKK’lı teröristler yetmedi, şimdide sümüklü ihanet çetesi FETÖ cülere evinizin kapılarını sonuna kadar açtınız..
Ve artık bizler, yaşananları görmezden gelmiyor ve bu duruma artık yeter diyoruz. Bilin ki ayar olduk gayri bu yaptıklarınızın alayına.. Ömrümüzü budamanıza artık müsaade etmeyeceğiz. AB ülkelerinin, Türkiye'yi parçalamaya zemin hazırlayan örgütlerin her daim arkasında olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. 15 Temmuz gecesi hesaba hiç katmadığınız o aziz milletin direnişini görerek küçük dilinizi yutmanızı, dumur olup derin bir sessizliğe bürünmenizi evet şimdi daha iyi anlıyoruz..
Şunu kafanızın bir köşesine bir yazın hele.. Bi kere Türkiye asla AB'ye mahkûm değildir.! Bilakis biz Türkler, İngiltere’nin birlikten ayrılmasının çözülmeyi tetikleyerek bir “domino etkisi” yapacağını düşünüyor ve AB Baharının çok yakın olduğu konusunda derin endişeler duyuyoruz.! Ne diyordu Sayın Cumhurbaşkanımız ‘’ Eğer Türkiye terörle haysiyetli onurlu mücadele ediyor diye, AB müzakerelerinde gözden geçirecekseniz geç bile kaldınız. Batı ne diyor, İdam olmaz. Ey Batı, bu milletin kaderi sizin elinizde değil. Bu milletin kaderi bizim elimizdedir. Kimsin sen ya, kimsin sen.! Neymiş orada bir parlamentonun başkanı. Sen ne zamandan beri Türkiye adına karar verme yetkisine sahip oldun? Bu millet kendi kararını kendi verir. Kendi göbeğini kendi keser. Siz önce verdiğiniz sözleri tutun. Siz önce AB Parlamentosu'nda, AB Kongresi'nde oralarda önce terör örgütlerinin temsilcilerini bir temizleyin. PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmek meseleyi bitirmez. Önce onların temsilcilerini temizleyin de sizi öyle görelim. Ellerinden damlayan kana aldırmadan bize Nazi benzetmesi yapıyorlar. Varsa yoksa Nazi, ta kendisi sizsiniz. Hatta daha da ileri gidip siyasi sığınmacı adı altında kim gelirse bağrına basacaklarını ifade ediyorlar. Nazi zihniyeti Doğu'da değil, Batı'da ortaya çıkmış felaketlere neden olmuş bir zihniyettir. Kaynağı Doğu değil Batı'dır’’ demişti.
Üstad Bediüzzaman hazretleri de, aslında yıllar önce tabiata aykırı esaslar üzerine oturan bugünkü Batı medeniyetinin yıkılacağını, buna bedel Asya medeniyetinin galebe çalacağı hususunda kesin kanaatini bildirmişti. Bu hususu pek çok fırsatlarda eserlerinde dile getirerek “Avrupanın medeniyeti, fazilet ve hüda üstüne te’sis edilmediğinden, belki heves ve heva, rekabet ve tahakküm üzerine bina edildiğinden şimdiye kadar, medeniyetin seyyiatı hasenatına galebe edip, ihtilalci komitelerle kurtlaşmış bir ağaç hükmüne girdiği cihetle Asya medeniyetinin galebesine kuvvetli bir medâr bir delil hükmündedir ve az vakitte galebe edecektir’’ demiştir.
O zaman sis perdesi hazır dağılıyor iken Şanghay Beşlisi içerisinde güzel ülkem ‘’Türkiye’’ niye olmasın? Ha birde artık mızıkçılık yok artık..! Martılara simit atma zamanı bizde…