BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, şu anda 'lime lime
parçalanmış' olarak nitelendirdiği Suriye'nin toprak bütünlüğünden
yana olduklarını belirterek, "Suriye' nin içişlerine karışmak, ya
da oradan herhangi bir toprağı Türkiye'nin etkisine katma gibi bir
kaygı içerisinde değiliz" dedi. Mülteci sorununa değinen Kurtulmuş,
"Iraklıları da sayarsak yaklaşık 3 milyon göçmenle karşı karşıya
kaldık. Bombardıman devam ederse Halep'ten milyona ulaşacak bir
göçmen dalgası olabilir. Sınırın dışında 25, 30 bin kişi var 15
bine yakın insan içeri girdi. Türkiye'nin egemenliğine yapılacak
bir saldırıyı Türkiye asla kabul etmez" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, CNN
Türk'te bugün Hakan Çelik'in canlı sunduğu programa katıldı.
Kurtulmuş, son günlerde Türkmen göçü ile gündeme gelen sığınmacı
sorununa değinirken, "Halep en kritik yerlerden biriydi. Aylar
öncesinden ifade ediyorduk. Maalesef korkulan oldu. 'DAEŞ'e saldırı
yapıyoruz' diye orası bir maymuncuk gibi her kapıyı açıyor. O
görüntü altında sivillerin, muhaliflerin yaşadığı yerlere yoğun bir
saldırlar yapıldı. Devam ediyor. Hazmetmek kapasitemizin sonuna
gelinmiştir" dedi.
"YAKLAŞIK 3 MİLYON GÖÇMENLE KARŞI KARŞIYA
KALDIK"
Kurtulmuş, Iraklılar'ın da sayılması halinde Türkiye'nin
yaklaşık 3 milyon göçmenle karşı karşıya kaldıklarını ifade ederken
"Ama sonuçta bu insanların gidecek başka yerleri yok. Ya
bombardımanlar altında orada ölecekler, bunu bütün dünyanın
seyrettiği gibi Türkiye de seyrederek; bu zulme katkı verecek ya da
sınırlarımızı açarak bu insanları kabul edeceğiz. Şu anda onu
yapıyoruz" diye konuştu.
SINIRIN DIŞINDA 25, 30 BİNİN KİŞİ VAR
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, şöyle
devam etti:
"Rakamlar sürekli değişiyor. Son saldırılarla birlikte
yaklaşık 15 bine yakın insan içeri girdiği biliniyor. Sınırın hemen
dışında 25, 30 binin kişinin olduğu gözlemleniyor. Şu anda bir
kısmı içeri giriyor bir kısmı sınırların dışında her türlü insani
destek verilerek orada tutulmaya çalışılıyor. Türkiye, bu insanlara
'gelmeyin' deme durumunda değil. Böyle bir şansımız yok. Yoksa bu
insanların tamamına yakını ölüme terk edilmiş olur.
Bombardıman devam ederse Halep büyük bir şehir. Oralardan
Türkiye'ye çok yüksek 100 binler belki milyona ulaşacak bir göçmen
dalgası olabilir."
"TÜRKİYE'NİN SURİYE'YE KARADAN GİRME İHTİMALİ"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriye'ye
karadan girme olasılığını değerlendirmesi istenince şunları
söyledi:
"Suriye'nin, şu anda lime lime parçalanmış olan Suriye'nin
toprak bütünlüğünden yanayız. Hatta açıkça söyleyebiliriz ki belki
bölgedeki güçler arasında sadece Türkiye, Suriye'nin bütünüyle bir
arada kalmasını savunan ülkelerden birisidir. Yani orada bir bölge,
Nusayri bölge olsun, bir bölge Kürt bölgesi olsun, bir bölge Arap
bölgesi olsun gibi bir ayrıma asla rıza göstermeyiz. Bunun
Suriye'nin geleceği için de bölgenin geleceği için de çok büyük bir
felaket olduğunu, büyük bir tartışma, çatışma ortamını devam
ettireceğini biliyoruz. Dolayısıyla biz Suriye'nin bütünlüğünden
yanayız, Irak'ın bütünlüğünden yana olduğumuz gibi. Bizim
tercihimiz budur. Suriye'nin içişlerine karışmak, ya da oradan
herhangi bir toprağı Türkiye'nin etkisine katma gibi bir kaygı
içerisinde değiliz. Suriye'deki iç savaş, vekalet savaşları öyle
bir noktaya geldi ki, Suriye'deki herhangi bir gelişme birinci
dereceden Türkiye'nin güvenlik meselesi haline gelebilir.
Önceliğimiz Türkiye'nin egemenliğini, güvenliğini korumaktır.
Türkiye'ye gelecek olan herhangi bir tehdidin, saldırının bunlara
karşı Türkiye kendisini koruyacak güce sahiptir. Bu hazırlığı her
zaman yapıyor. Bir güç savaşının bir parçası halin gelmek değildir.
Teyakkuz halinde oluruz gelişmeleri çok yakından takip ederiz.
Kritik nokta, Türkiye'nin egemenliğine yapılacak bir saldırıyı
Türkiye asla kabul etmez. "
"BÖLGESEL VE KÜRESEL BİR SAVAŞIN FİTİLİNİ DE
ATEŞLİYOR"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Rus
savaş uçakları Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmeye devam ederse
Türkiye'nin tavrı ne olacak" sorusu üzerine şu yanıtı
verdi:
"Çok tehlikeli bir aşamaya geliyoruz. Neredeyse bütün
orduların, askeri varlıkların olduğu bölge haline geldi. Dünyada
'Şu ordu güçlüdür' dediğimiz kim varsa onun gemileri bu çevrede
dolaşıyor. En aktif olarak da şu anda Ruslar görünüyor. Bu çok
tehlikeli bir durum. Ruslar'ın da tutumlarını gözden geçirimleri
gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu sürdürülebilir bir durum
değil. Bu artık 'Vekalet savaşı' olmasının ötesinde, bölgesel ve
küresel bir savaşın fitilini de ateşliyor. Çok büyük bir risk.
Küresel bir çatışma ortamının fitili zaten ateşlenmiş durumda.
Ruslar'ın da bu gerilimi sürdürmek durumunda olamadıklarını
düşünüyorum. Ruslar'ın mili menfaatlerine bölge barışına katkı
sınacak bir durum değil. Bu açık, aleni bir savaştır. Haksız bir
şekilde savaşa dahil olmalarıdır. Sürdürülebilir olmadığı
kanaatindeyim."
Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler'in bu anlamda bir işe
yaramadığını anlatırken, "Kimin BM Konseyi'nde bir dayısı,
tanıdığı, ağabeyi varsa o ayakta duruyor. Suriye, Ukrayna olayı da
bütün bu sorunlar aslında bir noktaya geliyor. Artık bugün sorun
çözme yeteneğini kaybetmiş, barışı değil, savaşı esas alan bir
küresel sistem var. Bu sistem başlı başına bir tehlike, tehdittir.
Bölge barışı için Suriye'nin toprak bütünlüğü şarttır" diye
konuştu.
"GEREKİRSE İMRALI İLE GÖRÜŞMEYE DEVAM EDER"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "HDP'nin siyasi varlığı
Türkiye demokrasisi için önemlidir, şanstır" dedikten sonra şunları
söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanın da ifade ettiği gibi devletin güvenlik
birimleri, gerekirse İmralı ile görüşmeye devam eder. Ama asıl
olan, toplumun bütün kesimlerinin sürece dahil olmasıdır. Genel
manzaraya baktığınız zaman, silahtan yana olanlar maalesef şu
aşamada kazanmış gibi görünüyor. HDP'nin içinde de belki Kandil
çevrelerinde de."
HDP Milletvekili Leyla Zana ile Cumhurbaşkanının görüşme
tartışmalarına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Ümit ederim ki en
kısa zamanda yemin metnini Meclis'te okuyarak Cumhurbaşkanı ile
görüşme fırsatına kavuşur" dedi.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ AK PARTİ'NİN KURUMSAL MESELESİ GİBİ
TAKDİM EDİLMEMELİ"
Kurtulmuş, Başkanlık sistemime Ak Parti içinde destek
vermeyenlerin olduğu tartışmalarını değerlendirmesi istenince, "Bu
doğru değil. Başkanlık sistemi hükümet programının bir parçası.
Bunu cumhurbaşkanın şahsi meselesi ya da Ak Parti'nin kurumsal
meselesi gibi takdim edilmesini doğru bulmuyoruz" ifadelerini
kullandı.
"DİYARBAKIR HALKI BİR DAHA FENERBAHÇE'Yİ NE ZAMAN
GÖRECEK?"
Kurtulmuş, Ziraat Türkiye Kupası'nda Amedspor ile Fenerbahçe
arasında salı günü Diyarbakır'da seyircisiz oynanacak smaça ilişkin
bir başka soru üzerine bunun tamamen politika dışı olduğunu
kaydederek, "Futbol Federasyonu Ceza Kurulu'nun vermiş olduğu bir
karar. Keşke kalabalıklar içerisinde olsaydı. Çünkü Diyarbakır
halkı bir daha Fenerbahçe'yi ne zaman görecek? Bu güzel bir
fırsattı. Ama tamamen Futbol Federasyonu'nun ceza kurulunun bir
kararı" dedi.