EVET, şimdi tam zamanı..!
Dilsiz bir düşünce, düşüncesizde dil olmazmış. Doğruyu konuşmak için de düşünmek şarttır. Yeni devşirmelerin, sığ kavram ve analizlerini marifet gibi sürekli dillendirerek beyin yıkamayı bir kenara bırakmalıyız. Gelin hele o zaman kendi meselelerimizi, kendi gerçeklerimiz çerçevesinde kendi dünyaya bakış açımızla ve kendi dilimizle bir ele alalım… Ne diyordu Üstad Cemil Meriç ‘’Kendi gerçeğimizi kendi kelimelerimizle ɑnlɑyıp ɑnlɑtmɑk, her nɑmuslu yɑzɑrın vicdɑn borcudur. TÜRKİYE’NİN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ
Vesayetin belini tamamen kıracak olan ‘’Anayasa referandumu’’sanırım bugün için ülkemizin en önemli gerçeğidir. Türkiye’nin bu büyük tarihi yürüyüşünde fevkinde önem taşıyan zor bir eşiğin daha aşılmasıdır. Dün olduğu gibi bugünde, yeryüzü egemenlerine karşı büyük ve ağır bedeller ödeyerek yürüdüğümüz bu kutlu yolda, bizler ülkemizi sonuna kadar canımız ve kanımız pahasına savunmaya devam edeceğiz. Bundan önceki seçimlerde olduğu gibi şimdide Anayasa referandumu için herkes üzerine düşeni fazlası ile yapmalıdır. Hiç kimse geleceğe dair herhangi bir kişisel siyasi ikbal gütmeden gerekirse kapı kapı gezerek ve bunu ‘’Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi’’ olduğunu bilinci ile yapmalıdır.
Geçen 15 yılda hep birlikte şahit olduk ki, Erdoğan liderliğindeki Türkiye, 100 yıldır esen acı rüzgârları artık tersine çevirmiş, batılıların figüran devleti olmaktan ve ayaklarındaki prangalardan tamamen kurtulmuştur. ‘’Artık kendi ayakları üzerinde dimdik duran bağımsız Türkiye, bütün şer odaklarını ve onlarla aynı yatağa giren işbirlikçi ebrehlerin alayını kudurtmuştur.’’Türkiye'nin özellikle son beş yılda Haçlı Siyonist şer cephesi tarafından planlanan çokuluslu saldırılara maruz kalmasının sebebi de esasen budur.
TÜRKİYE SİSTEMATİK BİR SALDIRI ALTINDA
Evet, kabul edelim ki son beş yıldır Türkiye, kurgulanmış ve sistematik bir saldırı altındadır. Ülkemizin ilerleyişini durdurmak isteyen oyun kurucular çölde pusulasız kalmamız için ellerinden gelen ne varsa hepsini yapmaya devam ediyorlar. Ama şundan kimsenin şüphesi olmasın bu Haçlı Siyonist ittifakı ve içerideki piyonları ülke olarak birliğimizi beraberliğimizi hiçbir zaman bozamayacaklar ve Allah’ın izni ile ülkemiz üzerinde asla ameliyat yapamayacaklardır. ‘’Artık olan biten her şeyin farkındayız ve bu işin şakası yok.! Çevremizde olanlara bir taraftan tanıklık eder iken diğer taraftan da tarihimizi, kanımızla canımızla adeta yeniden yazıyoruz. .’’
Ülkemiz, özellikle son beş yıldır şer odaklarının kaleme aldığı, ihanet çeteleri ve bölücü hainlerin oynadığı kirli bir oyunla karşı karşıya kalmıştır. Esasen 7 Şubat 2012 Mit krizinden bu tarafa yaşadığımız şey, Haçlı Siyonist ittifakın 40 Yıllık beslemesi olan hain FETÖ maşasının yapmış olduğu büyük bir ihanetin kavgasını vermekteyiz. Her ne kadar uzun bir süre olmasa da insanoğlu unutur ‘’Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür’’. O zaman bu deccal ve ekibinin yaptıklarını kısaca hatırlamakta fayda var.. Bildiğiniz üzere hain FETÖ’cü çete 7 Şubat 2012’de bu ülkenin yerli ve milli evladı olan MİT müsteşarı Hakan fidanı tutuklamak istemiş ve bu olayın devamında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ameliyat masasında iken ellerine kelepçe takmak için harekete geçmişti. Daha sonra bu kalibresi düşük FETÖcü çete’nin ihanet süreci ; Ergenokon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk, Hrant Dink, KCK Devrimci Karargah,Selam Tevhid kumpas… davaları ile devam edip, yakın tarihimizin en acımasız en sinsi ve en pervasız 15 Temmuz ihaneti ile sona ermişti.
Bütün bu ihanetleri, yaşanmışlıkları günlük olayların hay huyu içerisinde asla değerlendiremeyiz. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızı düşündükçe bugünde gözlerimiz doluyor içimiz burkuluyor. Evet, zor bir dönemden geçiyoruz. Bir yanda milletin birliğini, vatanın bölünmez bütünlüğü ve halkın huzurunu bozmaya çalışan boynu tasmalı terörist maşalar, diğer yanda da devletin dirliğini yok ederek, milli iradeyi ipotek altına almaya kalkışan, muşmula suratlı bir iblise kul olmuş, şerri hükümran kılmaya çalışan şeref ve haysiyet yoksunu zalimler…
Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki, sicili bozuk üç beş kopuğa verecek bizim bir karış ne toprağımız nede bir çakıl taşımız vardır. Bizler iki bin iki yüz yılı aşkın bir devlet geleneğine sahip soylu bir milletiz. Yapılanların hesabını hukuk içerisinde bütün muhataplarına sorulacaktır. Yüce Türk adaletine sonuna kadar güveniyoruz. Türkiye eski Türkiye değil. Baronlar rahatsız, taşlar yerinden oynadı ve oynatıldı. Türkiye’de, çok şeyler değişti daha da değişecek.. ‘’Bu güne kadar hep hancı olup, kendini devletin sahibi zannedenler şimdi kodeste..! Artık anlayacağınız deniz bitti.!’’
DİRİLİŞİMİZ YAKINDIR
Kanımızda deli taylar koşturuyor. Lakin rızamız Allahın rızasıdır. Ona kul olmaktır niyetimiz. Eğer tedbirimizi alır ve biraz daha sabredersek, Allah'ın izniyle dirilişimizde sevincimizde yakındır. Şüphesiz ki Allah'ın kendisinden razı olduğu bir kul olabilmek tüm iman edenler için hayatlarının en önemli amacı ve benzeri olmayan en büyük mutluluktur. Bu sevinç, yaşanmış veya yaşanabilecek muhtemel hiç bir dünyevi sevinçle kıyaslanamayacak derecede muazzam ve coşkulu bir sevinç olacaktır. Biraz daha gayretli, biraz daha azimli olacağız. Bedel ödeyelim, çok çalışalım, el duası bitmeden hemen dil duasına geçmeyelim çünkü Allah bizimledir. . Kendilerini öldürmek için peşlerine düşüp gelenlerden kurtulmak için küçük ve dar bir mağaraya sığınan kainatın efendisi Hz. Muhammed (S.A.V)ne diyordu sıddık dostuna..? ‘’Üzülme, Ya Ebu Bekir muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.”
ALLAH BİZİMLEDİR
Evet kıymetli dostlar son tahlilde demem o ki; Bizler Allahın doğru yolundan ‘’Sırat-ı müstakim’’den ayrılmadığımız sürece Allah bizimledir. Ve onun izni ile bizler yine yeniden tarih yazmaya hep birlikte devam edeceğiz. Biliyorsunuz 15 Temmuz’da şeytan ile akitleşenlere karşı yazdık, şimdi de ‘’EVET’’ diyerek referandumda da yazacağız inşaAllah. Parlementer sistemi bize zorla dayatanlara ve üzerimizde vesayet kurmak isteyenlere karşı hep birlikte inşaAllah ‘’EVET’’ diyeceğiz.
Bundan böyle sukutu hayale uğramak istemeyen hiçbir kimse halk iradesini hesaba katmadan kirli planların içerisine girmez inşaAllah.. ‘’Bizler Türkiye’nin tarihinin yeniden yazıldığı böyle bir dönemde yaşamaktan, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yol almaktan ve böyle bir milletin bir ferdi olmaktan son derece gurur duyuyoruz.’’ 2023 yolunda yeni Türkiye yürüyüşünü hiçbir güç engelleyemeyecek..! Tarih yazan bu yüce millet yine tarihî seferini sürdürecektir. Çünkü bizler biliyoruz ki; Allahın yardımı, şühedamızın ervahı, analarımızın duası bizimledir..