TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yayman, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı çağrı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri de değerlendirirken dikkat çeken bir tarih verdi.
"BU MESELENİN ANA FİKRİ TERÖRSÜZ TÜRKİYE'DİR"
DEM Parti heyetinin bugün Meclis'te MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesi konusu değerlendiren Hüseyin Yayman, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı süreçte çok önemli gelişmelerin olduğunu hatırlatarak, “Sayın Devlet Bahçeli sanki Suriye'de olacak gelişmeleri öngörmüşçesine PKK terör örgütüne ve DEM Parti grubuna bir çağrıda bulunmuştu. Ya eller tetikten çekilecek ya da bu eller tetiklerle birlikle gömülecek demişti. Bu meselenin ana fikri terörsüz Türkiye'dir. Bu noktada gelişmeleri olumlu görüyorum. Artık şehit analarının ağlamaması için ve Türkiye'nin bu terör belasından kurtulması için Sayın Bahçeli'nin çağrısı tarihi önemdedir.
"DEM PARTİ ÜSTÜNE DÜŞEN TARİHİ SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİDİR"
Bir turnusol ve samimiyet testidir. Artık söz sırası DEM'dedir. DEM Parti üstüne düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmelidir. PKK terör örgütünün silah bırakma ve Türkiye'de artık eylemlerine son verme noktasında daha cesaret verici bir tavır içerisinde olmalıdır. Bugün de tarihte ilk defa DEM Parti, Sayın Devlet Bahçeli'yi ziyaret etmektedir. Bu gerçekten milletimizin görmek istediği hareket ve tavırdır” dedi.
Hüseyin Yayman, bir gazetecinin, "Öcalan'dan gelen mesajda, 'adres Meclis' vurgusu vardı. Silah bırakma çağrısı gelmedi. Onun zamana yayılması mı söz konusu?" sorusu üzerine, Bahçeli'nin başlattığı sürecin nasıl bir devlet aklının ortada olduğunu gösterdiğini söyledi.
“PKK'NIN ŞUBAT AYINDA SİLAH BIRAKACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Yayman, "O gün Devlet Bahçeli'ye kızanlar, itiraz edenler, Meclis kürsüsünden ip atanlar, Suriye'de yaşanan gelişmelerden sonra herhalde bu çağrısının ne kadar tarihsel bir öneme sahip olduğunu hep beraber anlamışlardır. Sayın Bahçeli çağrısını yapmıştır, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuda düşüncelerini dile getirmiştir. Terörist başı Abdullah Öcalan bir açıklama yapmıştır. Şimdi sıra DEM Parti'dedir. DEM Parti'nin bu tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir. Şubat ayı içerisinde artık Türkiye'de silahların bırakılacağı bir iklimin, silah tesliminin ve PKK terör örgütünün Türkiye'de artık eylem yapmayacağının gündeme geleceğini, önemli bir provokasyon olmazsa her şey yolunda ilerlerse şubat ayı içerisinde çok önemli gelişmelerin olacağını görüyorum. Türkiye tarihini gerçekten olumlu yönde değiştirecek, Türkiye'nin ileri hamleler yapmasını sağlayacak bir takım gelişmelerin olacağını görüyorum." diye konuştu.
EMEK HIRSIZLIĞI VURGUSU
Yayman, dijital telif yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini söyleyerek, emek hırsızlığında sözün bittiği yere gelindiğini ifade etti. Yayman, “Bir taraftan gerçek gazetecilik anlamında 5N1K kuralıyla çalışan basın emekçileri, televizyoncular var. Diğer taraftan bu emekleri alarak bunun üzerinden etkileşim almak için sürekli emek hırsızlığı yapan ve copy paste gazeteciliğiyle kendisine gazeteci bile denmeyen insanların yaptığı bir faaliyet var.
"DİJİTAL TELİF GÜNDEMİ BİZİM İÇİN OLMAZSA OLMAZ BİR GELİŞMEDİR"
Komisyonun dijital gündemle ilgili yoğun bir mesai içerisinde olduğunu dile getiren Yayman "Dijital telif gündemi bizim için olmazsa olmaz bir gelişmedir. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Sosyal medyanın yıkıcı etkisinin bu kadar öne çıkmasını doğru bulmuyoruz. Muhakkak uluslararası şirketlerin toplum kurallarını, yani anayasalarını hazırlamaları ve bu anayasaları çocuğun, bireyin, kamu düzeninin ve toplumun korunmasının kırmızı çizgiler olarak değerlendirilmesini arzu etmekteyiz. Sosyal medyaya giriş yaşıyla ilgili düzenleme yapacağız. Yeni dönemde dijital platformları dinlemeye devam edeceğiz. İlk platform Netflix olacak. Diğer dijital platformları TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda dinleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYA İÇİN YAŞ SINIRLAMASI KONUSU
Sosyal medya kullanımında yaş sınırına ilişkin tartışmalara dikkati çeken Yayman, şöyle konuştu: "Tavrımız net, bu konuda siyasetçiler karar vermeyecek, bilim insanları, psikiyatristler, uzmanlar karar verecek ama sosyal medyanın yıkıcı etkisinin bu kadar öne çıkmasını doğru bulmuyoruz. Bir taraftan kumar, oyun siteleri, diğer taraftan etkileşim almak uğruna yapılan absürt içerikler ailemizin temeline dinamit koymakta, gençlerimizin geleceğini çalmakta. Biz bunu asla kabul etmiyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızla, AK Parti Grubumuzla beraber Komisyonumuz ortak bir çalışma içerisinde. Değerlendirmelerimiz devam ediyor. Sosyal medyaya giriş yaşıyla ilgili bir düzenleme yapacağız. Muhakkak aileyi, çocuğu korumak istiyoruz. Bununla ilgili de 13 yaşsa 13 yaş,16 yaşsa 16 yaş. Ailelerimizden bize yapılan başvuruda, öğretmenlerimizle yaptığımız değerlendirmelerde daha çok 13 yaşın öne çıktığını görüyoruz. Bu noktada buna siyaset kurumu değil uzmanlar karar verecek."